Fiyatlar Neden Hem Yükseliyor Hem Geriliyor?

Fiyatlar Neden Hem Yükseliyor Hem Geriliyor?

Konut piyasasında yaşanan 17 aylık reel düşüş serisi derinleşirken, nominal artışlar ve dolar bazındaki çeyreklik gerilemelerle oluşan karmaşık tablo, geleceğe dair büyük soruları beraberinde getiriyor. Bu haber, piyasayı sarsan çelişkili verilerin...

Konut piyasasında yaşanan son gelişmeler, uzmanları dahi şaşkına çeviren, çelişkilerle dolu bir tabloyu gözler önüne seriyor ve bu makale, bu karmaşık durumun tüm detaylarını aydınlatmak üzere devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Haziran ayına ait Konut Fiyat Endeksi (KFE) verileri, ülkenin emlak sektöründe sarsıcı bir dönemece girildiğini gösteriyor. Endeks, bir önceki aya göre yüzde 2,0 oranında bir artış göstermiş olsa da, yıllık bazda nominal olarak yüzde 32,8 gibi yüksek bir yükselişe işaret ediyor. Ancak bu nominal artışın ardında yatan gerçek, enflasyona karşı yaşanan reel düşüş serisinin 17. ayını bulmuş olmasıdır; KFE reel olarak yüzde 1,7 oranında azaldı. Bu durum, konut fiyatlarının kağıt üzerinde yükselirken, alım gücü ve gerçek değer açısından ciddi bir erime yaşadığını gözler önüne seriyor.

Dahası, piyasadaki bu karmaşık durum dolar bazında incelendiğinde daha da ilginç detaylar ortaya çıkıyor. Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye genelinde ortalama metrekare başına fiyat 1025,7 dolar olarak kaydedildi. Bu rakam, bir önceki çeyrek olan ilk çeyrekteki 1040,6 dolara kıyasla bir gerilemeyi temsil ediyor. Geçen yılın aynı çeyreğine göre ise 1002,4 dolardan bir yükseliş yaşanmış olması, piyasadaki çeyreklik düşüşe karşın yıllık bazda bir toparlanma eğiliminin de var olduğunu gösteriyor. İstanbul özelinde de benzer bir durum gözlemleniyor; ortalama metrekare başına fiyat ikinci çeyrekte 1633,4 dolar iken, ilk çeyrekte 1682,3 dolar, geçen yılın ikinci çeyreğinde ise 1514,4 dolardı. Bu karmaşık tablonun daha geniş ekonomik bağlamını değerlendirirken, güvenilir analizler için https://www.avazturk.com gibi platformları takip etmek önemlidir.

Bölgeler bazında incelendiğinde, nominal yıllık yükselişler dikkat çekiyor. İstanbul'da yıllık nominal artış yüzde 32,7 olarak gerçekleşirken, Ankara yüzde 42,1 ile en yüksek artışı kaydetti. İzmir'de ise bu oran yüzde 31,8 oldu. Aylık bazda ise İstanbul'da yüzde 2,2, Ankara'da yüzde 2,3 ve İzmir'de yüzde 3,1'lik artışlar yaşandı. Ancak dolar bazındaki çeyreklik değişimlere bakıldığında, Türkiye genelinde yüzde -1,43, İstanbul'da yüzde -2,91 ve İzmir'de yüzde -1,60 gibi düşüşler görülürken, Ankara yüzde 0,23 ile sınırlı bir artış sergiledi. Yıllık dolar bazında değişimde ise Türkiye genelinde yüzde 2,33, İstanbul'da yüzde 7,85, Ankara'da yüzde 11,51 artış kaydedilirken, İzmir'de yüzde -0,22'lik hafif bir gerileme yaşandı.

Özellikle uzun vadeli perspektifte, son 10 yıldaki dolar bazında konut fiyatlarındaki değişimler piyasanın geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Bu 10 yıllık süreçte en yüksek getiri yüzde 63,18 ile İzmir'de yaşandı. İzmir'i yüzde 55,97 ile Ankara takip ederken, Türkiye genelindeki artış yüzde 34,95 olarak gerçekleşti. Ancak bu tablonun en çarpıcı detayı, İstanbul'un sadece yüzde 12,72'lik bir getiri ile ortalamanın bir hayli altında kalması oldu. Bu veri, İstanbul'un son yıllardaki popülerliğine rağmen, uzun vadeli yatırım getirisi açısından diğer büyük şehirlere kıyasla beklenenin çok altında kaldığını gösteriyor.

Tüm bu veriler ışığında, konut piyasasının basit bir yükseliş ya da düşüş hikayesinden çok daha fazlası olduğu açıkça görülmektedir. Reel düşüşler, nominal artışlar, dolar bazında çeyreklik gerilemeler ve uzun vadeli getiri farklılıkları, piyasanın derinlemesine ve karmaşık bir dönüşüm içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Asıl büyük sır ise, bu çelişkili göstergelerin birleşimiyle ortaya çıkan yeni piyasa dinamiklerinin, hem alıcılar hem de satıcılar için tahmin edilmesi zor, ancak aynı zamanda benzersiz fırsatlar sunan bir dönemi işaret etmesidir. Konut piyasası, sadece bir barınma ihtiyacı olmaktan çıkıp, enflasyonla mücadele eden bir ekonomide yatırımcıları ve vatandaşları derinden etkileyen, sürekli değişen ve dikkatle izlenmesi gereken bir arenaya dönüşmüştür. Bu durum, önümüzdeki dönemde konut piyasasında daha da büyük sürprizlere ve stratejik kararların önemine işaret ediyor!