TÜİK Rakamları Gerçeği Yansıtıyor mu? Ekonomist Kozanoğlu'ndan Çarpıcı Şimşek ve Gıda Fiyatları Analizi!
Mayıs ayında açıklanan düşük enflasyon rakamları ve sokağın gerçekleri arasındaki uçurum, emeklilerin ağır geçim derdi ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek üzerindeki siyasi baskılar, ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu tarafından Tele1 yayınında...
Türkiye ekonomisinin gündemi, açıklanan resmi enflasyon rakamları ile vatandaşın çarşıda, pazarda yaşadığı gerçekler arasındaki büyük uçurumla çalkalanmaya devam ediyor. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Mayıs ayında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan aylık enflasyonun %1,5 gibi beklentilerin çok altında kalması, "TÜİK mucizesi" olarak yorumlandı ve tartışmaları alevlendirdi. Vatandaşlar, sokakta karşılaştıkları fahiş fiyatlar karşısında bu rakamların inandırıcılığını sorguluyor. Bu durum, ekonomist Profesör Doktor Hayri Kozanoğlu tarafından Tele1 YouTube kanalında yayınlanan bir analizde detaylı şekilde değerlendirildi. Yayında, TÜİK verilerinden yola çıkılarak hane halkı harcama kalıpları, özellikle emeklilerin yaşadığı zorluklar, gıda fiyatlarındaki gerçek durum, Mehmet Şimşek üzerindeki siyasi baskı ve olası senaryolar ele alındı.
TÜİK Rakamları ve Sokağın Gerçeği: Meyveler Bile Yarım Kilo Fiyatıyla Satılıyor!
Profesör Dr. Hayri Kozanoğlu, TÜİK'in mayıs ayı enflasyon rakamlarının "beklentinin çok altında" kaldığını ve bunun "TÜİK mucizesi" olarak ifade edildiğini belirtti. Ancak sokağa çıkıp vatandaşlara mikrofon uzatıldığında, gıda fiyatlarının düştüğüne dair bir yanıt beklemenin mümkün olmadığını vurguladı. Gerçeklerin bambaşka olduğunu ve hatta meyvelerin artık yarım kilo üzerinden fiyatlandığını ekledi. Kozanoğlu kendi gözlemlerinden örnek vererek, kiraz, kayısı ve eriğin yarım kilosunun kamyonette 150 lira görüldüğünü, marketlerde ise yarım kilonun 400 liranın altında, hatta 250 liradan satıldığını aktardı. Bu durumun yaz dönemi olmasına rağmen yaşandığını ve sebze fiyatlarının çok düşmüş (%20 ve üzeri) ve meyve fiyatlarının artmış (%8.26) olduğunu ancak genel gıdadaki düşüşün toplamda sadece %0.71 olduğunu söyledi. Haziran ayında gıdada bir düşüş manevra alanının kalmadığını düşündüğünü belirtti.
Hane Halkı Harcamaları: Emeklilerin Gelirinin %61'i Kiraya ve Gıdaya Gidiyor!
TÜİK'in hane halkı harcamalarını temel gelir kaynağına göre tasnif etmesinin önemli veriler sunduğunu belirten Kozanoğlu, özellikle emekliler için çarpıcı rakamlar paylaştı. Kaynaklara göre emeklilerin gelirlerinin yaklaşık %36'sını kiraya, %25'ini ise gıdaya harcadığı görülüyor. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Bu, emeklilerin toplam gelirlerinin %61'ini sadece bu iki kaleme ayırmak zorunda kaldığı anlamına geliyor. Geriye kalan tüm diğer harcama kalemleri için ise yalnızca %39'luk bir pay kaldığını ifade etti. https://www.avazturk.com Emeklilerin yaşları itibarıyla sağlık hizmetlerinden en fazla yararlanması gereken kesim olduğunu, aynı zamanda bütün bir yaşam boyunca çalıştıktan sonra hayatlarının geri kalanında turizm, lokanta, restoran gibi hizmetlerden yararlanması beklenen insanlar olduğunu ancak ne yazık ki kira ve gıdaya bu kadar yüksek miktar harcadıkları için diğer kalemlere ayıracak paralarının kalmadığını belirtti. Bu detaylı verilerin farklı gelir gruplarına göre daha ayrıntılı değerlendirilmesi gerektiğini ekledi. İzleyicilerin de fiyatlarda düşüş görmediğine dair yorumlarının geldiğini aktaran sunucuya Kozanoğlu, enflasyonda düşüşün fiyat düşüşü anlamına gelmediğini, sadece artış hızındaki bir yavaşlama olduğunu bir kez daha vurguladı.
