HALK TV VE ODATV’YE DUYURU

HALK TV VE ODATV’YE DUYURU

AVAZTÜRK'ü, cunta heveslisi amirallerin muhtıra niteliğindeki bildirisiyle başlayan sürecin başından bu yana durduğu yer nedeniyle hedef haline getiren malum çevrelerei uyarıyoruz...

Çizgileriniz ve bu çizgi ekseninde ki yayın politikalarınız bizi hiçbir zaman ilgilendirmedi, ilgilendirmez de. 8 Nisan 2021 tarihli yayına, konuklarınızın ithamları sonrası yaptığınız çağrı üzerine Genel Yayın Yönetmenimiz katıldı lakin kendisini “GYY” kısaltmasıyla tanıtarak bizi daha yayının başında Türkçeye hâkimiyetiniz konusunda endişelendirdiniz. Buna rağmen Türkçenin doğru ve etkin kullanımını RTÜK ve Türk Dil Kurumu arasındaki işbirliği protokolünden de nasipleneceğiniz hüsn-ü zannıyla, zamanla düzeltip öğreneceğinizi düşünerek asıl bizi ilgilendiren bölüme geçmek istiyoruz.

Yayın konuklarınızın aynı soruları farklı kelime kalıplarıyla yinelemesine rağmen Genel Yayın Yönetmenimiz eldeki somut veriler ışığında cevabını vermiştir.

Emekli Amiraller üzerinden yaratmaya çalıştığınız sözde “mağduriyet” algısının bir türlü sahiplenilmediğini gördüğünüzden olmalı ki, gerek yayın süresince gerekse yayının ertesi gününde yürüttüğünüz yer yer propaganda/piar odaklı çalışmalarınız, sizin muhalefet odaklı bir kumpasın parçası olup olmadığınız konusu Millet İttifakında gerçek bir stres testi oluşturmuştur. Bu bir duyum değil öngörüdür, zaten dışarıdan bakan bir göz için hedef ve hevesleriniz aşikardır.

Öncelikle anlamakta zorlandığınızı gördüğümüz yerden başlayalım…

  1. Başta Meral Akşener olmak üzere bir siyasetçi için “Mağdur durumdaki askere sahip çıkmak ile emekli askerlerin imzaladığı bir bildiriye sahip çıkmak” arasında çok ama çok büyük bir fark vardır.
  2. MGK toplantılarında askerler ülkenin savunma stratejileriyle alakalı beklenti ve isteklerini siyasi iradenin temsilcilerinin dikkatine sunar. Medya dahil aracı kuruluşlar veya sözde STK temsilcileriyle kulağa kar suyu kaçırma dönemleri kapandı. Görünen o ki bu durum sizi biraz üzmüş, incinmişsiniz.
  3. Muhalefeti zan altında bırakacak yayın politikasını hangi saik ile geliştirdiğiniz bizi elbette ilgilendirmez ancak 9 Nisan 2021 tarihli öğle yayın kuşağınızda konuyu daha da dillendirmek için konuk ettiğiniz Avukat Celal Ülgen’in, haber sitemizi ve Genel Yayın Yönetmenimiz Zihni Çakır’ı, Ergenekon sürecini de konuşmasının içine dahil ederek “yeni bir kumpas” operasyonunda gösterme konusundaki algı çalışması her açıdan gülünçtür.
  4. Bu amiraller içinde Ergenekon sürecinde mağdur olanların, hayatları boyunca her yaptıklarının doğru olacağı anlamına gelmez.
  5. Avukat Celal Ülgen nezdinde bu konuyu sözde mağduriyet şeklinde dillendiren herkesin dikkatini çekeriz ki; söz konusu bildiri dünyanın her yerinde haber değeri olan maddi bir olgudur. Haberleştirdiğimiz zaman aralığı, bildirinin WhatsApp gruplarına dağıtımından sonra olmuştur. Kaynağımızı ne yayınlarınızda ne de savcılık ifademizde açıklamadığımız gibi; ortaya koyduğunuz sözde “kumpas histerisinin” oluşturacağı kaos ortamında da açıklayacak değiliz. Biz hiçbir zaman kaynaklarımızı açıklamadık, açıklamayacağız. Böylesi bir duruma kör ve sağır kalmanızı sağlayan kaynaklarınızı gözden geçirmenizi ayrıca tavsiye ederiz.
  6. Size önerimiz; bildirinin mahiyeti yerine cadı avına döndürdüğünüz “kimden buldular” sorgulamasına biraz ara verip aksine “Bizim neden haberimiz olmadı” sorusunun cevabını aramanızdır. Yok eğer bu bildiriden haberiniz vardı ve yayını sonrası oluşacak kaosu yönetme heyecanıyla hevesiniz kursağınızda bıraktıysak üzgün olmadığımızı bilmenizi isteriz.
  7. Hala anlaşılmasında sorun gördüğümüz noktayı tekrar açıyoruz; Bu bildiriyi kaleme alanların gayesi zaten duyurulması üzerinedir. Aksi halde kapalı veya açık WhatsApp gruplarına dağıtımı söz konusu olamazdı. Bir emekli amiralin, devre arkadaşlarına mevcut konular üzerinden dert yanarken yazdıklarını haberleştirmedik, amirallerin (tekil değil çoğul, dikkat ediniz) imzalatmaya çalıştığı bildiriyi herkesten önce haberleştirdik.
  8. Cumhuriyet Gazetesi yönetimindeyken örgüt üyeliğinden hapis cezası alan, başyazarı (İlhan Selçuk) gözaltına alınırken “Ergenekon paranoyalarını” manşete taşıyan Akın Atalay’ın yarım bıraktığı proje uygulamasına görünen o ki; Halk TV ile kalınan yerden devam edileceği gibi dünün düşmanları artık Barış çubukları tüttürmeye başlamış.

Son tahlilde siz dahil Avukat Celal Ülgen ve ilgili şüphelilerin savunmasını üstlenenleri basit ve yalın bir gerçeği anlamaya davet ediyoruz.

  • Biz bir haber ve yorum yayın portalıyız.
  • Böylesi bir belgenin elimize geçmesi durumunda bir kez daha saatine bakmaksızın yayınlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
  • Biz haber doğru mu, kaynak güvenilir mi, hukuki sorumluluklarını sadece biz üstlenebilir miyiz (kaynağı deşifre edecek bir bilgi notu var mı),
  • Diğer yayın kuruluşlarından önce girebiliyor muyuz sorularından başka soru sormayız.

Üzülerek belirtmek isteriz ki; Millet İttifakı’ndan gerekli ilgi ve desteği görememeniz sizin sorununuz, bizim değil.

Sizden ricamız; bildiri ve üzerinden elde edeceğiniz rant ve/veya kendinizi konuşlandırdığınız pozisyona AVAZTÜRK yayınlarını alet etmekten vazgeçmenizdir. Özde CHP genelde ise Millet İttifakıyla alakalı varsa bir hesabınız veya planınız Halk TV ve Odatv olarak bizi kullanmadan da yapabilirsiniz.

AVAZTÜRK, her bağımsız fikrin (iftira, hakaret ve kışkırtmalardan uzak) vücut bulduğu bir yayın platformu olarak halka haber verme, bunu yaparken de millete ve ülkeye dair hassasiyetleri önceleyen sorumluluğunu sürdürmeye devam edecektir.

AVAZTÜRK