Özgür Özel'den Siyasi Deprem Yaratan Çağrı
CHP lideri Özgür Özel, Büyükçekmece mitinginde anketlerdeki yükselişiyle erken seçim çağrısını yineledi: "2 Kasım Pazar günü hodri meydan!" Hasan Akgün iddialarına sert yanıtlar ve iktidara şok suçlamalarla dolu bu tarihi konuşmanın tüm detayları haberimi
Türkiye siyaseti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı sansasyonel erken seçim çağrısıyla yeni bir dönemeçte. Adeta bir siyasi kasırganın habercisi niteliğindeki bu çağrı, iktidar koridorlarında ve muhalefet cephesinde büyük yankı uyandırırken, özellikle belirttiği tarih ve iddialı söylemleriyle tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" temasıyla düzenlenen Büyükçekmece Kent Meydanı mitinginde sarf edilen her kelime, ülkenin yakın siyasi geleceğine dair tahminleri altüst edecek cinsten. Bu tarihi konuşmanın ve getirdiği derin tartışmaların tüm detaylarını, siyasette yaratacağı olası sarsıntıları ve perde arkasındaki gelişmeleri makalenin devamında tüm çıplaklığıyla mercek altına alacağız.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 25 Haziran 2025 tarihinde partisinin Büyükçekmece Kent Meydanı'nda gerçekleştirdiği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde kürsüye çıkarak önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Silivri'den gelerek ziyaret ettiği Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ü savunarak başlayan Özel, Akgün'ün 31 yıldır Belediye Başkanı olarak, toplamda ise 50 yıldır belediyeci olarak Büyükçekmece'ye hizmet ettiğini vurguladı. Hasan Akgün'ün tam 7 kez seçime girip 7 kez seçildiğini ve Büyükçekmece halkının kendisinden vazgeçmediğini dile getiren Özel, anketlerdeki memnuniyet oranının yüzde 65 olduğunu ve Akgün'ün altı kez seçilerek her zaman en az iki kişiden birinin oyunu aldığını belirtti. Özel, 30 yıl boyunca binlerce müfettişin gelip incelemesine rağmen Hasan Akgün'de hiçbir kusur bulamadığını ifade etti. Ancak bu sene, yedinci döneminde, Akgün'e kusur bulmaya ve kara çalmaya çalıştıklarını iddia etti.
Özel, Hasan Akgün hakkındaki iddialara tek tek yanıt vererek, bunların iftira olduğunu savundu. İlk olarak, tanınmış bir müteahhidin inşaat yaparken fore kazıkları çakmaması nedeniyle vatandaşın CİMER'e şikayet ettiğini, Hasan Akgün'ün durumu inceleyip inşaatı mühürlediğini, müteahhidin mahkemeye gitmesine rağmen mahkemenin Akgün'ü haklı bulduğunu aktardı. Özel, bu müteahhidin şimdi "Rüşvet istedi vermedim diye inşaatımı mühürledi" şeklinde iftira attığını belirterek, savcılığa bu iftiracı üzerinden iddianame yazmaya cüret edemeyecekleri yönünde meydan okudu. Bir başka iddiayı ise bir AVM'ye verilen emsal artışı üzerinden yanıtladı. Hasan Akgün'ün, bir başka müteahhitten AVM'ye emsal artışı karşılığında 45 derslikli kız meslek lisesi yaptırmayı talep ettiğini ve bu konuda resmi protokol yaptıklarını dile getiren Özel, savcının bu durumu "rüşvet" olarak adlandırmasına sert tepki gösterdi. Özel, İstanbul'da dikilen sayısız AVM ve gökdelenlere gönderme yaparak, "Tayyip Erdoğan diyor ya, 'Bu şehre ben dahil ihanet ettik'. Geldiklerinde 4 gökdelen vardı, şimdi 257 tane. O artışlardan ayakkabı kutuları doldu, çikolata kutuları doldu. Elbise askıları doldu. 'Babacığım sıfırladım' dedi" sözleriyle, emsal artışlarının AK Parti döneminde nasıl yolsuzluklara dönüştüğünü ima etti. Hasan Akgün'ün cebine bir lira koymayıp 45 derslikli kız meslek lisesi yaptırdığını vurgulayarak, "Eğer suçu buysa helal olsun Hasan Başkana" dedi. Özel, kimlerin emsal artışlarıyla cebini doldurduğunu tüm İstanbul'un ve hatta AK Partililerin bile bildiğini iddia ederek, "Biz bu partiyi erdemliler hareketi diye kurduk, şimdi emsalciler hareketine döndük diyorlar" şeklindeki parti içi eleştirileri aktardı. Bu tür karmaşık hukuki ve siyasi süreçlerin detaylarını ve kamuoyundaki yankılarını takip etmek için, halkın bu iddialara nasıl yaklaştığını, siyasi partilerin bu süreçlerden nasıl etkilendiğini ve kamuoyunun nabzını tutan özel analizleri görmek için https://www.avazturk.com gibi platformlar, bu türden siyasi gelişmeleri yakından takip etmektedir. Ayrıca, Hasan Akgün'ün başka müteahhitlere kreş ve hasta bakım evi yaptırdığı iddialarını da dile getirerek, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ndeki 97 yolsuzluk dosyasına savcıdan önce Süleyman Soylu'nun el koyduğunu ve hiçbirini açmadığını, bunların Melih Gökçek'in haksız emsal artışları karşısında aldıkları olduğunu öne sürdü. "Bugün okul yaptırana, kreş yaptırana cebine bir kuruş koymayıp, bu kentin rantını bu kente aktarana iftira atamazsınız" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, Büyükçekmece Basketbol Kulübü'ne yapılan bağışlar nedeniyle Akgün'ün suçlanmasına da değindi. Eğer belediye takım ilişkisi suçsa, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü'nün 2014'te Başakşehir Futbol Kulübü olduğunu ve Emmanuel Adebayor'u on milyonlarca Euro'ya transfer ettiklerini hatırlattı. Özel, İBB Kültür AŞ'nin AK Parti'nin elindeyken buradan alınan bağışlarla Başakşehir'e destek verildiğini ve bununla övünüldüğünü söyledi. "Siz Başakşehir'e bağış yaptırınca milyonlarca Euro, bu futbolu desteklemek. Burada var 24 tane amatör spor kulübü. Hepsi destekleniyor, Büyükçekmece basketbol takımı destekleniyor. Hesabı Hasan Ağabey'e soruluyor. Hadi ordan" diyerek iktidarı çifte standart uygulamakla eleştirdi.
