Katar'dan sert açıklama! Çok fazla sabır gösterdik

Katar'dan sert açıklama! Çok fazla sabır gösterdik

Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atıyye, katıldığı bir televizyon programında krize dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atıyye, "derin" şeklinde nitelendirdiği Körfez krizinde "komplo kurbanı" olduğu için diyaloğa açık olmaktan başka bir şeyin Katar'dan beklenilmemesi gerektiğini belirtti.

 

Katar merkezli Al Jazeera kanalında yayınlanan bir programa katılan Savunma Bakanı Atıyye, Körfez ülkeleri arasındaki mevcut kriz ve Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) tutumuna dair açıklamalarda bulundu.

 

"KARAR VERME HAKKINA SAHİP DEĞİLLER"

 

Körfez ülkelerinin Katar'ın bazı ülkelerle ilişkilerine müdahale etmesine dair Savunma Bakanı Atıyye, "Hiçbir ülke Katar'ın hangi ülkeyle ilişki kuracağına karar verme hakkına sahip değil. Bu ülkemizin egemenliğiyle ilgili bir konu, ayrıca başka bir ülkeyle ilişki kurmak KİK'in prensipleriyle çelişmiyor." dedi.

 

"KOMPLO KURBANI OLDUK"

 

Katar'a abluka uygulayan Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE), ülkesinden daha fazla beklenti içine girmemesi gerektiğini dile getiren Atıyye, şu ifadeleri kullandı: "Resmi haber ajansına yönelik siber saldırıyla başlayan komplonun kurbanı olan Katar'dan fazla bir şey beklenilmemeli. Katar'ın diyaloğa açık olması ve Kuveyt'in ara buluculuğunu kabul etmesi yeterlidir."

 

"ÇOK SABRETTİK"

 

Ükesinin KİK'i korumak ve devamlılığını sağlamak için her şeye rağmen çok sabrettiğini belirten Atıyye, abluka uygulayan ülkelerle diyaloğa girmek için "ablukanın kaldırılması ve egemenliğine karışılmaması" şartlarında ısrarcı olduklarını söyledi.

 

KİK'İN ÖNEMİ

 

Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın herhangi bir diplomatik diyaloğun hamisi olduğunu vurgulayan Atıyye, krizlerle dolu Ortadoğu bölgesinde istikrarın son dayanağı olarak gördükleri KİK'e ilişkin şunları söyledi: "KİK, Katar'a abluka uygulayan üç devletten (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn) ibaret değil, aksine onu oluşturan tüm üyelerini kapsıyor. Dünyada eşi benzeri olmayan bu yapıyı kurtarmanın sorumluluğu konseyi oluşturan ülkelere (Suudi Arabistan, BAE, Umman, Katar, Kuveyt ve Bahreyn) aittir. Konsey tüzüğünde değişiklikler olacak. Bu tüzükte, anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak net sınırlandırmalar, KİK'e üye ülkeler ve her ülkenin egemenliğiyle ilgili konuları birbirinden ayıran dakik tanımlamalar gerektiren uluslararası ilişkilerin karmaşıklığının dikkate alınması gerekiyor."

 

KATAR İDDİALARI REDDETTİ

 

Katar'ın diğer ülkelerin iç işlerine karıştığı yönündeki iddiaları reddeden Atıyye, "Katar ile Suudi Arabistan arasında birçok toplantının yapıldığı ve (mayısta yapılan) Riyad zirvesinden sonra bile herhangi bir gerilimi hmediğimiz bir anda bu ülkelerin Katar'a karşı böyle yaptırımları uygulamaya kalkışmasının açıklanması zor." ifadelerini kullandı.

 

AMBARGOCU ÜLKELER İKİNCİ DEFA TOPLANTI YAPMIŞTI

 

Katar'a abluka uygulayan Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn'in dışişleri bakanları, Katar ile ilişkilerde atılacak adımları görüşmek üzere ikinci toplantısını pazar günü Bahreyn'de gerçekleştirmişti.

 

Başkent Manama'daki toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Al Halife tarafından okunan ortak bildiride, "Dört ülke, teröre desteğini ve finansmanını, nefret ve kışkırtıcı söylemini, diğer ülkelerin iç işlerine müdahalesini durduracağına ve bölgeyle dünyanın barışı ve istikrarını teminat altına alan 13 adil maddeyi yerine getireceğine dair samimi ve yapıcı şekilde beyanda bulunması şartıyla Katar ile diyaloğu başlatmaya hazır." denilmişti.