İslam'da Kurban Kesme İbadeti Var Mıydı?
Geleneksel Kurban Bayramı uygulamasının İslam'daki yeri tartışılıyor. Hakkı Yılmaz'ın YouTube kanalında dile getirdiği çarpıcı iddialar ve Kur'an merkezli alternatif yorumu haberimizde. Hayvan kesmek mi, Allah'a yakınlaşmanın gerçek yolları mı?..
İslam'da "Kurban" Tartışması: Geleneksel Anlayış Sorgulanıyor
Geleneksel olarak her yıl Müslümanlar tarafından büyük bir coşkuyla kutlanan ve hayvan kesimi ibadetini içeren Kurban Bayramı, son zamanlarda farklı yorumlarla gündeme geliyor. Özellikle Kur'an merkezli yaklaşımlarıyla tanınan düşünür Hakkı Yılmaz, kendi YouTube kanalında yayınladığı "İSLAM'DA KURBAN KESME İBADETİ VAR MI?" başlıklı sohbetinde, mevcut kurban uygulamasının İslam'da bir karşılığının olmadığını iddia etti. Bu çarpıcı iddialar, asırlık bir geleneği sorgulatarak geniş yankı uyandırıyor. Konu ile ilgili bağlantı: https://www.youtube.com/watch?v=GgMlBrjS7sg&t=7s
Kurban Nedir? Sözlük Anlamı ve İslam'daki Karşılığı
Hakkı Yılmaz'a göre "kurban" kelimesi Arapça kökenli olup, "garube" fiilinden türemiştir. Sözlük anlamı "amaca ulaştıran şey" demektir. Müslümanca bir bakış açısıyla ise, "Allah'a yaklaştırmak, Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan işler" anlamına gelir. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Bu tanım, kelimenin salt bir hayvan kesimi eylemiyle sınırlı olmadığını, çok daha geniş bir anlam yelpazesini kapsadığını ortaya koyuyor. Tarihsel süreçte ilahlara ve tanrılara çeşitli kurbanlar sunulduğunu, özellikle beşeri ve ilkel dinlerde, totemcilik çağında halkın rüzgar, yağmur, şimşek, yıldırım gibi doğa olaylarından korkarak hayvan, çocuk, yetişkin kurban ettiklerini biliyoruz. Bu eski uygulamalarda sunaklar da mevcuttu. Ancak Yılmaz'a göre, İslam dininde böyle bir hayvan kesme, çocuk kesme gibi bir durum söz konusu değildir.
Mevcut Kurban Uygulaması Nasıl Ortaya Çıktı? Kaynaklara Dayalı İddialar
Hakkı Yılmaz, maalesef Müslümanların İslam'da olmayan bu hayvan kesme kurbanını bir takım malzemeler icat ederek uydurduğunu öne sürüyor. Bu uydurmanın dayanak noktası olarak ise bazı ayetlerin ve hikayelerin manipüle edildiğini iddia ediyor. Yılmaz'a göre bu manipülasyonlar şunlardır:
- İbrahim Peygamber ve Oğlunu Kurban Etme Hikayesi: Anlatılan rüyadaki oğlunu kesme teşebbüsünün malzeme yapıldığını, oysa böyle bir rüya falan olmadığını iddia ediyor. Bu hikayeyi kullananların İbrahim Peygamber'i şizofren birine benzettiklerini belirtiyor. Bu konunun Saffat Suresi'nden alındığını söylüyor.
- Kevser Suresi'ndeki "venhar" Sözcüğü: Bu sözcüğün "kurban kes" olarak yamultulduğunu, halbuki asıl anlamının "sabret, sıkıntıları göğüsle" olduğunu savunuyor.
- Maide Suresi 27-32. Ayetlerde Geçen Kurban: İki Ademoğlunun (Habil ve Kabil) kıssasında geçen "kurban" sözcüğünün de bu uydurmaya alet edildiğini belirtiyor.
