Menzil Tarikatı'nda Büyük Gerilim! Milyar Liralık Miras Kavgasının Ortasında Akıl Almaz Nişan Görüntüleri Gündemi Salladı!
Menzil tarikatı lideri Abdülbaki Erol'un vefatıyla başlayan 17 milyar liralık miras kavgası kızışırken, tarikatın torununun nişan töreninde çekilen görüntüler ortalığı karıştırdı. Halktan büyük tepki çeken bu gösterişli tören, tarikatın iç dünyasındaki...
Türkiye'nin en çok konuşulan dini cemaatlerinden Menzil Tarikatı, bu kez tam bir film senaryosunu aratmayacak olaylarla gündemde! Liderleri Abdülbaki Erol’un vefatının ardından başlayan ve üç oğlunun da şeyhliğini ilan etmesiyle iyice kızışan miras kavgası, aslında buzdağının sadece görünen yüzüydü. Son yaşananlar, bu iç savaşın ne denli derinlere indiğini ve tarikatın geleceğini nasıl etkilediğini çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Zira, bu büyük gerilimin ortasında düzenlenen sıradışı bir nişan töreni, tüm gözleri hayretle bu yapıya çevirdi. Duyduklarınıza inanamayacaksınız, çünkü bu makale, sizi bu tarihi olayın en ince detaylarına taşıyacak ve daha ilk paragraftan itibaren devam eden, nefes kesici bir gerilimin içine çekecek.
Kaynaklara göre, Menzil cemaatinde, lider Abdulbaki Erol’un ölümün ardından üç oğlunun da şeyhliğini ilan ettiği bir dönemde, miras kavgası tüm hızıyla sürerken, cemaat bu defa da yapılan bir nişan töreniyle gündeme geldi. Sözcü gazetesinin haberine göre, Menzil Şeyhinin amcasının torunu olan Seyyid Abdürrahim Elhüseyni için görkemli bir nişan töreni düzenlendi. Bu tören, sadece nişanlanan çiftin değil, tarikatın kendi içindeki hiyerarşisini ve gücünü de bir kez daha gözler önüne serdi. Görüntülerde tarikatın pek çok önemli isminin yer alması, törene verilen önemi ve cemaat içindeki nüfuzlu isimlerin bir araya gelişini işaret ediyordu. O anlar, törenin görkeminin ötesinde, pek çok kişinin tepkisini çekti, zira kutlamaların abartılı doğası ve tarikatın genel duruşu arasında bir çelişki olarak algılandı. Tarikat düğünündeki havai fişek ve meşalelerin peş peşe ateşlenmesi ise, kamuoyunda tartışılan bu yapının içindeki refah ve dışa dönük gösterişin en bariz kanıtlarından biri oldu.
Bu göz kamaştırıcı nişan töreninin perde arkasında ise, tarikatın içini kemiren devasa bir miras kavgası yatıyor. Abdulbaki Erol’un vefatının ardından başlayan ve cemaat içindeki anlaşmazlığa konu olan mirasın, Türkiye’deki toplam değerinin yaklaşık 17 milyar lira olduğu iddia ediliyor. Bu akıl almaz rakama tarikatın yurt dışındaki varlıklarının dahil bile olmaması, meselenin boyutunu daha da büyütüyor. Böyle devasa bir finansal gücün, aynı zamanda iç çekişmelere ve dışarıdan gelen tepkilere rağmen böylesine ihtişamlı bir törenle sergilenmesi, kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı. Özellikle bu tür hassas konuları ve tarikatların finansal yapılarını mercek altına alan haberler için, güvenilir ve tarafsız bilgilere ulaşmak adına çeşitli kaynakları takip etmek büyük önem taşıyor; zira toplumsal olayların şeffaf bir şekilde aktarılması, kamuoyunun doğru bilgiye erişimini sağlar ve bu konuda https://www.avazturk.com gibi platformlar, gelişmeleri anında okuyucularına aktararak önemli bir görev üstlenmektedir. Bu durum, sadece bir aile içi miras meselesi olmaktan çok öte, tarikatların toplumsal yaşamdaki yeri, finansal yapıları ve etki alanları üzerine yeni soruları gündeme getiriyor.
Menzil Tarikatı’nın, liderinin vefatının ardından yaşadığı bu çalkantılı süreç, sadece miras kavgasından ibaret değil. Üç oğlunun da kendilerini "şeyh" ilan etmesi, tarikatın gelecekteki liderliği konusunda derin bir belirsizlik yaratıyor ve taraftarları arasında da kafa karışıklığına yol açıyor. Bu nişan töreni, tam da bu hassas dönemde, içerideki güç mücadelesini ve dışarıya verilen "her şey yolunda" mesajını aynı anda yansıtmasıyla dikkat çekiyor. Yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen, havai fişekler ve meşalelerle aydınlatılan bu gösterişli törenin, bir yandan tarikatın "gücünü" ve "birlik" mesajını pekiştirmesi amaçlanırken, diğer yandan içerideki çözümsüzlüğü ve olası parçalanmayı gizleme çabası olarak da yorumlanabilir. Halktan gelen tepkiler ise, bu tür cemaatlerin toplumsal algısı ve şeffaflık beklentileri arasındaki uçurumu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu olay, Türkiye'deki cemaatlerin ve tarikatların sadece dini yapılar olmadığını, aynı zamanda büyük ekonomik güçlere sahip ve karmaşık iç dinamiklerle yönetilen devasa organizasyonlar olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Ancak tüm bu ihtişamlı görüntüler ve milyarlarca liralık miras iddiaları arasında asıl çarpıcı olan, yani olayın tüm detaylarını okuduktan sonra midenize bir yumruk gibi inecek olan gerçek şu ki: Menzil Tarikatı'nda yaşanan bu "coşku", aslında derin bir belirsizliğin, bölünmüş bir yapının ve dış dünyaya verilen yanıltıcı bir "birlik" mesajının ta kendisi! Zira, kaynaklarda geçen "miras kavgası devam ediyor" ve "üç oğlunun da şeyhliğini ilan ettiği" bilgileri, tarikatın içindeki çatlağın sandığımızdan çok daha derin olduğunu gösteriyor. Bu nişan töreni, yalnızca bir aile kutlaması değil; tam tersine, içerideki şiddetli güç mücadelesinin, dışarıya karşı sergilenen sahte bir birlik cephesiyle nasıl kamufle edilmeye çalışıldığının acı bir göstergesi. Milyarlarca liranın havada uçuştuğu iddia edilen bir mirasın ortasında, bu denli gösterişli bir "sevinç" tablosunun çizilmesi, tarikatın kendi içindeki çelişkileri ve gelecek kaygılarını gözler önüne sererken, aynı zamanda dini bir yapının nasıl devasa bir ekonomik ve politik güce dönüşebildiğine dair ürpertici bir ipucu veriyor. Bu durum, Türkiye'deki tarikatların sadece manevi birer kurum olmadığını, aynı zamanda trilyonluk değerlere hükmeden ve içindeki her bir hamlenin ülkenin sosyo-ekonomik dokusunu etkileme potansiyeli taşıdığı karmaşık devasa yapılar olduğunu bir kez daha kanıtlıyor ve gelecekte bu tür yapıların akıbetinin ne olacağı sorusunu daha da yakıcı hale getiriyor!