İhlas Suresi'nin Gizemli Mesajı Tüm Dünyayı Sarsacak!

İhlas Suresi'nin Gizemli Mesajı Tüm Dünyayı Sarsacak!

Herkesin çocukluktan ezberlediği, mezarlıklarda okuduğu İhlas Suresi'nin ardındaki şok edici gerçekler ve yüzyıllardır gözden kaçan ilahi mesaj nihayet gün yüzüne çıkıyor! Araştırmacı Yazar Hakkı Yılmaz, bu kısa surenin evrensel anlamını, "Rab" kavramının

Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in en bilinen, belki de her müslümanın çocukluğundan itibaren ezberinde olan surelerinden biri olan İhlas Suresi, genel halk arasında "namaz sureleri" veya sadece "Kulhü Suresi" olarak anılır. Genellikle mezarlıklarda merhumların ruhuna fayda sağlayacağı inancıyla "bir elham üç gulhü" okunur, hatta bu ayetlere sihirli bir keramet atfedilir. Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen, araştırmacı yazar Hakkı Yılmaz beyefendinin ifadelerine göre, surenin gerçek mahiyeti ve ne anlattığı ne yazık ki pek çok kişi tarafından bilinmemektedir. Yıllarca süren çalışmalar sonucu ortaya çıkan bu çarpıcı analizler, İhlas Suresi'nin sanılandan çok daha derin ve evrensel bir mesaj taşıdığını gözler önüne seriyor.

Program sunucusu ve Hakkı Yılmaz beyefendi arasındaki diyalogda, Kur'an'ın insanları en doğru ve en sağlam yola kılavuzladığı, salih amel işleyen müminlere büyük bir mükafat vaat ederken, ahirete inanmayanlar için ise elem dolu bir azap hazırladığını müjdelediği vurgulanıyor. Rabbimizin tüm yarattıklarına olan sınırsız merhameti gereği, toplumda fesat ve kargaşa arttığında içlerinden seçtiği elçilerle vahiyler göndererek insanları uyardığı belirtiliyor. Son Elçi Hazreti Muhammed (SAV)'in ise sadece kendi kavmini değil, tüm insanlığı uyarma göreviyle donatıldığı ve onun lisanıyla indirilen Kur'an'ın dilimize insan eliyle katkı yapılmadan çevrildiğinde aynı etkiyi yapacağı ifade ediliyor. Ancak İhlas Suresi özelinde, Mushaf'taki yerinin (112. sıra) iniş sırasına (22. sure) göre farklı olması, surenin anlam bağlamını koparmış ve bin bir türlü zorlama yoruma yol açmıştır. Hatta bu durum, surenin "esbab-ı nüzul" (iniş sebepleri) hakkında birbiriyle çelişen ve tutarsız rivayetlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Pek çok isme sahip olan İhlas Suresi (Tevhid, Marife, Necat, Nur, Tecrit, Eman gibi), aslında Kur'an'ın ilk 21 suresinde sürekli olarak vurgulanan "Rab" kavramının cevabını sunuyor. Rabbimiz, ilk emir olan "İkra Bismi rabbikellezi halak" (Yaratan Rabbin adına oku) ayetinden itibaren, "Rabbil Alemin", "Rabbül Felak" ve "Rabbin Nas" gibi ifadelerle hep "Rab" eksenli olarak hitap etmiştir. Araştırmacı yazar Hakkı Yılmaz beyefendiye göre, bu durum ister istemez o dönemki dinleyicilerin ve günümüz insanının zihninde "Peki, bu Rab kimdir?" gibi zımni bir soruyu (suali mukadder) ortaya çıkarmıştır. İşte İhlas Suresi, bu beklentilerin ve soruların eksiksiz cevabıdır. Bu surenin taşıdığı evrensel mesaj ve insanlığın en temel sorusuna verdiği yanıtlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için Avaztürk'ün derinlemesine analizlerini takip edebilirsiniz. Hz. Musa'nın Firavun'a "Alemlerin Rabbinin Elçisiyim" dediğinde Firavun'un "Alemlerin Rabbi dediğin nedir?" sorusunu hatırlatan Hakkı Yılmaz, İhlas Suresi'nin de Mekke müşriklerinin ve tüm insanlığın zihnindeki aynı "Rab kimdir?" sorusuna yanıt verdiğini vurguluyor.

