Mehmet Şimşek'e Olay Yaratacak Uyarı, 'Tüm Çabalar Nafile' Dedi

Mehmet Şimşek'e Olay Yaratacak Uyarı, 'Tüm Çabalar Nafile' Dedi

Hükümetin yeni ekonomi adımları umut yarattı. Ancak usta gazeteci Erdal Sağlam'a göre acı gerçek çok farklı. Milyonların cebini yakan sorunun asıl kaynağı ne? İşte o çarpıcı ve ezber bozan analiz...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde yürütülen yeni ekonomi programı, piyasalar ve vatandaşlar tarafından nefesler tutularak izleniyor. Atılan adımlar, art arda açıklanan vergi düzenlemeleri ve "acı reçete" olarak tabir edilen sıkılaştırma politikaları, bir yandan enflasyonla mücadelede bir umut ışığı olarak görülürken, diğer yandan maaşlı çalışanlar ve dar gelirliler üzerinde her geçen gün artan bir yük oluşturuyor. Hükümet kanadı, bu adımların ülkeyi düzlüğe çıkaracak tek yol olduğunu savunurken, ekonomi kulislerinde ve usta kalemlerin köşelerinde ise çok daha farklı ve endişe verici bir senaryo konuşulmaya başlandı.

Bu özel haber dosyamız, ekonomi yönetiminin adımlarına dair perde arkasında konuşulanları ve uzman analizlerini derinlemesine inceleyerek sürekli olarak güncellenmektedir. Gelen son veriler ve yapılan çarpıcı yorumlarla, fotoğrafın görünmeyen yüzünü sizlere aktarmaya devam edeceğiz. Çünkü rakamların ve resmi açıklamaların ötesinde, milyonlarca ailenin kaderini etkileyecek olan asıl büyük resim, bu kritik analizlerin satır aralarında gizli.

SÖZCÜ'NÜN USTA KALEMİNDEN GÜNDEMİ SARSAN ÇIKIŞ: "NAFİLE ÇABA!"

Tam da bu noktada, Türkiye'nin en tecrübeli ekonomi gazetecilerinden, Sözcü yazarı Erdal Sağlam, bugünkü köşesinden adeta gündeme bomba gibi düşen bir yazı kaleme aldı. Sağlam, Bakan Şimşek'in tüm iyi niyetli adımlarını ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelesini kabul etmekle birlikte, yazısına attığı başlıkla tüm bu çabaların sonucuna dair kendi hükmünü verdi: "Şimşek'in vergideki adımları nafile çaba". Bu çarpıcı başlık, ekonomi çevrelerinde günün en çok konuşulan konusu haline geldi. Peki, Sağlam'ı bu kadar karamsar ve net bir sonuca iten sebep neydi? Usta gazeteci, bu çabaların neden boşuna kürek çekmekten farksız olduğunu tek tek sıraladı.

SORUN VERGİ DEĞİL, SORUN ÇOK DAHA DERİNDE

Erdal Sağlam, analizinde ilk olarak sorunun görünen yüzeyinin altına iniyor. Bakan Şimşek'in vergi tahsilatını artırma ve kayıt dışını ekonomiye kazandırma çabalarının belirli bir sonuç verdiğini teslim ediyor. Ancak bunun, devasa bir su sızıntısı olan bir barajdaki çatlağı parmakla kapatmaya çalışmaktan farksız olduğunu ima ediyor. Sağlam'a göre asıl mesele, ekonomi programının ilerlemesini engelleyen ve adeta bir duvar gibi önünde duran "iç siyasi çatışmalar". Programın tam yoluna girdi denilen anlarda makro dengelerin yeniden bozulduğunu ve radikal adımların bu siyasi atmosfer nedeniyle kadük kaldığını, yani uygulanamadığını belirtiyor. Bu durumun, sürekli olarak beli bükülen dar ve sabit gelirli vatandaşın aleyhine işlediğini vurguluyor.

İŞTE O TARİHİ UYARI: TÜM YOLLARIN ÇIKTIĞI ASIL SEBEP

Ancak Erdal Sağlam'ın analizinin en can alıcı ve makalenin sonuna sakladığı asıl büyük bomba, teknik bir ekonomik eleştiri değil. Sağlam'a göre tüm bu çabaları "nafile" kılan temel ve en hayati sorun, artık geri dönülemez bir şekilde aşınmış olan "GÜVEN" duygusu. Usta gazeteciye göre Bakan Şimşek'in göremediği veya görmezden geldiği acı gerçek bu.

Erdal Sağlam, o tarihi tespiti şu sözlerle ortaya koyuyor: Bu iktidar döneminde yapılacaklara artık halkın güveni kalmamıştır. Hukukun üstünlüğünün sağlanmadığı, tüm kararların tek bir kişi tarafından verildiği, denge ve denetleme mekanizmalarının tamamen ortadan kalktığı bir sistemde, ekonomik kurtuluş mümkün değildir. Sağlam, aklın ve bilimin sadece belirli alanlarda (İHA geliştirmek gibi) hatırlandığı bir yönetim anlayışı değişmeden, hangi ekonomik program uygulanırsa uygulansın, hangi vergi getirilirse getirilsin, temeldeki bu çürümüşlük nedeniyle sonucun hüsran olacağını belirtiyor. Kısacası, duayen gazeteciye göre, milletin yönetime olan güveni yeniden tesis edilmeden, Bakan Şimşek'in iyi niyetli de olsa tüm çabaları, delik bir kovayı doldurmaya çalışmaktan öteye gidemeyecektir.