TÜİK Davasında Emekliler İçin Şok Gelişme
Emeklilerin umutla beklediği TÜİK davasında beklenmedik adımlar atılıyor! Veri gizlemeler, hukuki tartışmalar ve bağımsız yargıya yönelik tehditler... Peki bu dev mücadelenin sonunda emeklileri ne bekliyor? Tüm detaylar bu haberde sizi bekliyor!
Türkiye, emeklilerin hak arayışında benzeri görülmemiş bir dönemeçten geçiyor ve bu makalenin devamında yaşanan akıl almaz gelişmeleri detaylarıyla aktaracağız. Gündemin en sıcak maddelerinden biri olan TÜİK davası, aslında sadece bir yargı süreci olmaktan öte, milyonlarca emeklinin ekonomik geleceğini doğrudan etkileyen devasa bir mücadelenin sembolü haline geldi. "Şebnem Arda Boğa" YouTube kanalında Avukat Ali Erdem Gündoğan ile yapılan çarpıcı bir yayında, davanın son durumu ve TÜİK'in hukuk tanımayan tutumu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi. Normalde gerekçeli bir kararla sonuçlanan bu dava, aslında ne Seyfettin Bey'in ne de Avukat Ali Erdem Gündoğan'ın mücadelesini bitirmediği gibi, TÜİK'in de direnişini sona erdirmedi; aksine, dosya istinaf mahkemesine taşınarak yeni bir boyut kazandı.
Avukat Ali Erdem Gündoğan'ın ifadelerine göre, TÜİK bu davada sürekli olarak hukuka aykırı iddialarda bulundu. Kurum, zamları kendisinin yapmadığını, sadece enflasyonu hesapladığını ve bu nedenle dava açılamayacağını savundu. Ayrıca, kendi yaptığı işlemin idari yargıya konu olamayacağını ve emeklilerin dava açmakta menfaati olmadığını iddia etti. Ancak Avukat Gündoğan, bu tür iddiaların hukuka tamamen aykırı olduğunu net bir şekilde belirtti. Daha önceki dönemlerde TÜİK'e karşı açılan davaların mahkemeler tarafından incelenmeden reddedilmesinin, kurumda bir rahatlık ve cüretkar bir tutum yarattığını vurguladı. Hatta TÜİK, mahkemelerin davanın esasına girmesi durumunda yüz binlerce davanın açılacağı ve bunun altından kalkılamayacağı gibi akıl almaz bir savunma sergilemişti. Ancak tüm bu iddialara rağmen, Ankara 6. İdare Mahkemesi davayı esastan incelemişti. Buna karşılık, TÜİK'in şok edici hamlesi gecikmedi: Dava reddedildiği halde, TÜİK 15 Temmuz'da Ankara 6. İdare Mahkemesi'ne dilekçe vererek, mahkemenin davayı esastan incelemesinin yanlış olduğunu, davayı usulen reddetmesi gerektiğini belirterek istinafa başvurdu. Bu durumun, bağımsız yargıda bir kuruma dava açılmaması talebiyle dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir hadise olduğunu Avukat Ali Erdem Gündoğan açıkça ifade etti.
Şebnem Arda Boğa'nın Avukat Ali Erdem Gündoğan'a yönelttiği sorularla, bu davanın ne denli ilginç ve zorlu bir süreç olduğu daha da belirginleşti. Avukat Gündoğan, yargının bağımsız olması durumunda bu davanın reddinin söz konusu olamayacağını, çünkü talebin yeniden enflasyon hesaplaması yapılması gibi son derece haklı bir talep olduğunu vurguladı. Zira İstanbul Ticaret Odası (İTO), ENAG gibi kuruluşların ve diğer sendikaların yaptığı enflasyon hesaplamaları, TÜİK'in açıkladığı rakamlarla taban tabana zıtlık gösteriyor. Halk arasında bile "TÜİK enflasyonu" ve "gerçek enflasyon" diye iki farklı kavramın oluştuğunu Şebnem Arda Boğa da teyit etti. En çarpıcı noktalardan biri ise, TÜİK'in davada mahkemeden veri gizlemesi oldu. Avukat Gündoğan, bir hukuk devletinde mahkemeden veri gizlemenin mümkün olmadığını ve hatta devlet sırrı dahi olsa hakimin bizzat incelemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Avukat Ali Erdem Gündoğan, TÜİK'in TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) için madde sepetindeki fiyatları "yanlış anlaşılıyor" diyerek gizlediğini, ancak ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) için