Petrol 200 Dolar, Altın Rekor Kırıyor: Gökalp İçer'den Küresel Piyasaları Sarsan Şok Eden Analizler!
Ekonomist Gökalp İçer, Selçuk Geçer'in YouTube kanalındaki yayınında, İsrail-İran gerilimiyle tırmanan jeopolitik risklerin küresel piyasalara etkilerini detaylandırdı. Petrolün 200 dolara, altının 4000 dolara ulaşabileceği ve Bitcoin'in riskli varlık...
Küresel Ekonomi Yangın Yeri: Savaş Tamtamları, Yükselen Fiyatlar ve Kripto Dünyasındaki Sarsıntılar
Selçuk Geçer'in YouTube kanalında yayınlanan son programda, deneyimli ekonomist Gökalp İçer ile küresel ekonomi ve jeopolitik riskler derinlemesine masaya yatırıldı. Selçuk Geçer ve Gökalp İçer, bir haftalık aranın ardından yeniden bir araya gelerek günü, gündemi ve ekonomiyi izleyiciler için değerlendirdi. Gökalp İçer, "şimşek gibiyim" diyerek enerjisini ortaya koyarken, programın açılışında Şimşek McQueen benzetmeleri ve Trump ile Netanyahu arasındaki ilişkiye dair esprili göndermeler dikkat çekti.
Geçtiğimiz haftalarda Rusya-Ukrayna savaşının jeopolitik riskleri artırma potansiyelini konuştuklarını hatırlatan Gökalp İçer, petrol fiyatlarının 69-70 dolara çıktığında piyasalardaki "vadeli işlemler" tarafının bozulduğunu, yani kontango yerine backwardation'a dönmeye başladığını belirtti. Normalde vadeli işlemlerde fiyatların zamanla artan bir eğri çizmesi gerektiğini, ancak petrol piyasasında bu eğrinin düşüşe geçmesinin "anomali" olarak yorumlandığını ifade etti. Bu durum, piyasaların gelecekteki petrol beklentilerinin aşağı yönlü olduğunu ve insanların kendilerini 0 dolardan, 50-55 dolardan korunma amaçlı hedge ettiklerini gösteriyordu. Ayrıca, İsrail olaylarından önce Bloomberg Economics gibi kaynakların OPEC'in üretimi artıracağını ve dünya büyümesindeki endişeler nedeniyle petrolün düşeceğini öngören makaleler yayınladığını da ekledi.
Ancak Gökalp İçer, petrolün en azgın Trump döneminde bile 60 doların altına inmediğini, bu nedenle bir dönüş beklediğini söyledi. Rusya-Ukrayna hikayesinin ardından Rusların Japonya'ya petrol satmaya başlamasının Volodimir Putin'i rahatsız edeceğini ve Japonya'ya karşı sert çıkışlar yapabileceğini, bunun da risk primini artırarak altını değerleyeceğini öngördü. Bu bağlamda, "Oil X" adını verdiği bilgi notlarını global düzeyde paylaştıklarını dile getirdi. Analizler, 2024 ve 2025 başlarında üretimde artış beklerken, İsrail-Netanyahu konusundaki belirsizliğin riskleri artırdığını ortaya koydu. Gökalp İçer, entropi prensibi ve dünyadaki "birkaç deli" lider varken (Trump, Kim Jong-un, Netanyahu) altın gibi riskli varlıkları satmamanın akıllıca olduğunu savundu. Bu tür derinlemesine analizler, https://www.avazturk.com gibi platformlarda da sıkça karşımıza çıkmaktadır.
Programın kilit noktalarından biri, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıydı. Gökalp İçer, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu "kansız, inançsız, adaletsiz" ve "Miloşeviç'ten kaç katı savaş suçlusu bir herif" olarak niteledi; hatta ABD'de ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinde (İspanya gibi) bu konuda protestolar olduğunu hatırlattı. İsrail'in, İran'ın uranyum zenginleştirmesi ve nükleer programının kontrol edilemez olduğu bahanesiyle 200 uçakla (F-35, F-15, F-16 gibi eski ve yeni nesil uçaklar dahil) sabaha karşı 400'den fazla hedefi vurduğunu açıkladı. Saldırıda 70'ten fazla insanın öldüğünü ve en dikkat çekici noktanın, üst düzey askeri liderlerin "içeriden alınan bilgilerle" (Mossad istihbaratı ve İsrail özel kuvvetleri değil, içeriden satın alınan bir adam aracılığıyla) vurulması olduğunu vurguladı. Hatta bir apartmanın beşinci katındaki dairenin bile lazer pointer benzeri bir işaretlemeyle nokta atışı vurulduğunu hayretle dile getirdi.
