Son Anketler Tüm Dengeleri Değiştiriyor!

Son Anketler Tüm Dengeleri Değiştiriyor!

Yıllardır süregelen siyasi rekabetin ve iktidar mücadelesinin perde arkasındaki gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Uzman isimlerin analizleri ve şok edici anket sonuçlarıyla Türkiye'nin siyasi geleceği yeniden şekilleniyor. Beklenmedik liderlikler ve halkın...

Türkiye siyasetinde, özellikle de ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) arasındaki on yıllardır süren çekişme, son dönemde yeni bir boyut kazanmış durumda. Bugüne kadar kamuoyunda tartışılmayan birçok gerçeği gözler önüne seren bu özel haberimiz, siyasetin bilinmeyenlerini aydınlatırken, anket sonuçlarının ardındaki derin anlamları da sizlere sunmaya devam edecek.

AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın, 2002 Kasım ayından bu yana genel ve yerel seçimler ile halk oylamaları dahil tam 18 defa sandıkta kozlarını paylaştığı ve bila istisna bu seçimlerin tamamında CHP'yi yendiği iddiaları, programda Bahar Feyzan tarafından detaylıca ele alındı. Bu iddialara karşı Feyzan, "Erdoğan'a ya yanlış bilgi veriyorlar ya da Erdoğan kamuoyunu özellikle böyle söylüyor" yorumunda bulunarak, ikincisinin de olabileceğini belirtti. Ayrıca, eski Başbakan Süleyman Demirel'in meşhur sözüne atıfta bulunarak, "dünkü güneşle bugünün çamaşırları kurumaz" ilkesinin her parti için geçerli olduğunu vurguladı. Feyzan, AK Parti'nin geçmişteki seçim makineleri gibi çalıştığını kabul etse de, "hangi AK Parti ve hangi CHP ile karşı karşıya geldi" sorusunun altını çizdi. Nitekim CHP'nin, eski Genel Başkan Deniz Baykal dönemiyle şimdiki CHP arasında büyük farklılıklar olduğu, artık sadece sol bir gelenekle örtüştürülmeyip merkez sağa yakın bir parti haline geldiği ve Cemal Enginyurt gibi farklı profillerden isimleri barındırdığı da bu derinlemesine analizde yer buldu. Programda özellikle vurgulanan bir diğer nokta ise Kemal Kılıçdaroğlu döneminin "bittiği" ve "kapandığı" ifadesiydi.

Türkiye'nin ekonomik sorunları ve halkın hükümetin bu sorunları çözme kapasitesine olan inancı, Saros'un Sonar anket sonuçlarında çarpıcı bir şekilde ortaya çıktı. Ankete katılanların %69.3'ü hükümetin ekonomik sorunları çözebileceğini düşünmediğini belirtirken, sadece %19'u evet dedi. Genel olarak hükümetin performansını "başarısız" bulanların oranı neredeyse %70'i bulurken, başarılı diyenler %9 seviyesinde kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel performansına ilişkin olarak da halkın %63.2'si "hayır" yanıtını verdi. Ayrıca, anket sonuçlarına göre Türkiye'de halkın neredeyse %72'si 2028'den önce bir erken seçim yapılmasını destekliyor. Yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulup duyulmadığı sorusuna ise %41 evet, %49 hayır cevabı verildi. Bu veriler, ülkedeki genel memnuniyetsizlik ve değişim arayışının ne denli yaygın olduğunu açıkça gösteriyor. Ayrıca, muhalefet belediyelerine yönelik operasyonların hakkaniyetli bulunmadığı, %79.6'lık kesimin AK Partili belediyelere operasyon yapılmamasının sebebini iktidar partisi olmalarına bağladığı da dikkat çeken anket sonuçları arasında yer aldı. Bu gelişmelerin tüm detayları için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Peki, Türkiye'de bugün en çok güvenilen devlet adamı ve siyasetçi kim? Anket sonuçları, bu soruya verilen cevabın oldukça dağınık olduğunu gösterdi. Ekrandaki verilere göre, "hiçbiri" diyenlerin oranı oldukça yüksek. Erdoğan %12.3 ile önde gelirken, onu Ekrem İmamoğlu %7.4 ile takip etti. Selahattin Demirtaş, Özgür Özel, Mansur Yavaş, Ümit Özdağ, Ali Babacan, Yavuz Ağıralioğlu ve Devlet Bahçeli gibi isimler de listede yer aldı. Ekrem İmamoğlu hakkında iddia edilen yolsuzluklara ilişkin ise halkın %41.5'i "evet", %19.2'si "kısmen", %28.6'sı ise "hayır" cevabını verdi. Selahattin Demirtaş'ın siyasi aktör olma durumu ve cezaevinde kalmasının ardındaki karmaşık süreçler de programda tartışıldı; Erdoğan'ın Demirtaş'a yönelik "seni asıl İmralı'daki bitirdi" ifadesiyle o dönemdeki siyasi gerilimlere atıfta bulunuldu.

Tüm bu tablo içinde, başkanlık seçimlerine dair hipotetik senaryolar, kamuoyundaki asıl büyük değişim potansiyelini gözler önüne serdi. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan aday olmazsa, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı olarak en çok Hakan Fidan'ın adı öne çıkıyor. Ancak muhalefetin adaylarına gelindiğinde ise dengeler oldukça şaşırtıcı bir hal alıyor. Genel güven sıralamasında daha gerilerde olan Mansur Yavaş'ın, olası bir cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'a karşı önde gittiği belirtildi. Programda sunulan anket senaryolarından birinde, bu pazar bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapılır ve Recep Tayyip Erdoğan ile Mansur Yavaş aday olursa, Mansur Yavaş'ın önde götürdüğü açıkça ifade edildi. Anketlerin genelindeki çelişkili durumlar ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bazı senaryolarda önde gösterilmesi gibi durumlar program sunucusunun anketlere olan inancını "şu dakika itibariyle bitirmiş" olsa da, bu sonuçlar Türkiye siyaseti için yeni bir dönemin işaretçisi olabilir.

İşte tam da bu noktada, haberimizin en kritik detayına geliyoruz. Yıllardır süregelen AK Parti'nin seçim zaferleri ve yenilmezlik algısı, son anket sonuçlarıyla bambaşka bir boyuta taşınıyor. Mevcut iktidarın ekonomideki başarısız algısı ve halkın yeni anayasa talebinin ardında yatan gerçekler ışığında, Mansur Yavaş'ın, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kafa kafaya bir mücadelede öne çıkması, Türkiye siyasetinde taşların yerinden oynadığının en net göstergesi olarak yorumlanıyor. Bu durum, sadece bir seçim sonucu tahmini olmaktan öte, siyasi arenada köklü bir değişim rüzgarının estiğini ve halkın beklentilerinin, geçmişteki siyasi dinamiklerden farklı bir yöne evrildiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Sandık sonuçlarının gelecekte nasıl bir Türkiye yaratacağı ise büyük bir merak konusu olarak siyasi kulislerde ve kamuoyunda tartışılmaya devam edecek.