Finansal Cehalet: Yoksulluğa Giden Yolun Başında
Finansal okuryazarlık eksikliğinin toplum üzerindeki etkileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda aldığı önemli adımlar. Finansal cehaletin nedenleri ve çözüm önerileri.
Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Finansal Okuryazarlık Günü" kavramını duyurması, toplumun finansal bilinçlendirilmesi konusunda büyük bir adım olarak değerlendirildi. Bu gün, her yıl 22 Mayıs'ta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) koordinasyonunda kutlanacak ve finansal okuryazarlık konusunda eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerine önem verilecek. Ancak, bu adımın sadece resmi bir gösteri olmaktan çıkıp, toplumun finansal bilinci artıran bir süreç haline gelmesi gerekiyor. Peki, finansal cehaletin toplum üzerindeki etkileri neler? Bu sorunu nasıl aşabiliriz?
Finansal Cehaletin Etkileri
Ülkemizde finansal cehalet seviyesi, özellikle yoksulluk ve sosyal eşitsizliklerin artmasına neden oluyor. Bankalarda hesabı olan her yaştan, her eğitim seviyesinden milyonlarca insan var, ancak birçok kişi "parasını en sağlıklı şekilde nasıl değerlendireceği" konusunda yeterli bilgi ve bilince sahip değil. Örneğin, bir öğretmen, bir doktor veya bir profesör bile mevduatın getirisini, kredinin faizini, son ödeme tarihinin önemi, fonların çeşitleri ve riskleri gibi temel finansal kavramları bilmiyor.
Bu bilgi eksikliği, dolandırıcıların ve kötü niyetli aktörlerin eline dönüşüyor. Piyasada, finansal cehaleti kötüye kullanan çok sayıda aktör var. Bu durum, özellikle gençler ve emekliler gibi farklı kesimleri daha da riskli durumlara sokuyor. Finansal cehalet, bireylerin ekonomik sıkıntıya düşmesine, borç yükümlülüklerine ve hatta işsiz kalmalarına bile neden olabiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Resmi Gazete'de yayımlanan genelgede finansal okuryazarlığın önemini vurguladı. Erdoğan, "Finansal okuryazarlık, yalnızca bireylerin kişisel bütçelerini yönetebilmeleri açısından değil, aynı zamanda toplumun genel refahının artırılması ve finansal sistemin istikrarının sağlanması ile Ülkemizin ekonomik direncinin güçlendirilmesi bakımından da stratejik öneme sahiptir." dedi.
Erdoğan, ayrıca finansal okuryazarlık eğitimlerinin farklı hedef kitlelere yönelik olarak planlanması gerektiğini belirterek, "Ülkemizde sermaye piyasasına yatırım kültürünün oluşturulması, mevcut ve potansiyel yatırımcıların sermaye piyasalarına olan güveninin ve farkındalığının artırılması için okul öncesi ve okul çağındaki çocuklardan gençlere, hane halkından piyasa profesyonellerine kadar belirlenmiş farklı hedef kitlelerine ihtiyaçları ve donanımları gözetilerek, uygun iletişim kanalları aracılığıyla bilgilendirme yapılması önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.
Finansal Okuryazarlık Eğitimlerinin Önemi
Finansal okuryazarlık eğitimleri, bireylerin finansal piyasalara güvenli bir şekilde katılabilmeleri için çok önemli. Bu eğitimler, özellikle dijitalleşme ile birlikte çeşitlenen finansal ürün ve hizmetlere yönelik bilgi düzeyini artırarak, yatırımcıların ve finansal tüketicilerin piyasa risklerine karşı korunabilmelerini sağlıyor.
Örneğin, bir bireyin kredi kartını doğru kullanabilmesi, mevduatının getirisini anlaması veya bir yatırım aracının risklerini değerlendirebilmesi, finansal okuryazarlık eğitimleri sayesinde mümkün oluyor. Bu bilgiler, bireylerin ekonomik istikrarı sağlamalarına ve finansal başarıya ulaşmalarına yardımcı oluyor.
Çözüm Önerileri
Finansal cehaletin üzerinden gelmek için birçok çözüm önerisi var. Öncelikle, finansal okuryazarlık eğitimlerinin tüm toplum kesimlerine ulaştırılması gerekiyor. Bu eğitimler, okul öncesi çocuklardan başlayarak, gençlere, yetişkinlere ve hatta emeklilere kadar farklı kitlelere yönelik olarak planlanmalı.
Ayrıca, finansal okuryazarlık eğitimlerinin sürekli hale getirilmesi de önemli. Bu eğitimler, yıllık veya dönemsel olarak tekrarlanarak, bireylerin finansal bilgi düzeyini sürekli olarak artırması sağlanabilir.
Bir diğer önemli nokta ise, emekli bankacıların bu konuda gönüllü desteklerinin alınması. Ülkemizde yetişmiş bilgili ve bilinçli insan sermayesi olarak, emekli bankacılar finansal bilinçlendirme çalışmalarında büyük bir katkı sağlayabilir. Bu kaynağın dikkate alınması ve en iyi şekilde kullanılması, toplumun faydasına hizmet edebilir.
Bankaların Rolü
Bankalar, finansal okuryazarlık eğitimlerinde önemli bir rol oynuyor. Bankaların yıllarca verdiği yüzlerce saatlik eğitimler, toplumun faydasına hizmet etmeli. Bu eğitimler, müşterilerine sundukları finansal ürün ve hizmetlerle ilgili bilgi vermekten ziyade, genel finansal okuryazarlık konularına değinmeli.
Örneğin, bir banka müşterisi, kredi kartının doğru kullanımı, mevduatın getirisi, kredi faizleri gibi temel konuları öğrenebilir. Bu bilgiler, müşterilerin finansal başarıya ulaşmalarına yardımcı olurken, aynı zamanda bankaların müşteri memnuniyetini artırmasına da katkı sağlar.
Finansal cehalet, ülkemizde yoksulluğa ve sosyal eşitsizliğe giden yolun başında. Bu sorunu aşmak için, finansal okuryazarlık eğitimlerinin tüm toplum kesimlerine ulaştırılması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Finansal Okuryazarlık Günü" kavramını duyurması, bu konuda büyük bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu adımın sadece resmi bir gösteri olmaktan çıkıp, toplumun finansal bilinci artıran bir süreç haline gelmesi gerekiyor. Bu süreçte, bankaların ve diğer finansal kurumların aktif bir rol oynaması, emekli bankacıların gönüllü desteklerinin alınması ve finansal okuryazarlık eğitimlerinin sürekli hale getirilmesi gerekiyor.