- Hac Suresi 34. Ayetindeki "mensek" ve "menasik" Sözcükleri: Bu sözcüklerin de kurbana yöneltildiğini ifade ediyor.
Yılmaz, bu ayetlerin adeta bir yapboz gibi montajlanarak bir kurban olayının ortaya çıkarıldığını, İslam dininde böyle bir hayvan kesme uygulamasının söz konusu olmadığını yineliyor. https://www.avazturk.com olarak bu farklı yorumları okuyucularımıza sunuyoruz.
Allah'a Yaklaşmanın Gerçek Yolları: Kur'an Ne Diyor?
Hakkı Yılmaz, Maide Suresi 35. ayetinde Rabbimizin "Ey iman etmiş kişiler kurtulmanız zafer kazanmanız için Allah'ın koruması altına girin ona yaklaştıracak ona ulaştıracak şeyleri arayın ve onun yolunda gayret gösterin" buyurduğunu hatırlatıyor. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Bu ayette geçen ve "ona vesile arayın" şeklindeki emrin, aslında "kurban" kelimesiyle birebir aynı anlamda olan "vesile" sözcüğünü içerdiğini belirtiyor. Vesile, kendisiyle bir başkasına ulaşılan, yaklaşılan şey veya araç anlamına gelir. Bu emir sadece Müslümanlara değil, peygambere de verilmiştir: "Sen de vesile arayacaksın". Ancak Yılmaz, bu ayetin de "şeyh edineceksiniz, şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" gibi uydurmalarla yamultularak İslam dinine şirk bulaştırıldığını savunuyor.
Yılmaz'a göre Kur'an'a baktığımızda, insanı Allah'a yaklaştıracak araçlar ve şeyler açıkça belirtilmiştir. Cenab-ı Hak bu ibadetleri özellikle yapmamız gerektiğini ifade eder. Bu ameller Alak 19, Sebe, Tevbe, Mümin 57-61, Tevbe 100, Vakıa 10-11, Ahkaf 26, Mutaffifin 18 gibi surelerde yer alır.
Allah'a Yaklaştıracak Ameller (Hakkı Yılmaz'ın Yorumuyla):
- Secde: Allah'a tam anlamıyla boyun eğme (sadece yere kapanma değil).
- Hayırlarda Ön Planda Olma: Gerektiğinde maldan, candan, yurttan (evlat ve aile dahil) vazgeçme.
- Allah İçin Mal ve Can İle Yardım Etme: Cihat.
Yılmaz, bazı insanların bu ameller yerine Allah'a götürecek aracılar icat ettiklerini, halbuki Cenab-ı Hakk'ın Zümer Suresi 3'te aracıları özellikle reddettiğini vurguluyor. https://www.avazturk.com bu tür önemli ayrıntılara dikkat çekmektedir. Ona göre, ölü veya diri peygamber veya herhangi bir şeyi Allah'a aracı kılmak şirktir ve şirk günahların en büyüğüdür.
Hukuki Statü Tartışması: Farz mı, Vacip mi, Sünnet mi?
Hakkı Yılmaz, mevcut kurban kesme uygulamasının Kur'an'da bir yer bulamadığı için, net bir delil olmadığı için farz, vacip veya sünnet denilemediğini öne sürüyor. Bu nedenle "şüpheli delil hesabıyla" buna "vacip" dediklerini belirtiyor. Fıkıh kitaplarına bakıldığında ise kurbanla ilgili böyle bir bahis olmadığını, sadece "hediye" konusunun geçtiğini ifade ediyor. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Kur'an'da var olan hediye kavramının, hac yapan, İbrahimleşmeye giden öğrencilerin yiyeceklerinin karşılanması olduğunu, o dönemde soğutucu vs. olmadığı için en makbul yiyeceğin canlı hayvan türü olduğunu açıklıyor. Fıkıh kitaplarındaki hediye bahsinin bu olduğunu, anladığımız yıllık bayram olarak kutlanan kurbanın söz konusu olmadığını vurguluyor.