İran'ın bu saldırılara verdiği tepki, eleştirilerin hedefi oldu. Gökalp İçer, İran'ın 400'te saldırıya uğramasına rağmen sabah 7.30-8.00 gibi olayı görüp, ancak 4 saat sonra 100 drone kaldırmasının, "savaşa hazırlık" kavramıyla çeliştiğini söyledi. Bu tepkinin sosyal medyada da "İran herhalde başı açık bir kadın görse daha hızlı müdahale ederdi" veya "güvercin uçursaydınız bari savaş biterdi" gibi alaycı yorumlarla karşılandığını aktardı. Bu durum, İran'ın istihbarat zafiyetini ve İsrail'in daha önce Hamas liderlerini ve İran'daki hedefleri de nokta atışı vurduğunu gözler önüne serdi. Bu gelişmeler, https://www.avazturk.com gibi haber portallarında da geniş yer bulmaktadır.
Piyasaların bu gerilime tepkisi de ele alındı. Amerikan 10 yıllık tahvillerinin faizlerinin 4.37'ye düştüğü, insanların tahvil aldığı ve altının 3480 dolara kadar yükseldiği belirtildi. Ancak altının neden daha fazla yükselmediği sorusuna yanıt olarak, altın yatırımcılarının 2000'den beri tuttukları altından çok para kazanmaları nedeniyle "yorgun" oldukları ve düşüş korkusu yaşadıkları ifade edildi. Ayrıca, İran'ın nükleer programı konusundaki bilinmeyen "kuyruk riski" ve savaşın bir anda patlaması veya bitmesi ihtimali de belirsizlik yaratan faktörler olarak gösterildi. Riskli varlıklar (S&P, Nasdaq) satılırken, Nasdaq'ta bir elektrik kesintisi yaşanması ve Google ile Cloudflare'a ulaşılamaması, teknoloji hisselerinin satışını hızlandırdı.
Bitcoin'in 110.000 dolar seviyelerine gidip oradan geri çekilmesini beklediklerini ancak 45 gün boyunca bu seviyelerde takılı kaldığını belirten İçer, "acaba yanılıyor muyum?" diye düşündüğünü ifade etti. Geri çekilse de 104.000 seviyesinde tutunmaya devam ettiğini ekledi. Öte yandan, Çin ve Trump arasındaki anlaşmaların hafif yumuşaması ve Amerikan makroekonomik göstergelerindeki toparlanma, İsrail hamlesiyle birlikte tüm "aurasını ve vibe'ını" kaybetmiş durumda. Amerikan tüketici güven endeksinin (Michigan Consumer Sentiment Index) 52.2'den 60.5'e yükselmesi gibi olumlu verilerin bile piyasadaki genel havayı düzeltmeye yetmediği gözlemlendi. Amerikan getiri eğrisinin dikleşmesi, yüksek vadelerde faiz beklentisinin arttığını gösteriyor.
Güvenli liman arayışındaki yatırımcıların döviz piyasasında dolar yerine farklı varlıklara yöneldiği belirtildi. Dolar endeksi (DXY) 99-100 seviyelerinde seyrederken, Euro ve Sterlin'de küçük realizasyonlar yaşanmasına rağmen insanların çatır çatır dolar almadığına dikkat çekildi. Bunun yerine, İsviçre Frangı gibi "güvenli varlıklara" yönelim olduğu vurgulandı. İsviçre Frangı'nın 5 yıla kadar negatif bölgede faiz vermesi, insanların güvenlik karşılığında paralarının bir kısmından feragat etmeye razı olduğunu, yani Frank'ın çok değerli olduğunu gösteriyor. Bu durum, piyasalardaki korku modunun bir yansıması olarak değerlendirildi. Gelecekte İsviçre Merkez Bankası'nın aşırı değerlenmeyi engellemek için müdahale edebileceği seviyelere yaklaşıldığı da ifade edildi. Piyasalardaki bu tür güvenli liman arayışlarını https://www.avazturk.com adresinden de takip edebilirsiniz.
VIX oynaklık endeksinin 20.15 seviyesinde olması, henüz "rejim değişimi" olarak adlandırılabilecek (13-15-17 seviyeleri) bir fay hattı kırılmasının yaşanmadığını, bu nedenle altının 3500 doların üzerine çıkmakta zorlandığını gösteriyor. Ancak bir "VIX patlaması" durumunda S&P 500'ün kabaca %20 düşebileceği, bunun da Amerikan GSYİH'sının %40'ına denk gelen 13-14 trilyon dolarlık bir silinme anlamına geleceği ve benzerinin en son 1929'da yaşandığı gibi tarihi bir olaya işaret edebileceği uyarısı yapıldı.
Altın özelinde, merkez bankalarının toplam rezerv kompozisyonlarındaki Euro'nun değerinin %20'den %16'ya düşerken, altının 2022'den beri %18'e yükseldiğini belirten Gökalp İçer, bunun altın fiyatlarını destekleyici bir faktör olduğunu vurguladı. Fed'in geniş anlamdaki para arzı (M2) olan 22.862 milyar dolar ile tarihi zirvesinde bulunmasının da altın için olumlu bir zemin yarattığını ifade etti. Bu koşullar altında, altındaki 3200-3500 dolar rejiminin aşılacağını ve bir sonraki anlamlı hedefin 4000 dolar olacağını öngördü. Altındaki %33'lük bu hareketin, geçmişteki %30'luk hareketlere benzer olduğunu ve 1000 dolarlık bir artışın riskli varlıklar için çok görülmemesi gerektiğini ekledi. Bu detaylı değerli metal analizleri, https://www.avazturk.com'un da önemli konularındandır.