Ekonomi Yönetimi Üzerindeki Baskı ve Mehmet Şimşek'in Durumu
Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde siyasi baskılar ve ekonomi yönetimi, özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in durumu masaya yatırıldı. Yeni Şafak gibi bazı gazetelerin attığı manşetlerle ekonomi yönetiminin faiz indirimine zorlandığına dair bir kavga olduğunu ve TÜİK'in düşük enflasyon verisinin buna bir anlamda kapı araladığını belirtti. Kozanoğlu, ekonomide yaşanan sorunların sadece ekonomi yönetimine bağlanma çabası olup olmadığını sorguladı ve bunun "günah keçisi arama" durumuyla ilişkili olabileceğini ima etti. Türkiye gibi büyük ölçüde yabancı para girişlerine bağlı ve cari açık veren bir ekonomide, borçlanarak bunu karşılayan bir yapıda, para çıkışlarının çok daha büyük etkileri olduğunu söyledi. 19 Mart'la birlikte bir hafta içinde 50 milyar doların üzerinde bir para çıkışının yaşandığını ve ekonominin bir daha böyle bir travmaya dayanacak gücünün kalmadığını hatırlattı.
Mehmet Şimşek'in uluslararası finans çevrelerinde "muteber" ve "içimizden biri" olarak algılanan, Amerikalı yatırım bankası Merrill Lynch'in Londra ofisinden gelmiş, o çevreleri bilen biri olduğunu vurguladı. Yatırımcıların genellikle siyasetin bütün ayrıntılarını bilemediğini, Şimşek gibi sembolik isimlere odaklandığını ve bu nedenle "sarayın" şu anda Şimşek'i istemese dahi görevden alma gibi bir lüksünün olmadığını düşündüğünü belirtti. https://www.avazturk.com Başkanlık sistemi ve AKP'nin ilişkiler ağını bilen Kozanoğlu, hiçbir zaman "reise laf gelmesini istemediklerini" ve toplumda üstü örtülemez hale gelen sorunlarda "günah keçileri" arandığını ifade etti. Yeni Şafak ve belli medya organlarında Mehmet Şimşek'e yönelik eleştirilerin "içeriğinden koparılmış" olduğunu ve bunların "Erdoğan'ı korumak, Erdoğan'ın çevresinin kötü olduğu izlenimini vermek amacıyla koparıldığını" düşündüğünü söyledi.
"Acı Reçete" ve Atanmış İsimler
Kozanoğlu, Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi içindeki diğer atanmış isimlerin (Cevdet Yılmaz, eski Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yeni Başkan Fatih Karahan - kaynakta Hakan Karahan olarak geçiyor) "AKP'nin o günkü çıkarlarını temsil eden araçlar" olduğunu ve misyonları bitince yerlerine başkalarının gelebileceğini belirtti. Ancak şu anda Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası ekibine dokunulması halinde 19 Mart'takinden daha şiddetli bir tepki olabileceğini ve bunu göze alamayacaklarını düşündüğünü aktardı. "Mehmet Şimşek faizleri yüksek tuttu, bu nedenle buralara geldik" demenin bir lüksü olmadığını ve yurttaşların buna ikna olmayacağını söyledi. Şimşek'in keyfinden faizleri yüksek tutmadığını, 2023 seçimlerinden sonra oylar alınabilmek için faizlerin düşürüldüğünü, dövizin 20 lirada tutulmaya çalışıldığını, kamu zamlarının ertelendiğini ve ekonomik sorunların algılanmasının bir süre ertelendiğini, bunun sonucunda ise "acı reçeteyi uygulayan insan"ın Mehmet Şimşek olduğunu açıkladı. https://www.avazturk.com Son olarak, iç piyasada insanları sakinleştirmek için bu tür yayınların (Şimşek'i hedef alan) devam edeceğini ve bu durumun teşhir edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu detaylı analiz, resmi rakamlar ile sahadaki gerçekler arasındaki kopukluğu, özellikle dar gelirli ve emekli kesimlerin ağır yaşam koşullarını ve ekonomi yönetiminin siyasi baskılar altındaki durumunu gözler önüne seriyor. Profesör Doktor Hayri Kozanoğlu'nun Tele1 yayınındaki değerlendirmeleri, Türkiye ekonomisinin mevcut kırılgan yapısını ve gelecek dönemdeki olası gelişmeleri anlama açısından önemli ipuçları sunmaktadır.