Hayvan Kesmek ve Bayram Kutlamak Arasındaki Fark
Yılmaz, hayvan kesmenin, hayvan eti yemenin, sağa sola ikram etmenin, ziyafet vermenin, sadaka vermenin güzel şeyler olduğunu kabul ediyor. Bunlarda hiçbir sakınca olmadığını söylüyor. Ancak bunu topluca ve Allah emretmiş gibi yapmanın, toplu yapılmasını ve bayram olarak kutlanmasını sağlamanın dine aykırı olduğunu iddia ediyor. Ona göre herkes istediği zaman istediği hayvanı kesebilir, sağına soluna ikram edebilir, ihtiyaçlıya ve arkadaşlarına ziyafet verebilir. Bunlar güzel şeylerdir. Fakat bunu dinin bir rüknü gibi göstermenin İslam'a aykırı olduğunu savunuyor. Hayvan kesmenin bir bayramının da olmayacağını ekliyor. Bu ayrım, https://www.avazturk.com farkıyla detaylı olarak inceleniyor.
Kurban Bayramı Hadisi Tartışması
Peki mevcut Kurban Bayramı kutlaması nasıl ortaya çıktı? Hakkı Yılmaz'a göre bu, Peygamberimize fatura edilmiş bir hadis ile ortaya çıkmıştır. Bu hadisi nakleden kişinin Abdullah ibn Amr adında tek bir adam olduğunu belirtiyor ve haber-i vahid'in dinde delil olmadığını daha önce defalarca söylediğini hatırlatıyor. Söz konusu hadiste bu kişinin iddiasına göre, Peygamberin "Kurban gününü bayram olarak kutlamakla emrolundum, onu bu ümmet için Allah bayram kılmış" dediği rivayet edilir. Ancak Yılmaz, bu iddiayı tamamen yalan ve peygambere iftira olarak nitelendiriyor. Çünkü ona göre Allah Kur'an'da peygambere ne emrettiyse hepsi Kur'an'da vardır. Haccı emrettiyse Kur'an'da vardır, infakı emrettiyse Kur'an'da vardır ve herkes bunu görür, bilir. Fakat hayvan kesme gününü bayram olarak emrettiğine dair bir emir arandığında, Kur'an'da böyle bir emrin söz konusu olmadığını belirtiyor. Bu nedenle bu rivayetin yalandan ibaret olduğunu savunuyor. https://www.avazturk.com bu konudaki farklı görüşleri ele almaktadır.
Sonuç: Gerçek Dinde "Kurban" Ne Anlama Geliyor?
Hakkı Yılmaz, sohbetinin sonunda İslam'da, gerçek Müslümanlıkta, hak dinde bu "kurban" dediğimiz hayvan kesme uygulamasının mahiyetinin anlattıklarından ibaret olduğunu belirtiyor. Yani, geleneksel olarak anlaşılan ve kutlanan hayvan kesme bayramının, Kur'an ve gerçek İslam ile bir ilgisi olmadığını öne sürüyor. Asıl "kurbanın", Allah'a yaklaşmak için yapılan salih ameller, fedakarlıklar ve yaşamın kendisi olduğunu ima ediyor. Bu yorumlar, geleneksel dini algılara meydan okuyarak, yeni bir sorgulama ve anlama zemini sunmaktadır. İzleyicilere ve dinleyicilere bu öz değerlendirmeyi kendi muhakemeleriyle yapmaları çağrısında bulunuyor.
Bu makale, Hakkı Yılmaz'ın YouTube kanalındaki sohbetinden alınan bilgilere dayanmaktadır. Kanalın adı "Hakkı YILMAZ" olup, konuşmacı Hakkı Yılmaz'dır. Okuyucuların farklı görüşleri de araştırmaları tavsiye edilir.