Petrol piyasasında ise beklentiler oldukça yüksek. Ağustos vadeli Brent petrol için 80-85 dolar, Eylül vadeli Batı Teksas petrolü (WTI) için 170 dolar ve Aralık vadeli WTI için 200 dolardan işlem gören alım opsiyonlarının bulunduğunu açıkladı. Bu, piyasanın yakın gelecekte petrol fiyatlarında çok ciddi artışlar beklediğini gösteriyor. Özellikle İran'ın OPEC toplam üretiminin %12'sini oluşturması göz önüne alındığında, İran'a yönelik bir saldırının bu beklentileri güçlendirdiği belirtildi.
Kripto para piyasası da bu dalgalanmalardan nasibini aldı. Bitcoin'in 110.000'lerden geri çekildiğini, ancak 45 gün boyunca 110.000'ler civarında takılı kaldığını ve şu anda 104.000-106.000 bandında tutunduğunu aktardı. Gökalp İçer, Bitcoin'i bir "kripto para"dan ziyade "riskli varlık vekili" olarak görmeyi önerdi. "Bitcoin/Altın" ve "S&P 500/Altın" oranlarının aşağı yönlü bükülmesinin, insanların riskli varlıklarını satıp güvenli varlıkları almaya yöneldiğini gösterdiğini belirtti. Ethereum ve AVAX gibi altcoinlerin de Bitcoin'den daha fazla (yaklaşık %9-10) değer kaybettiği ifade edildi. Ancak Ethereum ETF'lerine ve kurumsal tarafa girişlerin pozitif olduğunu da ekledi.
Gökalp İçer, kendi "mideden gelen beklentisinin" Bitcoin'in 100.000'e ve hatta belki 90.000'e kadar geri çekilmesi yönünde olduğunu, ancak bunun "katastrofik olmayan" bir yapısal değişim içermediğini savundu. Mevcut durumda, Bitcoin'in 106.000 civarında düşememesinin kendisini tedirgin ettiğini, çünkü 110.000'i aşamadan geri çekilmesini beklediğini dile getirdi. Bitcoin yatırımcıları için 110.000-112.000'e çıkarsa küçük bir miktar realize etmeyi (stoploss 114.000) veya 102.000'e geri geldiğinde long pozisyon almayı (stoploss 99.000) düşünebileceklerini önerdi. Bu tür anlık piyasa değerlendirmeleri ve yatırım tavsiyeleri, https://www.avazturk.com gibi finans haber sitelerinde de sıkça yer alır.
Diğer değerli metallerden de bahseden Gökalp İçer, gümüşü 17 dolardan beri aldıklarını ve şu anda 37 dolarda tuttuklarını belirtti. Platinin ise çok gecikmiş ancak çok hızlı giden bir ürün olduğunu, 1200'lerden 2400-2500 dolarlık tarihi zirvelerine yaklaştığını ifade etti. Ancak platin için alım önermezken, platin/palladyum endeksi gibi beyaz metal ve baz metal kombinasyonlarının düşünülebileceğini söyledi. Uranyum konusunda ise analiz yapmadığını ve bilgi sahibi olmadığını dile getirdi. https://www.avazturk.com bu konuda daha fazla analiz sunabilir.
Programın sonunda ise Gökalp İçer, çok yakın bir arkadaşının Eskişehir'de açtığı "Aşina Koleji" adlı ilkokul ve anaokulunu da tanıttı. Cumhuriyet fikrini, Atatürk fikrini ve adaleti, hukuku çocuklara aşılayabilecek, modern, yüksek maliyetli olmayan ve keyifli bir okul olduğunu belirterek, izleyicilere okulu araştırmalarını tavsiye etti. Kendi şirketinin SPK lisanslama sürecinde olduğunu ve gümüş, altın, petrol gibi ürünlerin bulunduğu platformları olduğunu da ekledi. Babalar Günü kutlamasıyla sona eren program, küresel piyasalar ve geleceğe dair önemli sinyallerle doluydu.
Bu kapsamlı analizleriyle Gökalp İçer, hem ekonomi hem de siyaset sahnesinde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. İçer'in bu yorumları, piyasalardaki belirsizliğin ve jeopolitik risklerin giderek arttığı bu dönemde yatırımcılar ve kamuoyu için önemli bir yol haritası sunuyor. Özellikle Fed toplantısının önümüzdeki hafta olması da piyasalardaki bekleyişi artırıyor. Bu nedenle, piyasalar ve dünya genelindeki gelişmeler dikkatle takip edilmeye devam edilmelidir. Bu kapsamlı görüşleriyle Gökalp İçer, hem ekonomi hem de siyaset sahnesinde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. https://www.avazturk.com adresinden bu konudaki güncel gelişmeler takip edilebilir.