Lira Erirken, Halkın Alın Teri Pul Olurken, Bir Çay İçmek Bile Lüks Haline Geldi
2025 yılına damgasını vuran utanç verici ekonomik çöküş ve akıl almaz yönetim hataları, ülkenin kaderini karanlığa sürüklerken, sıradan vatandaşın hayatı da görülmemiş bir baskı altına giriyor! Dolar 40 TL’yi aşarken, Bolu’daki yangında 78 cana rağmen...
Değerli okuyucularımız, 2025 yılının ortalarına yaklaşırken, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en utanç verici dönemlerinden birine tanıklık ediyoruz. Ekonomiden toplumsal hayata, siyasetten günlük yaşantımıza kadar her alanda hissedilen derin bir kriz, ülkeyi adeta bir girdabın içine çekiyor. Uluslararası piyasalardaki konumu her geçen gün daha da dibe vuran Türk Lirası'nın durumu, sadece bir ekonomik gösterge olmaktan çıkıp, tüm bir milletin alın terinin ve onurunun nasıl hiçe sayıldığının acı bir kanıtı haline geldi. Bu makalemiz, size bu acı gerçeklerin perde arkasını, resmi rakamların ötesindeki insanlık dramını ve bu vahim tablonun arkasındaki gerçek sorumluları adım adım gözler önüne serecek. Devamı için nefesinizi tutun, çünkü açıklayacaklarımız sizi derinden sarsacak!
Son verilere göre, Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında adeta yaz sıcağındaki buz gibi erimeye devam ediyor. Dolar 40,03 TL, Euro 46,95 TL ve Sterlin 54,45 TL seviyelerini aşmış durumda. Bitcoin ise 111.254,71 TL'yi görürken, BIST 100 endeksi 10.167,26'ya geriledi. Altın 4.266,19 TL, faiz ise %45,95 seviyelerinde seyrediyor. Bu durum, uzun süredir köşesinde dile getirdiği endişelerle bilinen bir ismin ifadeleriyle, "Utanç verici bir durum yaşıyoruz. Bu hale de mi düşecektik?" dedirtecek cinsten. Hatta aynı isim, paramızın dünyanın en geri, en ilkel yönetimlerinden biri olan Taliban’ın para birimi “Afganistan Afganisi” karşısında bile tam 6 kat değer kaybettiğini büyük bir utançla belirtiyor. Bu, sadece bir ekonomik çöküş değil, aynı zamanda ulusal bir onur meselesidir.
Geçmiş yıllarda uzun süre Japonya’da bulunmuş bir tanıdığın aktardığına göre, “Böyle bir durum eğer Japonya’da olsaydı ve Japon parası ‘Yen’ böylesine değer kaybetseydi, Japon Maliye Bakanı ya harakiri yapar ya da utancından kimseye görünmemek için istifa edip inzivaya çekilirdi.” Peki ya bizde? “Bizde tabii ki böyle bir şey olmaz!” Bu sözler, aslında ülkenin yönetim kademesindeki vurdumduymazlığın en net ifadesi. Hiçbir bakan, yaşanılan olumsuzluklardan kendisini sorumlu tutmuyor. Ekonomi düzelmezken, halk sefalet içinde boğuşurken, Maliye Bakanı’nın hala “Programımız iyi gidiyor, işler düzeliyor” sözleriyle halkla alay etmesi kabul edilemez bir durumdur. Turizm Bakanı, Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında 78 kişinin ölmesinden kendisini hiç sorumlu tutmazken, lüks yatıyla Yunan adalarında keyif yapıyor. Ormanlar yanarken, yüz binlerce ağacımız kül olurken, önlem almayan Orman Bakanı dahi sorumluluğu kabul etmiyor. Bu durum, eleştirel bir gözlemcinin de belirttiği gibi, “Her işimiz böyle!” gerçeğini acı bir şekilde yüzümüze vuruyor. www.avazturk.com olarak bu vurdumduymazlığın peşini bırakmıyoruz. Nitekim, Meclis’te yapılan tartışmalarda CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Muhip Kanko, Türk Lirası’nın hazin durumunu bir kez daha gündeme getirerek, “Türk Lirası, Afganistan para birimi karşısında bile 6 kat değer kaybetti” diyerek Türkiye’nin, ekonomik göstergeler açısından, savaş halindeki Rusya ve Ukrayna paralarının bile gerisine düştüğünü vurguladı. Kanko’ya göre bu **“rezaletin sorumlusu yanlış ekonomi yönetimi ve ülkedeki antidemokratik politikalar”**dır. Kanko’nun sert sözleriyle, “İlkel Taliban rejimi bile parasını bizden daha iyi koruyor. Türk parası pul olmuş, halkın alın teri hiçe sayılmıştır. Milyonlar yoksullukla, açlıkla boğuşurken yönetim hâlâ masal anlatmaktadır. Saray’a bakıyorsunuz, israf ve şatafat… Bunun bedelini millet ödüyor. Halkı değil, yandaşları koruyan bu düzene rağmen iktidar hâlâ ‘Her şey yolunda’ diyerek milletle âdeta alay ediyor!”
