Temmuz Ayında Zam Bekleyen Milyonlara Kötü Haber
Kamu işçilerinin toplu sözleşme görüşmelerinden asgari ücrete, emekli maaşlarından bayram ikramiyelerine kadar sabit gelirlilerin gündemindeki tüm detaylar masaya yatırıldı. Uzmanlar, Temmuz ayında beklenen asgari ücret zammının gerçekleşmeme olasılığının
Sabit gelirlilerin gözü kulağı maaş ve ücret artışlarında. Türkiye ekonomisinin mevcut durumu göz önünde bulundurulduğunda, özellikle asgari ücretli ve emekli kesimin yaşadığı ekonomik zorluklar her geçen gün daha da belirginleşiyor. Bu bağlamda, hem kamu işçilerini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri hem de Temmuz ayında asgari ücrete ek bir zam yapılıp yapılmayacağı büyük bir merak konusu olarak ön plana çıkıyor. Uzmanlar, mevcut tabloyu değerlendirerek önemli uyarılarda bulunuyor.
Şubat ayından bu yana devam eden ancak işverenden henüz bir teklif gelmeyen kamu işçilerinin toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçlanması bekleniyor. Bu görüşmelerden çıkacak kararların, Ağustos ayında başlayacak olan 2026-2029 dönemi devlet memurları toplu sözleşme görüşmelerindeki zam oranlarını da etkileme potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Ancak, uzmanlar bu toplu sözleşme sonuçlarının asgari ücretin belirlenmesinde çok etkili olmayacağının altını çiziyor. Asgari ücretin belirlenmesinde hükümetin TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarını baz aldığı biliniyor.
Asgari ücrete geçmiş yıllarda farklı oranlarda ve sayılarda zam yapıldığı hatırlatılıyor. 2020 ve 2021 yıllarında birer kez, enflasyonun yüksek olduğu 2022'de ise iki kez artış yapılmıştı. Geçen yıl (2024) bir kez zam yapılırken, 2025 yılının Ocak ayında %30'luk bir artış gerçekleştirildi. Temmuz ayında ek bir artış olup olmayacağı ise belirsizliğini koruyor. Ne yazık ki, mevcut göstergeler Temmuz ayında bir iyileştirme yapılma olasılığının düşük olduğunu gösteriyor. Merkez Bankası'nın yıllık enflasyon hedefinin %24 ile %29 arasında bir bantta yer aldığı ve hükümetin Ocak ayında zaten %30 zam yaptığını ifade etmesi, Temmuz zammını olası kılmıyor. Bu nedenle, toplu sözleşme sonuçları ile asgari ücrete ayrıca bir artış yapılması arasında doğrudan bir bağlantı görülmüyor. Bu konudaki derinlemesine analizler ve güncel değerlendirmeler için https://www.avazturk.com adresini takip edebilirsiniz.
Orta Vadeli Program gereği asgari ücrete aslında yılda bir kez zam yapılacağı ve ikinci bir zamma ihtiyaç duyulmayacağı baştan belirtilmişti. Ancak yılın ikinci yarısına yaklaşırken asgari ücret konusu tekrar gündeme geliyor. Sabit gelirlilerin yaşadığı ekonomik durumun çok net ortada olması nedeniyle muhakkak bir artış yapılması gerektiği vurgulanıyor. Geçen yıl enflasyon daha yüksek olmasına rağmen tek bir artış yapılmış olması ve bu yıl başında %30 zam yapılıp yıl sonu hedefinde bir değişikliğe gidilmemesi, bu yıl da artış yapılmayacağı beklentisini güçlendiriyor. Artış yapılmaması durumunda, açlık ve yoksulluk sınırının giderek artmasıyla daha çok kişinin yoksul duruma düşeceği öngörülüyor.
Uzman Özgür Bey'in değerlendirmelerine göre, hükümetin plan ve programları doğrultusunda hareket edilmesi halinde, 2025 yılına kıyasla 2026 yılının sabit gelirliler ve emekliler için daha sıkıntılı bir dönem olacağı belirtiliyor. Ocak 2025'te asgari ücretin %30 artışla 22.104 lira olarak belirlendiği ve işçi kesiminin masayı terk ettiği bu sürecin ardından, Temmuz ayında 6 aylık enflasyonun ortalama %18 gibi çıkacağı ve hükümetin zaten %30'u verdiklerini söyleyeceği ifade ediliyor. İşin daha da kritik tarafı, Temmuz ayında artış yapılmayıp yıl sonu beklendiğinde, 2026 yılında yapılacak artışın açıklanan enflasyon hedeflerine göre çok düşük (yaklaşık %12 civarı) olacağı ve kimseyi mutlu etmeyeceği yönünde. Bu durum, 2025 yılını bile "mumla aratacak" bir 2026 tablosu ortaya koyuyor. Güncel ekonomik gelişmelerin ve uzman analizlerinin takipçisi olmak için https://www.avazturk.com her zaman yanınızda.
