FETÖ’nün dijital FİŞLEMESİ çökünce devreye ByLock dahil tüm kriterlere sahip ‘itirafçı’ girmiş

FETÖ’nün dijital FİŞLEMESİ çökünce devreye ByLock dahil tüm kriterlere sahip ‘itirafçı’ girmiş

EGM’nin GARSON kod isimli FETÖ’cü “gizli tanığın” servis ettiği FİŞLEME listesine dayanarak 26 Nisan 2017 günü Bakanlık emriyle açığa aldığı ve içerisinde herkesin bildiği FETÖ’cüler de bulunan 9103 kişiyle ilgili her gün yeni bir skandal ortaya çıkıyor.

AVAZTÜRK’ün ilk günden bu yana mesafeli durduğu ve “GARSON” kod isimli FETÖ’cü bir “gizli tanığın” servis ettiği dijitaller içerisinde yer alan FİŞLEME listelerine dayanarak Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz yıl 26 Nisan’da açığa alınan 9103 kişi ile ilgili her gün yeni bir skandal ortaya çıkmaya devam ediyor.

GARSON kod isimli FETÖ’cü gizli tanık tarafından 18 Nisan 2017 günü savcılığa teslim edilen ve ne zaman hangi maksatla oluşturulduğu konusunda şüpheler bulunan dijitallerde 200 bini aşkın emniyet mensubunun farklı kodlamalarla FİŞLENDİĞİ, bu kodlamaların ne anlama geldiğine yönelik GARSON kod adlı FETÖ’cü “gizli tanığın” ifadesinin de açığa alma kararından 1 gün sonra yani 27 Nisan 29017 günü alındığı ortaya çıkmıştı.

garson_ifade_27nisan.jpg

Dijitalleri savcılığa teslim eden GARSON kod adlı “gizli tanığın” savcılık ifadesine göre 18 Nisan 2017 günü teslim ettiği dijitallerde 200 bini aşkın emniyet mensubu içerisinden FETÖ 9103 kişinin nasıl tespit edildiği, dijitallerdeki FİŞLEME listesinin doğruluğu yönünde bu kadar kısa sürede nasıl bir araştırma yapıldığına dair hala kuşkular varken, EGM’deki bir grubun 26 Nisan 2017 günü açığa alınan ve içerisinde FETÖ ile ilişkisi herkesçe bilinenlerin de bulunduğu 9103 kişinin ilk çıkacak KHK ile ihraç edilmesi yönünde çaba harcadığı öğrenildi.

AVAZTÜRK, FETÖ’cü olduğu bilinen GARSON tarafından “servis edilen” dijitallerdeki FİŞLEME listesinin FETÖ’nün, kendisine yönelik mücadeleyi itibarsızlaştırmak için hazırlanmış bir ters operasyon olabileceği yönündeki kuşkuları güçlendirecek yeni delillere ulaştı.

Dijitallerde, “örgüte sempati duyan”, “örgüte bağlı” gibi kodlamalar nedeniyle haklarında açılan soruşturmalar ve davalarda TAKİPSİZLİK ve BERAAT kararları alanların sayısı arttıkça, 26 Nisan 2017 tarihli açığa alma listesinde olup, bu gerekçeyle hakkında açılan soruşturma ve davalarda örgüte dair hiçbir kritere rastlanmayanların şimdi de “itirafçı” beyanlarıyla “mağdur” edildiği ortaya çıktı.

BYLOCK DAHİL TÜM KRİTERLERE SAHİP AMA “İTİRAFÇI” OLUP MESLEĞE İADE EDİLMİŞ

26 Nisan 2017 tarihli açığa alma listesinde olup hakkında yürüyen yargı sürecinde, FETÖ’cü gizli tanık GARSON’un “servis ettiği” dijitaldeki FİŞLEME dışında FETÖ’ye yönelik hiçbir kritere rastlanmayan polis memuru S.Y’nin yargılandığı davada tanıklık yapan E.D.’nin, başka bir dosyada sanık olarak yargılanırken, FETÖ’nün de talimatı olan “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanarak 14 sayfalık ifade verdiği, verdiği bu ifadelerde, hakkında hiçbir kritere rastlanmayan polis memuru S.Y.’nin “4-5 kez sohbetlere katılıp Kur’an öğrettiğini” beyan ettiği görüldü. Gazetemizin ulaştığı S.Y. FETÖ’ye sempati bile duymadığını, meslek hayatı boyunca örgüt ve örgütün Emniyetteki mensuplarıyla kavgalı olduğunu, tanık diye ifade veren E.D.’nin beyanlarının kendini kurtarmak için attığı iftiradan öteye gitmediğini belirtti.