Ancak sorun sadece ekonomi ve siyasi yönetimle sınırlı değil. Bu derin çöküş, toplumun dokusuna da sızmış durumda. Emekli bir asker okurumuzun başına gelen olay, sıradan bir çay bahçesinde dahi nasıl bir "aile yeri" ayrımcılığının ve tek tipleşmenin dayatıldığını gözler önüne serdi. Sakarya Adapazarı BELPAŞ, yani Belediye Çay Bahçesi'nde yaşanan bu olayda, masaya oturmak isteyen 60 yaşının üzerindeki emekli askere, garson surat asarak servis yapamayacağını ve "Burası AİLE YERİ" diyerek kalkmasını istedi. Emekli askerin yan masadaki erkek polisleri göstermesi üzerine garson, "Polislere bir şey diyemiyoruz" yanıtını verdi. "Ben emekli bir askerim, yaşım 60’ın üstünde" demesine rağmen tavır değişmedi ve olay çıkarmamak için orayı terk etmek zorunda kaldı. Okurumuzun isyanı bu gidişatın somut bir yansıması: "Nasıl bir ülke haline getirdiler memleketi? Belediyenin çay bahçesinde bile tek başımıza oturup bir çay içemiyorsunuz. ‘Hoop, burası aile yeri!’ diyorlar. Ne oluyor Sakarya’da, anlayamadım. Anadolu illerinin birçoğunda da durum böyle… Afganistan’a mı döndürmek istiyorlar ülkeyi?” Bu olay, sadece ekonomik sefaletin değil, bireysel özgürlüklerin ve toplumsal yaşamın da nasıl bir dar boğaza sürüklendiğinin ürkütücü bir işaretidir.
Tüm bu göstergeler, Türkiye’nin sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir uçurumun eşiğinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Türk Lirası’nın değersizleşmesi, bakanların sorumsuzlukları, siyasi iradenin halkı hiçe sayması ve günlük hayatta dahi hissedilen bu derin ayrışma ve baskı… Tüm bunlar, birbiriyle bağlantılı, büyük bir krizin parçalarıdır. Halkın alın teri pul olurken, milyonlar açlık ve yoksullukla boğuşurken, Saray’daki israf ve şatafatın devam etmesi, toplumsal gerilimi her geçen gün artırıyor. www.avazturk.com olarak bu tablonun ardındaki derin sessizliğin ve gizlenen gerçeklerin peşindeyiz. Çünkü bu sessizlik, aslında çok daha büyük bir patlamanın habercisi olabilir! Bu ülkenin geleceği, sadece ekonomiye endeksli olmaktan çıktı, artık toplumsal adalet ve bireysel onurun da sınavı haline geldi. Ve tüm bu yaşananların asıl sorumlusu ve bu gidişatın gerçek yüzü, tahmin ettiğimizden çok daha derinlerde saklı… Yaklaşan günlerde açıklanacak çok daha çarpıcı detaylar için gözünüz bizde olsun!