Asgari ücretin neden bu kadar çok konuşulduğu sorusuna ise çarpıcı bir yanıt veriliyor: Asgari ücret, normalde işe yeni başlayan birinin aldığı bir ücretken, Türkiye'de çalışanların neredeyse yarısına yakınının asgari ücretle geçinmeye çalışması bu konuyu merkezi hale getiriyor. Bu ücretle geçinmenin gerçekten zor olduğu belirtilirken, enflasyonun yüksekliği karşısında asgari ücret ve emekli maaşlarının yetersiz kalmasının "teraziyi bozduğu" ifade ediliyor. Asgari ücretli ve emeklilerin, basit bir kahvaltıya gitmek, tatile çıkmak, tiyatroya gitmek gibi pek çok şeyi hayal bile edemediği vurgulanıyor. Hatta, yakın akrabalarının cenazesine gitmek için otobüse binmenin bile zorlaştığı dile getiriliyor. Türkiye'de sadece %10-15 gibi küçük bir kesimin dışarıda yemek yiyebilen, kahve içebilen, tatil yapabilen kesimi oluşturduğu; geri kalan %85'lik kesimin en büyük tatil planının köylerine gitmek olduğu, ancak onların bile çoluk çocuk otobüse binip köylerine gidip dönme imkanının kalmadığına dikkat çekiliyor.
Ücretlerdeki alım gücünün düştüğünün hükümet tarafından farkında olunduğu tahmin ediliyor. Ancak Temmuz ayında bir iyileştirme yapılmaması ve 2026'nın beklenmesi durumunda, düşük oranlı artışlar nedeniyle 2026 yılının milyonlarca kişi için çok daha zorlu geçeceği uyarısı yineleniyor. Bu nedenle, asgari ücrete mutlaka bir artış yapılması gerektiği savunuluyor. Asgari ücretteki artışın sadece asgari ücretlileri değil, özel sektördeki diğer ücretleri de bir miktar artırma potansiyeli taşıdığına işaret ediliyor. Özel sektörün asgari ücrete gelen zamdan etkilendiği ve hemen her sektöre bir şekilde yansıdığı biliniyor. Türkiye'nin ekonomik gündemi ve bunun vatandaşların yaşamına etkileri hakkında daha fazla bilgi ve yorum için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Emekli aylıklarındaki oranlar ise neredeyse belli gibi duruyor. Emekli aylıklarının enflasyon farkını alacağı, memur ve memur emeklilerinin %17, SSK ve Bağkur emeklilerinin ise %18 civarında enflasyon farkı almasının beklendiği belirtiliyor. Kamu çalışanlarının toplu sözleşmeyle belirlenmesi gereken zam oranları ise Şubat ayından bu yana hala kesinleşmiş değil. Bu süreçte hem memurlar, hem kamu işçileri hem de emeklilerin hükümetten beklentisinin oldukça yüksek olduğu bir dönem yaşanıyor. Ülke genelindeki ücret ve maaş politikaları üzerine güncel haberler ve analizler için https://www.avazturk.com adresini kaynak alabilirsiniz.
Son olarak, emeklilerin merakla beklediği bayram ikramiyeleri konusuna da değinildi. Bayram ikramiyelerinin 2 Haziran'da başlamak üzere bayrama kadar hesaplara yatırılacağı bilgisi verildi. Ancak, ikramiye tutarının herkes için 4.000 TL olmayacağı, hisseleri oranında yatırılacağı netleştirildi. Örneğin, dul veya yetim aylığı alan kişilerin hisseleri oranında (örneğin %12.5 hisse için 500 TL, %25 için 1.000 TL, %50 için 2.000 TL, %75 için 3.000 TL) ikramiye alacağı, tam emekli olup kendi aylığını alan kişilere ise 4.000 TL yatırılacağı açıklandı. Bu ayrıntı, birçok emekli için önemli bir netleştirme oldu.