aynı verileri açıkladığını, bunun da emekli maaşlarını etkilemediği için bir ayrımcılık olduğunu ilk defa bu kanaldan duyurdu. Emeklilerin bu davayı neden desteklemesi gerektiği konusunda Şebnem Arda Boğa'nın "Ya niye uğraşıyorsunuz ki zaten dava reddedilir" diyenlere karşı uyarısı ve Avukat Ali Erdem Gündoğan'ın "ilk defa bu dava en azından bir mahkemede görülmesi incelenmesi kararı verildi, bu bir adımdır, çok önemli bir adımdır" sözleri, mücadelenin umudunu koruduğunu gösterdi. Bu tarihi gelişmeleri takip etmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Ancak emeklilerin tek mücadelesi enflasyon rakamlarıyla sınırlı değil. Son dönemde alınan bir başka şok edici karar da, emeklilerin tüketici kredisi borçları nedeniyle maaşlarına haciz ve bloke konulması oldu. Şebnem Arda Boğa, bu kararın emeklilerin aleyhine çıktığını ve her geçen gün bir şeylerini kaybettiklerini belirtti. Avukat Ali Erdem Gündoğan, bunun hukuken ve anayasaya aykırı olduğunu kesinlikle ifade etti. Zira Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93. maddesi ve İcra İflas Kanunu'nun 83. maddesi açıkça belirtiyor ki, emekli maaşlarına vergi borcu, SSK prim alacakları ve nafaka dışında haciz konulamaz. Hatta icra müdürlükleri bu tür hacizleri doğrudan reddetmeli, sadece kişinin kendi rızası varsa kesinti yapılabilir. Avukat Gündoğan, bankaların emeklilerle eşit konumda olmadığını ve sermayesi güçlü bankaların tüketicinin önüne koyduğu "maaşına bloke koyacağım" şartlarının hukuki olmadığını, emeklinin pazarlık şansı olmadığını vurguladı. Bankaların, emeklinin maaş aldığı gün olan ayın 10'unda, kredi ödemesi ayın 25'inde olmasına rağmen, kredi taksiti kadar paraya bloke koyup, parayı ayın 25'ine kadar hesapta tutmasının adeta bir tefecilik örneği olduğunu Avukat Gündoğan, Yargıtay'daki muhalefet şerhlerinden örneklerle açıkladı. Hatta bir hakimin, bu durumun tüketiciyi tefecilerin eline verdiğini söylediğini aktardı. Kanunun zayıfı korumak için özel düzenlemeler getirmesi gerektiğini savunan Gündoğan, emeklilerin borçlarını ödemesine itirazları olmadığını, ancak bu kadar acımasız ve hukuksuz yöntemlerle sıkıştırılmaması gerektiğini dile getirdi.
Peki, emeklilerin bu çetin mücadelesi nereye varacak? Avukat Ali Erdem Gündoğan'ın da belirttiği gibi, ilk defa bir mahkeme huzuruna çıkarılan ve esası incelenen TÜİK davası, emeklinin gücünün bir göstergesi ve milyonların umut ışığı haline geldi. Şebnem Arda Boğa'nın yayında sorduğu gibi, "Kim kime şikayet ediyor" dememeli; çünkü emekliler ne kadar ses çıkarırsa, ne kadar destek olursa, bu ses mutlaka yerine ulaşacak ve mücadelenin önünü açacaktır. Emeklilerin bu sorunlarının çözülmemesi durumunda, sandıkta çok büyük bir tepki gösterecekleri ve gelecek iktidarın emeklinin oyunu almadan iktidar olamayacağı gerçeği, bu davanın ve genel olarak emekli sorunlarının ne kadar hayati olduğunu ortaya koyuyor. Bu tarihi sürecin devamı ve emeklilerin geleceği için atılacak çok daha kritik adımlar kapıda bekliyor. Bu çetin mücadelede, emeklilerin hak arayışları ve bu yolda atılan her adım, Türkiye'nin yargı bağımsızlığı ve sosyal adalet testinde kritik bir rol oynuyor. Mücadele eden emeklilere ve onların sesi olan Avukat Ali Erdem Gündoğan'a destek vermek, sadece kişisel bir mesele değil, ülkenin genel hukuk anlayışı ve sosyal refahı açısından da büyük önem taşıyor. Tüm bu gelişmeleri anında takip etmek ve emeklilerin sesi olmak için https://www.avazturk.com adresini takip etmeyi unutmayın. Haftaya açıklanacak çok daha ayrıntılı gelişmelerle, bu mücadelenin seyri tamamen değişebilir!