İzmir'in Konak ilçesinde, bir yılı aşkın süren bir gizem nihayet çözüme kavuştu. 29 Temmuz 2022'de eşi Ezgi Özarslan'ı tabancayla vurarak öldüren ve ardından kayıplara karışan Deniz Özarslan'ın cesedi, Konak Turgut Reis Mahallesi'nde bir boş arazide bulundu.

23 Ocak 2024 tarihinde, hurda toplayan bir vatandaş tarafından keşfedilen ceset ve cesedin yanında bulunan tabanca, İzmir'in adli tarihinde önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. İzmir Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından yapılan incelemeler, bulunan tabancanın Ezgi Özarslan'ın öldürülmesinde kullanılan silah olduğunu ortaya koydu.

Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA analizi, cesedin Deniz Özarslan'a ait olduğunu doğruladı. Ön raporda, Özarslan'ın kemiklerinde düşmeye bağlı kırıklar bulunduğu belirlendi, ancak kesin ölüm nedeni hala araştırılıyor. Buluntu, Deniz Özarslan'ın ailesinin evine yakın bir lokasyonda gerçekleşti, bu da olayın çözümüne dair yeni soruları beraberinde getirdi.

Olayın geçmişi, toplumda büyük bir yankı uyandırmıştı. Ezgi Özarslan, boşanma aşamasındaki eşi tarafından iş yerinde vurulmuş ve kaldırıldığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Ailesinin, kızlarını kızlık soyadıyla anma isteği, toplumda geniş bir destek bulmuştu.

Deniz Özarslan'ın kaçışı ve ardından bulunması, İzmir polisinin kararlı takibi ve geniş çaplı araştırmaları sonucunda mümkün oldu. Hurda toplayıcı tarafından yapılan bulgu, olayın çözümünde kilit bir rol oynadı.

Bu trajik olay, ev içi şiddetin ve aile içi cinayetlerin toplumda yarattığı derin yaraları bir kez daha gözler önüne serdi. Ezgi Özarslan'ın hikayesi, maalesef bu tür olayların sadece istatistiklerden ibaret olmadığının, gerçek insanların yaşamlarını alt üst eden trajediler olduğunun acı bir hatırlatıcısı oldu.

Deniz Özarslan'ın ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken, bu olayın ardındaki gerçeklerin tamamen aydınlatılması bekleniyor. Toplum, adaletin yerini bulması ve bu tür olayların önlenmesi için daha fazla çaba sarf edilmesini umuyor. Bu trajedinin, ev içi şiddetle mücadelede bir dönüm noktası olması ve benzer olayların önlenmesi için gerekli adımların atılması gerektiği konusunda geniş bir fikir birliği bulunuyor.