Marmara Denizi, geçtiğimiz günlerde bir deniz faciasına tanıklık etti. "Batuhan A" isimli kargo gemisi, İmralı Adası'nın güneybatısında, Bursa'nın Karacabey ilçesi açıklarında, kıyıdan 4 mil uzaklıkta, kötü hava koşulları nedeniyle su alarak battı. 69 metre uzunluğundaki gemi, 1250 ton mermer tozu taşıyordu ve Balıkesir'in Marmara Adası'ndan Bursa'nın Gemlik ilçesindeki Roda Limanı'na doğru yola çıkmıştı. Ancak, yolculuğunun henüz başlarında, 15 Şubat'ta saat 06.20'de, gemi alabora oldu ve derin sulara gömüldü.

Bu trajedi, altı kişilik mürettebatın hayatını tehlikeye attı. Olayın ardından başlatılan arama kurtarma çalışmaları altıncı gününde bir dönüm noktasına ulaştı. Bursa Valisi Mahmut Demirtaş'ın aktardığına göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı dalgıçlar ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Sualtı Savunma (SAS) komandolarından oluşan ekipler, enkazda kapsamlı aramalar yaptı. Bu çabalar sonucunda, geminin makine dairesinde, mürettebat üyelerinden birinin, Hüseyin Tutuk'a ait cansız bedenine ulaşıldı. Hüseyin Tutuk, gemi batmadan önce çektiği bir videoyu eşine göndermişti, bu da onun son anlarını bir nebze olsun aydınlatıyor.

Tutuk'un cansız bedeni, Sahil Güvenlik botuyla Karacabey Kurşunlu Limanı'na taşındı ve ardından otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Ailesi ve sevenleri, Manisa'nın Turgutlu ilçesi kırsal Urganlı Mahallesi'nde onu son yolculuğuna uğurlamaya hazırlanıyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yapılan dalışlarda, daha önce 33 yaşındaki aşçı Zeynep Kılınç'ın cansız bedenine ulaşılmıştı. Kılınç'ın bulunuşu, gemidekiler için umutların yeşermesine neden olmuş, ancak aynı zamanda derin bir üzüntüyü de beraberinde getirmişti.

Geminin enkazının 51 metre derinlikte denizin tabanına oturduğu belirlendi ve bu, arama kurtarma çalışmalarını oldukça zorlaştırıyor. Zorlu hava ve deniz şartları, dalgıçların ve kurtarma ekiplerinin işini daha da güçleştiriyor. Kayıp diğer dört mürettebat üyesi için aramalar hâlâ devam ediyor. Her geçen saat, umutları azaltıyor olsa da, ekiplerin kararlılığı ve fedakarlığı, bu zor zamanlarda bir nebze olsun teselli sağlıyor.

Bu trajedi, denizcilik güvenliği konusunda yeniden önemli soruları gündeme getiriyor. Gemilerin yola çıkmadan önceki hazırlıkları, hava koşullarına karşı aldıkları önlemler ve mürettebatın acil durumlar için eğitimi, bu tür felaketlerin önlenmesinde kritik öneme sahip. "Batuhan A" gemisinin hikayesi, bu konularda derinlemesine düşünmemiz ve gerekli adımları atmamız için bir uyarı niteliğinde.

Marmara Denizi'nde yaşanan bu acı olay, denizcilik tarihine kara bir leke olarak geçti. Kaybedilen hayatlar, geride kalanlar için unutulmaz bir acı bırakırken, aynı zamanda deniz güvenliğine dair önemli dersler de sunuyor. Bu trajedi, gelecekte benzer olayların önlenmesine yardımcı olacak önlemlerin alınmasında bir dönüm noktası olabilir.