Fiyatlar Çakıldı, Krediler Durdu, Sektörün Korkulu Rüyası Gerçek Oldu!

Fiyatlar Çakıldı, Krediler Durdu, Sektörün Korkulu Rüyası Gerçek Oldu!

Otomobil piyasasında alarm zilleri çalıyor! Düşen satışlar, kilitlenen krediler ve ikinci elde yaşanan şok düşüş... Sektörü iflasın eşiğine getiren asıl büyük tehlike ise bambaşka. İşte o sır gibi saklanan gerçek!

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan otomotiv, 2025 yılının ikinci yarısına girilirken tarihinin en zorlu virajlarından birine girmiş durumda. Bir zamanlar yatırım aracı olarak görülen, bayiler önünde uzun kuyruklar oluşan otomobil piyasası, bugünlerde adeta bir yaprak dökümü yaşıyor. Yükselen faizler, durma noktasına gelen taşıt kredileri, alım gücünün erimesi ve ikinci el piyasasında yaşanan derin sarsıntı, sektörü adeta bir çıkmaza sürükledi. Bayilerde biriken stoklar ve iptal edilen siparişler, alarm zillerinin ne kadar şiddetli çaldığının en somut göstergesi.

Ancak bu görünen sorunlar, buzdağının sadece su üstündeki kısmı. Sektör temsilcilerinin ve piyasa uzmanlarının kapalı kapılar ardında konuştuğu, kimsenin yüksek sesle dile getirmeye cesaret edemediği çok daha büyük bir tehlike kapıda bekliyor. Düşen satış rakamları ve ikinci eldeki fiyat çöküşü, bu büyük fırtınanın sadece ilk dalgaları. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) açıkladığı son veriler, tablonun vehametini gözler önüne serse de, asıl endişe verici olan geleceğe dair belirsizlikler ve hükümet kanadından beklenen ancak bir türlü gelmeyen o kritik hamle. Haberin ilerleyen paragraflarında, sektörü iflasın eşiğine getiren ve milyonlarca araç sahibini kara kara düşündüren o korkunç senaryonun tüm detaylarını okuyacaksınız.

Piyasadaki mevcut durumu anlamak için öncelikle kredi musluklarının neden kapandığına bakmak gerekiyor. 2025 Ağustos ayı itibarıyla taşıt kredisi faiz oranları psikolojik sınırları aşmış durumda. Bankaların birçoğu ya taşıt kredisi vermekten tamamen kaçınıyor ya da vatandaşın altından kalkamayacağı kadar yüksek faiz oranları ve kısa vadeler sunuyor. Bu durum, araba sahibi olmak isteyen ancak yeterli nakdi bulunmayan milyonlarca kişinin hayallerini suya düşürüyor. Krediye erişimin imkansız hale gelmesi, sıfır kilometre araç pazarına indirilen en büyük darbe olarak öne çıkıyor. Bayiler, müşteri bulamadıkları için kampanyalar düzenlese de, kredi desteği olmadan bu çabalar sonuçsuz kalıyor.

Diğer yanda ise bir zamanların gözdesi ikinci el piyasası adeta can çekişiyor. Yakın zamana kadar "aldığın fiyattan daha yükseğe satarsın" denilen ikinci el otomobiller, şimdi sahiplerinin elinde kaldı. Sıfır araçlara erişimin zorlaşmasıyla tavan yapan fiyatlar, talep bıçak gibi kesilince serbest düşüşe geçti. İnternet sitelerindeki ilanlar aylarca alıcı beklemesine rağmen satılamıyor, araç sahipleri her geçen gün daha fazla zarar etmemek için fiyatları düşürmek zorunda kalıyor. "Sahibinden" satılık ilanlarındaki "pazarlık payı vardır" ibaresi, yerini "acil satılık, zararına" çaresizliğine bırakmış durumda. Bu durum, sadece bireysel satıcıları değil, aynı zamanda bu işin ticaretini yapan galerileri de iflasın eşiğine getirmiş durumda.

Peki, tüm bu olumsuzlukların arkasında yatan ve sektörü asıl kilitleyen o büyük korku ne? İşte sır gibi saklanan o gerçek: ÖTV matrah düzenlemesi beklentisinin tamamen ortadan kalkması ve mevcut yüksek vergi dilimlerinin kalıcı hale gelmesi. Aylardır piyasalar, hükümetin düşen satışları canlandırmak için araç fiyatlarının büyük bir bölümünü oluşturan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahlarında bir güncelleme yapmasını umuyordu. Bu beklenti, birçok potansiyel alıcının satın alma kararını ertelemesine neden olmuştu. Ancak Meclis'ten geçen son vergi düzenlemeleri, bu umutları tamamen yıktı. Yapılan düzenlemelerle eski matrah dilimleri ortadan kalktı ve en düşük ÖTV oranı fiilen %80'de sabitlendi. Bu karar, "hükümetten bir indirim veya kolaylık gelmeyecek, fiyatlar daha da artabilir" mesajını net bir şekilde verdi. İşte bu gelişme, otomotiv pazarındaki son umut kırıntılarını da süpürdü ve hem alıcıyı hem de satıcıyı belirsiz bir gelecekle baş başa bırakarak sektörü bugünkü derin krize sokan nihai darbe oldu.