Konuşmasında daha ileri giden Özel, muhaliflere yöneltilen suçlamaların ve kendi yaşadıklarının da altını çizdi. Kızının 21 yıl önce aldığı evin hesabının sorulduğunu, ancak belge çıkınca "pardon" denildiğini aktardı. Özel, asıl sorgulanması gerekenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'na Boğaz'da, hatta korunması gereken bir kültür varlığı olan bir yere, üzerine çivi çakmak bile yasakken villa verilmesi olduğunu iddia etti. Villanın en pahalı malzemeyle donatıldığını belirten Özel, daha önce başka başsavcının orada oturup oturmadığını sorguladı ve devletin ödeyebileceği para ile yapılan masraf arasındaki farkın nereden geldiğini merak ettiğini dile getirdi. "O da Özgür Özel'in kara defterinde kayıtlı, soracağım hesabını" sözleriyle konuyu takip edeceğinin altını çizdi. Havuzda çalışan 3 işçiye kimin kapris yaptığını, kimin burnundan getirdiğini ve evin camları takılırken neler olduğunu teker teker bildiğini söyleyen Özel, "Hepsini hesabını soracağım. Bu yaptığınızı burnunuzdan getireceğim. O lojmana yapılan ödemeleri dökün. Faturaları dökün. Devletin ödediği para da görünsün, açıktan ödenen para da görünsün. Hodri meydan" sözleriyle açıkça meydan okudu.
Özel, bugüne kadar yapılan suçlamaların hiçbirinin ispat edilemediğini vurgulayarak, "Ben biliyorum nereden çıkıyor bu laflar. Kişi, kendinden bilir işi. Oradan çıkıyor laflar" dedi. Konuşmasında, tedavisi için hastaneye kaldırılan tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ı da andı. Çalık'ın hastalığını kendilerinden dahi gizlediğini belirten Özel, "Buradan Murat Çalık'a da, tüm hasta tutuklu ve hükümlülere de, özellikle kadınlara ve çocuklara derhal özgürlük istiyoruz" çağrısında bulundu.
Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yükselişine de dikkat çeken Özel, İmamoğlu'nun 19 Mart 2012'de attığı bir tweet'i miting alanında afiş haline getirerek gösterdi. O tweet'te İmamoğlu'nun, "Beylikdüzü'nde iktidar olmadan bize uyku yok. Bilin ki ardından İstanbul'da, Türkiye'de iktidarız" yazdığını aktaran Özel, İmamoğlu'nun o gün Beylikdüzü İlçe Başkanı olduğunu ve Beylikdüzü Belediyesi'nin AK Parti'de olduğunu hatırlattı. Özel, İmamoğlu'nun bu tweet'i attıktan iki sene sonra Beylikdüzü'nü AK Parti'den aldığını, 5 yıl çalıştıktan sonra 2019'da İstanbul'u AK Parti'den aldığını ve şimdi de önümüzdeki seçimde Türkiye'yi AK Parti'den alacağını söyledi. Özel, Ekrem Başkan'ın afişlerinin ve sesinin yasaklandığını, korktuklarını iddia ederek, "ister afişi yasakla, ister sesini yasakla, ister zindanda tut, sandığı getir Ekrem Başkan'ın bir vesikalığına yenileceksin" diyerek meydan okudu.
Ve nihayet, merakla beklenen o tarih: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, artık "bunun adını koyalım" diyerek, erken seçim için net bir meydan okuma ile ortaya çıktı. Özel'in açıklamasına göre, "Bugün çıkan anketlerde kararsızlar dağıtılmadan Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 30'un altında. Cumhuriyet Halk Partisi kararsızlar dağıtılmadan 4-4,5, dağıtılınca 6-7 puan ileride. Cumhuriyet Halk Partisi, çok partili dönemde 1977'deki 41,5'lik puana en yakın durumda. Yüzde 40'ın üzerinde". Bu verilerle Erdoğan'a seslenen Özel, "Benim adayım belli. Sandığı istiyoruz. Oyumuz belli. 2 Kasım Pazar günü çık karşımıza. Getir sandığı. Seni yüzde 29'la orada oturtmam! Yüzde 29'la orada oturamazsın! Milletten kaçamazsın! Cesaretin varsa hodri meydan!" sözleriyle erken seçim çağrısını resmen ve iddialı bir dille yaptı. Özel, "Milletten kaçamazsın, sandıktan kaçamazsın. Yüzde 29 oyla orada oturamazsın. Seni oturtmayız. 2 Kasım Pazar, adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum" ifadeleriyle, siyaset arenasındaki en büyük kapışmanın düğmesine bastı! Bu tarih, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin mi başlangıcı olacak, yoksa mevcut iktidarın bu çağrıya cevabı nasıl bir yankı bulacak, tüm gözler bu kritik yüzleşmeye çevrildi!