Öte yandan polis memuru S.Y., FETÖ’cü bir gizli tanığın hangi maksatla hazırladığı ve ne zaman hazırlandığı belli olmayan dijitallerdeki FİŞLEMELERDEN dolayı açığa alınıp yargılanırken, aleyhinde tanıklık yapan E.D.’nin ise ByLock dahil örgüte ait tüm kriterleri taşımasına karşın, (örgütün de bir talimatı olduğu ele geçirilen ByLock yazışmalarından anlaşılan) “etkin pişmanlık”tan yararlandıktan sonra Ege’deki bir Polis Okulu’ndaki görevine iade edildiği anlaşıldı. Sanık/Tanık E.D’nin mahkemeye verdiği beyanında iş adresi olarak Polis Okulu’nu verdiği, yapılan araştırmalarda E,D.’nin verdiği adresin doğru olduğu ortaya çıktı.

itirafci_skandali1.jpg

15 TEMMUZ’DAN SONRA TUTUKLANDI, İHRAÇ OLDU, İSMİ SD KARTTA ÇIKTI AMA BERAAT ETTİ

AVAZTÜRK’ün, FETÖ’cü gizli tanık GARSON tarafından “servis edilen” dijitallerin, FETÖ’nün bir kumpası olduğu yönündeki araştırmalarında, bir SKANDAL ayrıntıya da Sakarya’da ulaşıldı.

FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe ve işgal teşebbüsünden sonra açığa alınıp 12 Ağustos 2016 günü tutuklanan, 1 Eylül 2016 tarihli 672 sayılı KHK ile ihraç edilen ve 166 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan polis memuru M.T.’nin isminin de GARSON tarafından 15 Temmuz’dan 1 yıl sonra servis edilen dijitallerde “A5” şeklinde kodlandığı ve bu kodlamanın da “FETÖ mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve üst düzeyde olan kişiyi” ifade ettiği, ancak M.T.’nin Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamasında BERAAT ettiği öğrenildi. Mahkemenin BERAAT kararında GARSON tarafından servis edilen dijitaller için kullanılan şu ifadeler dikkat çekti: “…Sanık hakkında darbe girişiminden çok sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Garson’ kod adlı gizli tanıktan ele geçirilen SD karta sanığın ‘A5’ (Fetö mensubiyeti olan, teslimiyeti, sadakati ve üst düzeyde olan kişiyi ifade ettiği) olarak vasıflandırılmış olması, sanığın üzerine atılı suç konusunda bir şüphe uyandırmakta ise de; sanığın üzerine atılı suçu işlediği konusunda bahsi geçen SD kart içinde ele geçirilen bilgiler dışında, örgüt mensubiyetini gösterir herhangi bir delil elde edilemediği; darbe girişiminden çok sonra ele geçirilen SD kart dışında başkaca bir delil bulunmadığı hususu gözetildiğinde, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik bağ kurarak örgütün hiyerarşik yapısına dahi olduğu, örgüt yöneticilerinin emir ve talimatı ile hareket ettiği konusunda mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilmiştir.”

İDDİANAMEDE BİLE “BANK ASYA İFTİRASI” ATILMIŞ, 166 GÜN “SEHVEN” TUTUKLU KALMIŞ!

Polis memuru M.T’nin yargılandığı davanın KARAR metninde, 15 Temmuz sonrasında gözaltına alınması ve KHK ile ihraç edilip 166 gün tutuklu kalmasının baştan sona iftiraya dayandığı da görüldü. Mahkemenin BERAAT kararında yer alan, “Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sanığın 17-25 Aralık 2013'ten sonra yaşanan süreçte, örgütün finans ayağı olan Bank Asya'da hesap açtığı, açık olan hesaba para yatırdığı ve hesabını aktif olarak kullandığı belirtilmiş ise de; sanığın Bank Asya'da hesabının bulunmadığı, bu hususun iddianameye sehven yazıldığı anlaşılmıştır.

Sanığın ev toplantılarına katıldığı iddia edilmiş ise de sanığın toplantılara katıldığı konusunda herhangi bir tanık beyanının bulunmadığı anlaşılmıştır ifadelerinden, polis memuru M.T.’nin, 17/25 Aralık’tan sonra Bank Asya’da hesap açtırdığı ve aktif olarak kullandığı yönündeki ifadelerin iddianameye bile girdiği ancak yapılan araştırmalarda bu iddiaların tümden “iftiradan” ibaret olduğu ancak “sehven yazılmıştır” beyanıyla geçiştirildiği görüldü.

AVAZTÜRK - Özel Haber