Türkiye'nin güvenlik güçleri, kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik sızma girişimlerine karşı amansız bir mücadele yürütüyor. Bu mücadelenin en son örneği, İstanbul merkezli 9 ilde gerçekleştirilen ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) karanlık yapısına ağır bir darbe indiren operasyon oldu. Operasyon, FETÖ/PDY'nin kamu kurumlarına sızmak için kullandığı ve "Özel Evler" olarak adlandırılan gizli adreslere yönelikti.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün titiz çalışmaları sonucunda, 2013-2014 yıllarında yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) hazırlanan 18 şüpheli tespit edildi. Bu şüpheliler, örgüt yöneticilerince belirlenen ve kamu kurumlarına sızma amacı güden bir strateji kapsamında seçilmiş öğrencilerdi. Bu öğrenciler, FETÖ tarafından kurulan ve mahrem imamların sorumlu olduğu KPSS çalışma evlerinde sınava hazırlandılar.

Bu "Özel Evler", örgüt üyelerinin gizli toplantılar yapmasını ve sınavlara hazırlanmalarını sağlamak için kullanıldı. Şüphelilerin, sorumlu imamlar aracılığıyla örgütsel iletişimi büfe ve ankesörlü telefonlar üzerinden gizli operasyonel hatlar kurarak sürdürdükleri belirlendi. Bu stratejik ve gizli iletişim yöntemi, örgütün kamu kurumlarına sızmak için ne kadar sofistike yöntemler kullandığının bir göstergesi.

Operasyon, İstanbul merkezli olmak üzere Amasya, Balıkesir, Kastamonu, Kocaeli, İzmir, Zonguldak ve Gaziantep'te eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Bu geniş çaplı operasyonda, aralarında 8 aktif kamu personelinin de bulunduğu 18 şüpheli şahıs gözaltına alındı. Bu sonuç, Türk güvenlik güçlerinin, terör örgütlerinin kamu kurumlarına sızma girişimlerine karşı ne kadar kararlı ve etkin olduğunun açık bir kanıtıdır.

Bu operasyon, FETÖ'nün devlet yapılanmasına sızma girişimlerine karşı verilen mücadelenin ne kadar ciddi ve kapsamlı olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Türkiye, terör örgütlerinin her türlü sızma girişimine karşı uyanık ve hazırlıklı olmalıdır. Bu tür operasyonlar, devletin iç güvenliğini sağlamak ve kamu düzenini korumak adına büyük önem taşımaktadır.

Operasyonun detayları ve şüphelilerin sorgulama süreçleri devam ederken, bu tür eylemlerin arkasındaki şebekelerin deşifre edilmesi ve adalet önüne çıkarılması için çalışmalar sürüyor. Bu operasyon, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğunu hatırlatmaktadır. Birlik ve beraberlik içinde, bu tür tehditlere karşı koymak ve ülkemizin huzurunu korumak hepimizin görevidir.