Küresel Piyasaları Sarsan Şok Saldırı: Petrol 95 Doları Zorlarken, Altın 4.000 Dolar Kapısında!

Küresel Piyasaları Sarsan Şok Saldırı: Petrol 95 Doları Zorlarken, Altın 4.000 Dolar Kapısında!

İsrail'in İran'a düzenlediği saldırı, küresel ekonomiyi ve piyasaları diken üstüne oturttu. Atilla Yeşilada, petrol, altın, borsa ve Türkiye ekonomisi üzerindeki olası etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirirken, iki ana senaryoyu masaya yatırıyor...

Sabahın erken saatlerinde gelen şok edici haber, tüm dünyayı ayağa kaldırdı: İsrail'in İran'a yönelik düzenlediği saldırı, jeopolitik gerilimi tavan yaptırırken, küresel piyasaları alarm durumuna geçirdi. Mesele Ekonomi'den Sinan Canan'ın sorularını yanıtlayan ekonomist Atilla Yeşilada, bu tarihi olayın siyasi boyutlarını, Türkiye'ye ve dünya ekonomisine olası etkilerini, farklı senaryolar üzerinden detaylıca açıkladı. Yeşilada, "Dünyanın tarihin akışını değiştirecek bir olayla karşı karşıyayız" diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.

Saldırının zamanlaması ve arka planı dikkat çekici. Amerika'nın, İsrail'in böyle bir eylem yapmamasını açıkça istediği bir dönemde gerçekleşen bu saldırı, Netanyahu hükümetinin iç siyasi krizleriyle de yakından ilişkili görünüyor. Atilla Yeşilada, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun hükümetinin düşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve erken seçimde partisinin kaybetmesinin beklendiğini, bu durumun yargılanma ve hapse girme riski taşıdığını belirtti. Yeşilada'ya göre, Netanyahu'nun sürekli savaş aramasının temel nedeni bu. Uluslararası Enerji Ajansı'nın 20 yıl sonra ilk kez İran'a yeni yaptırım uygulanmasını istemesi ve İsrail istihbaratının İran'ın nükleer bomba üretmeye yetecek fissil materyale sahip olduğu iddiaları, saldırı için bahane oluşturdu. Bu bağlamda, daha fazla bilgi ve analiz için https://www.avazturk.com adresini takip edebilirsiniz.

Peki, şimdi ne olacak? İran'ın gücünün tam olarak bilinmediğini belirten Yeşilada, İran'ın Kuzey Kore, Rusya ve Çin'den temin etmiş olabileceği çok güçlü füzelere sahip olduğunu düşünüyor. Karşı saldırı halinde İsrail'de büyük sivil can kaybı yaşanabileceğine dair istihbarat raporları da endişeleri artırıyor. İki temel senaryo masada: Birincisi, İsrail'in vur-kaç taktiğiyle saldırıp, İran'ın göstermelik karşılıklar vermesiyle olayın yatışması. İkincisi ise, Ukrayna'da görülenlere benzer bir drone savaşı başlaması, Hizbullah ve Husilerin de katılımıyla İsrail'e daha ağır hasarlar verilmesi ve İsrail'in daha sert karşılıklar vermesiyle tansiyonun yükselmesi.

En kritik senaryolardan biri, İran'ın ekonomik altyapısına veya nükleer tesislerine ciddi zarar verildiğine inanması halinde bölgedeki tüm petrol tesislerini vurması veya vekilleri aracılığıyla vurdurması. Yeşilada, bunun "ölüm senaryosu" olduğunu vurguladı. Petrol fiyatları zaten 63-64 dolarlardan 80 dolara yükselmiş durumda. Bu tür bir durumda fiyatların 100 doların üzerine çıkması, tarife savaşları ve yüksek faizlerle boğuşan dünya ekonomisi için ciddi bir sorun teşkil edecektir. Ancak Yeşilada, OPEC'in 4 milyon varil günlük atıl kapasitesi ve Suudi Arabistan'ın üretimi artırarak fiyatları dengeleme ihtimali nedeniyle petrolün 95 doların üzerine çıkmayabileceğini öngörüyor, nükleer güç kelimesi kullanılmadıkça 100 doların üzerine çıkışın bambaşka bir hikaye olacağını belirtiyor. Ekonomik gelişmeleri anbean takip etmek için https://www.avazturk.com sürekli güncellenmektedir.

