Saniye Başına Yüz Binler Vergi, Milyonlar İcra Kıskacında!

Saniye Başına Yüz Binler Vergi, Milyonlar İcra Kıskacında!

Vatandaşın ödediği astronomik vergiler, kamunun fahiş harcamaları ve ülkenin borç batağına saplanışı! Saniyede ödenen vergi miktarı dudak uçuklatırken, bankalara olan borç 5 trilyona, icra dosyaları ise 23 milyona dayandı. Enflasyonun gölgesinde büyüyen..

Türkiye, uzun süredir ekonomik fırtınalarla boğuşuyor. Vatandaşın her geçen gün artan geçim sıkıntısı, çarşıda pazarda hissedilen fiyat artışları, akıllarda tek bir soruyu tetikliyor: Paramız nereye gidiyor? Bu sorunun cevabı, sıradan bir vatandaş için dahi dudak uçuklatacak, ülkenin içinde bulunduğu derin ekonomik girdabı gözler önüne serecek çarpıcı rakamlarda gizli. Uzun süredir gözlerden uzak tutulmaya çalışılan bu rakamlar, ülkenin ekonomik panoramasını yeniden çizmeye hazırlanıyor ve şeffaflık arayışındaki herkes için sarsıcı gerçekleri ortaya koyuyor.

Gelir vergisinden çevre vergisine, emlak vergisinden motorlu taşıtlar vergisine (MTV), hatta özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisi (KDV) gibi hayatımızın her anına sinen sayısız vergi kalemi, her bir vatandaşın omuzlarında ağır bir yük olarak duruyor. Bu vergiler sadece maaşlardan kesilen kalemlerle sınırlı kalmıyor; tükettiğimiz her üründen, sahip olduğumuz her mülkten ve yaptığımız her işlemden devlete belirli bir pay gidiyor. Yılın ilk beş ayında, bu vergi yükünün boyutları, akıl almaz bir seviyeye ulaştı; ancak bu rakamların ne anlama geldiği, çok az kişi tarafından tam olarak kavranabiliyor ve bu durum, ekonomik tablonun ne denli vahim olduğunu gözler önüne seriyor.

Peki, vatandaşın cebinden çıkan bu devasa miktarlar ne oluyor? Kamu kurumlarının harcamaları da aynı hızla ve hatta daha da büyük bir iştahla artış gösteriyor. Ülkenin ekonomik dengeleri, böylesine hızlı akan paranın nerede toplandığı ve nereye aktarıldığı sorularını daha da elzem kılıyor. Bu konuda derinlemesine analizler ve güncel bilgilere ulaşmak için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Zira yılın ilk aylarında harcamaların da rekor seviyelere ulaştığı kayıtlara geçti ve bu durum, bütçe açığının ve genel ekonomik kırılganlığın da cabası oldu.

Ancak asıl kâbus, vergi ve harcama sarmalının ötesinde, her bir haneyi ayrı ayrı vuran borç batağında yatıyor. Türkiye'de halkın bankalara olan bireysel borcu, kelimenin tam anlamıyla çığ gibi büyüyerek korkutucu boyutlara ulaştı ve 5 trilyon liraya yaklaşan bir seviyeye geldi. Halkın bu borç yükü altında ezildiği gerçeği, rakamlarla sabitlenmiş durumda ve adeta bir çığlığa dönüşmüş durumda. İcra dairelerindeki dosya sayısının 23 milyonu geçtiği akıl almaz seviye, bu durumun vahametini gözler önüne seriyor ve milyonlarca ailenin ekonomik darboğazda olduğunu gösteriyor.

Durum o kadar vahim ki, 2024 yılının başından bu yana bireysel borçlardaki artışın dudak uçuklatan bir 788 milyar lirayı bulduğu belirtiliyor. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış’ın ifadesiyle, "AKP’nin faizi yüksek, adaleti yok; halkı borca, ülkeyi çöküşe mahkum ettiler. Vatandaş borçla nefes almaya çalışıyor". İcra takibindeki bireysel kredi ve kredi kartı borçları 177.3 milyar liraya yükselirken, yılbaşından bu yana batık kredilerde şok edici bir artış yaşandı: tam %58.7 oranında! Bu durum, bankaların bilançolarını da tehdit ederken, vatandaşın ödeme gücünün ne denli azaldığını gözler önüne seriyor. İhtiyaç kredilerinin faizi %70.89’a, ticari kredi faizleri ise %63.95’e fırlayarak, vatandaşın ve üreticinin adeta faize çalıştığı bir tablo çiziyor. Kış’ın da vurguladığı gibi, "Vatandaş faize çalışıyor, üretici icrada, ülke borç kıskacında, Saray ise saltanata devam ediyor’’.

Peki, tüm bu veriler, bu krizin somut boyutunu nasıl anlatıyor? Türkiye'nin vatandaşları, yılın ilk 5 ayında tam 4 trilyon 6 milyar lira vergi ödedi. Bu inanılmaz rakam, saniyede 307 bin lira, günde 26 milyar 533 milyon lira, ayda ise 801 milyar 500 milyon lira vergi ödediğimiz anlamına geliyor! Aynı dönemde kamu kurumlarının harcaması ise çok daha büyük: tam 5 trilyon 339 milyar lira! Yani saniyede 411 bin lira, günde 35 milyar 596 milyon lira ve ayda 1 trilyon 67 milyar lira harcadılar! Ve tüm bu akıl almaz para trafiğinin ortasında, halkın bankalara olan bireysel borcu 5 trilyon liraya yaklaşırken, icra dairelerindeki dosya sayısı tam 23 milyonu aştı! Sadece 2025'in ilk 6 ayında icra dairelerine 4 milyon 711 bin yeni dosya geldi! İşte Türkiye'nin acı gerçekle yüzleştiği ekonomik fotoğrafı: Bir yanda saniyede yüz binlerce lira vergi ödeyen ve milyarlarca lira borç yükü altında ezilen bir halk, diğer yanda katlanarak büyüyen kamu harcamaları ve adeta borç sarmalına mahkum edilmiş bir ülke! Bu tablo, sadece bir ekonomik krizin değil, aynı zamanda toplumsal bir çöküşün de habercisi olabilir mi? Bu sorunun cevabı, her geçen gün daha da kritik bir hal alıyor ve tüm gözler, bu devasa çıkmazdan nasıl bir çıkış yolu bulunacağına çevrilmiş durumda!