Türkiye'den Rusya'ya idlib cevabı

Türkiye'den Rusya'ya idlib cevabı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Esed rejiminin İdlib’deki katliamında kullanılan kimyasal gazı ‘sarin’ olarak açıklayan Türkiye’ye tepki gösteren Rusya’ya tokat gibi bir cevap verdi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "İdlib'te sarin gazı kullanıldığı kesin" açıklaması üzerine Rusya'nın Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü Mariya Zaharova'nın "Kimyasal silah konusu uluslararası kuruluşların yetkisinde. Türkiye Sağlık Bakanlığı bu konuya dahil olmamalı" sözlerine yanıt verdi. Bakan Akdağ,"Biz vazifemizi yerine getirdik" dedi.

RUSYA'DAN TÜRKİYE AÇIKLAMASI

Rusya Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü Mariya Zaharova, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "İdlib'te sarin gazı kullanıldığı kesinleşti" açıklaması hakkında "Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın sezon öncesi denizde bakteri olup olmadığına ilişkin analiz yapması, gıda ürünlerinin kalitesini denetlemesi gerek. Kimyasal silah konusu ise, ilgili uluslararası kuruluşların yetkisinde. Ne Türkiye Sağlık Bakanlığı ne de başka bir ülkenin Sağlık Bakanlığı bu konuya dahil olmamalı" demişti.

İNŞALLAH SÖYLEMEMİŞTİR

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile birlikte Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu'nu ziyaret eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Rusya Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Mariya Zaharova'nın açıklamasını değerlendirdi.

Recep Akdağ, bu konuda şunları söyledi:

"Ben basından duydum, inşallah söylememiştir. Böyle bir gaflette bulunmamıştır. Çünkü basından duyduğumuz için gerçekten kullanmış mı bu sözleri bilemem. Biz Türkiye olarak zalimce, vahşice saldırıdan sonra kucak açtığımız Suriyeli kardeşlerimizin tedavilerini yaptık. Tedavilerini yaparken içlerinden hayatlarını kaybedenler oldu. Bu işleri hiç bilmeyenler bile şunu bilirler. Bir sağlık kuruluşu hastalarını aldığı zaman ya da vefat edenleri aldığı zaman, bunu adli tabiplikle birlikte değerlendirir, meselenin adını koyar, koymak zorundadır. Vazifesidir. Dolayısıyla biz bu vazifeyi yerine getirdik. Bu vazifeyi yerine getirmemiz ve hızlı biçimde yerine getirmemiz gerekiyordu. Ayrıca hem dünya sağlık örgütünden hem de kimyasal silahları yasaklama örgütünden gözlemcileri de çağırdık. Bunu dünyanın bir an önce bilmesi, öğrenmesi ve tedbir alması gerekiyor. Biz de elimizden gelen en hızlı biçimde yaptığımı içinde çok mutluyuz."