Altın piyasasında ise beklentiler oldukça değişken. Yeşilada, olayın birkaç gün içinde bitmesi halinde altının 3.450 dolardan çökebileceğini, ancak kötü senaryoların gerçekleşmesi durumunda 4.000 dolara kadar yükselebileceğini ifade etti. Kendisi ise daha iyimser bir tablo çizerek, altının 3.000 dolara kadar gerileyebileceği düşüncesinde. Bunun nedeni, Trump'ın Arap ülkeleriyle ilişkilerini bozmamak adına savaşı durdurma ihtimali ve Amerikan güvenlik danışmanlarının bu olayın teröre dönüşebileceği uyarısı.

Peki, Türkiye bu tablodan nasıl etkilenecek? Yeşilada, Türkiye'nin zaten olumsuz bir durumda olduğunu, ancak "daha az olumsuz" ve "çok olumsuz" olmak üzere iki senaryonun bulunduğunu belirtti. Petrol fiyatlarının yükselmesi Türkiye için çok ciddi bir risk. Petroldeki %20'lik bir artışın TÜFE enflasyonuna 2 puan eklemesi bekleniyor, ancak ÜFE'ye olan etkisi ve genel maliyet artışları nedeniyle enflasyon beklentileri daha da yükselecek. Bu durum, Merkez Bankası'nın faiz indirimlerini haziran ve temmuz aylarında gündemden çıkarmasını gerektirecek, hatta faiz artırımlarının devam etmesiyle iç talepte daralma yaşanacak. Finansal piyasalarda panik satışları gözlemlenirken, Atilla Yeşilada bir miktar dolarizasyon yaşanacağını ve birçok yatırımcının piyasadan kaçacağını öngörüyor. Bölgesel piyasalardaki bu tür dalgalanmaları kapsamlı bir şekilde ele alan içerikler için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Siyasi boyutta ise tablo daha karmaşık. Türkiye'nin İran'a yapılan saldırıyı kınayacağını belirten Yeşilada, ancak işlerin uzamaması halinde İran'ın gücünün azaltılmasının Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki söz ve nüfuzunu artırabileceğini ifade etti. Ancak eğer işler uzar ve Netanyahu İran'a karşı istediğini elde ettikten sonra Suriye'deki rejimi düşürmek için harekete geçerse, Türkiye'nin Suriye hükümetini askeri olarak desteklemesi gibi istenmeyen bir vekalet savaşı senaryosu ortaya çıkabilir. Bu, hem Türkiye'nin Batı'daki yapıcı rolüne zarar verecek hem de Suriye'deki yatırım ve ticaret potansiyelini yok edecektir. Yeşilada, Türkiye'nin bu hassas dengeyi nasıl yöneteceğinin kritik önem taşıdığını belirtiyor. Detaylı siyasi analizler ve bölgedeki gelişmeler için https://www.avazturk.com her zaman yanınızda.

Küçük yatırımcılar için ise Atilla Yeşilada'dan önemli tavsiyeler geldi. İçinde bulunduğumuz bu belirsiz ortamda, özellikle Türkiye'nin siyasi ve hukuki gelişmelerle (ana muhalefet partisinin kapatılması davası gibi) bir otoriter rejime doğru gittiği algısının oluştuğu bir dönemde, vatandaşların ve yabancıların dolara kaçacağı öngörülüyor. Yeşilada, bu ortamda vatandaşların hala TL'de kalmasını, borsada ve altında risk almamasını öneriyor. Ona göre, Merkez Bankası'nın faizleri daha uzun süre yüksek tutması gerekecek ve hatta Türk lirasının istikrarını korumak için muhtemel faiz artırımları ekonomiye o kadar zarar verebilir ki, siyasi tutumların yumuşamasına yol açabilir. Bu tür ekonomik ve siyasi dalgalanmaların tüm boyutlarını öğrenmek için https://www.avazturk.com en güvenilir kaynaklardan biridir.

Sonuç olarak, Atilla Yeşilada'nın ana senaryosu, İran'ın zararı sineye çekerek göstermelik bir misillemeyle bu işi kapatmak niyetinde olduğu yönünde. Nükleer tesislerin İsrail'in elindeki silahlarla zarar görmesinin mümkün olmadığına dair uzman görüşleri bu öngörüyü destekliyor. Ancak Netanyahu'nun sürekli savaş sürdürme isteği ve Trump'ın müdahale edeceği nokta belirsizliğini koruyor. Yine de Yeşilada, İran'ın mülayimleşmesi ve Arap ülkelerinin baskısıyla Trump'ın devreye girmesiyle olayın bir hafta içinde kapanacağını düşünüyor. Küçük yatırımcılara ise TL mevduatta ve para piyasası fonlarında kalmalarını, riskli varlıklardan uzak durmalarını tavsiye ediyor. Global gelişmeleri ve yerel yansımalarını derinlemesine incelemek için https://www.avazturk.com uzman görüşlerini sizlerle buluşturuyor.