İstanbul Boğazı'na nefes aldıracak proje hayata geçiyor

İstanbul Boğazı'na nefes aldıracak proje hayata geçiyor

İstanbul Boğazı'na nefes aldıracak İstanbul Boğazı'ndan Geçen Gemilerden Kaynaklanan Hava Emisyon Envanteri Analizi projesi başlıyor.

İstanbul Boğazı'nı, boğazdan geçen gemilerin saldığı zararlı emisyonlardan korumak için kapsamlı bir çevre projesi başlatmaya hazırlanıyor. İstanbul Üniversitesi ve Güney Kore Ulusal Araştırma Vakfı (NRF) işbirliğiyle bu ay başlatılması planlanan projenin iki yıl sürmesi öngörülüyor.

İstanbul Boğazı'ndan Geçen Gemilerden Kaynaklanan Hava Emisyon Envanteri Analizi" adı verilen proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından da destekleniyor.

İlk plan kapsamında Boğaz'ın farklı noktalarına bazı sensörler kurularak emisyonların tespiti ve hesaplanması sağlanacak.

Proje koordinatörü ve İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü öğretim üyesi Cem Gazioğlu, "her yıl ortalama 40.000 gemiyi ağırlayan" İstanbul Boğazı da dahil olmak üzere "projenin Türkiye'nin boğazlar üzerindeki hakimiyetini pekiştireceğini" vurguladı.

Gazioğlu, "Türkiye'nin çevre açısından boğazlar üzerindeki hâkimiyetini göstermesi gerektiğine ve araştırma projeleriyle bunu başarmanın mümkün olduğuna" dikkat çekti.

Proje hakkında bilgi veren profesör, "Belirli noktalara yerleştirilecek sensörler, gemilerden kaynaklanan emisyonların hesaplanmasına yardımcı olacak" dedi.

"Halihazırda bir hesaplama yöntemi geliştirdik, ancak bu yöntem boğazdan geçen geminin ana makinesine uygulanamıyor, daha ziyade oradan geçtikten sonraki emisyonları saymak için kullanılıyor" dedi.

Profesör sözlerine şöyle devam etti: "Daha rafine sonuçlar elde etmeyi hedefliyorlar ve ölçümler ilk etapta Boğaz'da üç noktadan başlayacak; ancak daha sonra bu noktaların sayısını arttırmayı planlıyorlar."

Profesörün bahsettiği sistem Güney Kore menşeli. Şehirleşmenin olmadığı yerlerde çalışıyor ve doğal su geçitlerinde gemilerle geliştirilmiş.

Gazioğlu'na göre İstanbul'un 15 milyondan fazla insanı barındırması emisyon kaynaklarının ayırt edilmesine engel teşkil edebilir. Şehrin araç trafiği yoğunluğunun, sadece Boğaz gemileri tarafından salınan emisyonların seviyesinin doğru bir şekilde incelenmesini engelleyebileceğini düşünüyor.

Profesör ayrıca denizcilik sektörünün küresel iklim krizinin sonuçlarına katlanmak zorunda olduğuna dikkat çekerek sektördeki eski üretim tekniklerinin zamanla terk edileceğini vurguladı. Bu da gemilerin muhtemelen farklı yakıtlar kullanacağı anlamına geliyor dedi.

Gazioğlu, kısa mesafeli taşımacılıkta elektrikli motorlar konusunda bir dönüşüm beklendiğini de sözlerine ekleyerek, zaman içinde gemi kullanımında farklı yakıt türlerine geçilmesi gerektiğini söyledi.

"Elektrikli bir geminin aylarca sefer yapması kolay değil. Farklı yakıt türlerine geçmek gerekiyor; buna göre gemi makinelerinin üretilmesi gerekiyor. Mevcut gemiler bunu yapmak zorunda" dedi ve ekledi: "Bu nedenle gemicilik sektöründe bir hedef belirlenecek ve gemilerin zaman içinde dönüştürülmesi istenecek."

Gazioğlu, "Şu ana kadar yapılan çalışmalar, bu tip gemilerin Boğaz'dan geçebilmesi için tasarlandı. O zaman boğazlarımızı risk teşkil eden eski gemilerden temizleyebileceğiz ve önümüzdeki yıllar için bir parametreye sahip olacağız."