Hakkı Yılmaz beyefendinin detaylı açıklamalarına göre, İhlas Suresi, Cenabı Hakk'ı "dört dörtlük" tanıtan, varlığını "A'dan Z'ye" açıklayan, özgün bir tanıtım sunar. Suredeki "Kul hüvallahü Ahad" ifadesindeki "Hüve" (O), zihinlerde oluşan o "Rab"dir. Yılmaz, buradaki "Hüve"nin, bazı dilbilgisi zorlamalarının aksine (zamiri şan değil), geçmişteki "Rab" kavramına işaret ettiğini belirtir. Allah, "Ahad"dır; bu, O'nun sadece bir sayı olarak "tek" değil, aynı zamanda "eşsiz" ve "biricik" olduğunu, Matematikteki "bir" gibi toplama, çıkarma, bölme gibi işlemlere tabi olmadığını ifade eder. O, aynı zamanda "Samet"tir; bu sıfat, yeryüzünde Allah dışında kimse için kullanılmamış eşsiz bir niteliktir. Hakkı Yılmaz, Samet kelimesinin "bütün ihtiyaçlar konusunda kendisine yönelinen", "içinde boşluğu olmayan", "hiçbir şeye muhtaç olmayan", "her şeyi bilen", "dilediğini yapan", "kendisine hesap sorulamayan", "yemeyen, içmeyen", "ebedi ve Ezeli olan" gibi pek çok derin anlamı barındırdığını aktarıyor. Matematikçi Süleyman Karagülle'nin ifadesiyle, Samet, üzerinde matematiksel işlemler yapılamayan "doyuk" bir varlıktır; yani O'na hiçbir şey eklenemez, O'ndan hiçbir şey çıkarılamaz, O bölünemez ve çoğaltılamaz.

Yazar Hakkı Yılmaz beyefendi, surenin "Lem Yelit ve lem yuled" (doğurmamıştır ve doğurulmamıştır) ayetinin ise "Vahdet-i Vücut" (Varlığın Birliği) inancını kökten yıktığını belirtiyor. Bu ayet, Kainattaki hiçbir varlığın Allah'ın bir parçası olmadığını, Allah'ın da hiçbir varlıktan kopma veya parça olmadığını net bir şekilde ortaya koyar. Dolayısıyla, "Allah'ı kim yarattı?" gibi soruların da cevabı bu ayette gizlidir; çünkü doğrulmamış bir varlığın bir yaratıcısı olamaz. Hakkı Yılmaz, Allah'ın "Vacib-ul Vücut" (varlığı kendinden ve zorunlu olan) olduğunu, biz fanilerin "mümkün-ul vücut" (varlığı mümkün olan ve bir başkası tarafından oluşturulan) olduğunu izah ediyor. Üç boyutlu idrakimizin Allah'ın zatını kavramaya yetersiz olduğunu, O'nun ancak "ayetleri" (göstergeleri) aracılığıyla anlaşılabileceğini ifade ediyor. Son olarak, "Ve lem yekün lehu küfüven Ahad" (Ve hiçbir şey ona denk olamaz) ayeti, Allah'ın tüm varlıklar içinde eşsiz ve dengi olmayan tek varlık olduğunu vurgular. Hakkı Yılmaz, Kur'an'da sıkça geçen "min dunillah" (Allah'tan başkası) ifadesinin, Allah'ın dengi olan başka varlıkların olduğu gibi yanlış bir anlam taşımadığını, doğru tercümesinin "Allah'ın astı" veya "Allah seviyesinde olmayan" şeklinde olması gerektiğini belirtir.

Peki, yüzyıllardır okunagelen bu kısa surenin günümüz insanlığına verdiği asıl güncel mesaj nedir? Araştırmacı yazar Hakkı Yılmaz beyefendiye göre, "Kul" (De ki) emriyle peygambere verilen bu görev, aslında sadece mezarlıklarda okunan bir ayin değil. Bu, Ey Allah'ın mesajlarıyla toplumu uyarma ve aydınlatma görevini sürdürenler, yani peygamberlik misyonunu devam ettirenler için özel bir çağrıdır. İhlas Suresi'nin gerçek ve nefes kesici mesajı, bilmeyenlere Rabbin kim olduğunu, O'nun bir tek olan Allah olduğunu, Samet olduğunu, doğurmamış ve doğrulmamış olduğunu, ve hiçbir şeyin O'na denk olamayacağını öğretmek, insanlığa Allah'ı bu eşsiz özellikleriyle tanıtmaktır. Bu çarpıcı gerçek, İhlas Suresi'nin sıradan bir dua veya ritüel olmanın çok ötesinde, tüm insanlığa yönelik evrensel bir tevhid manifestosu olduğunu ve bizlere Allah'ı gerçekten anlama sorumluluğu yüklediğini ortaya koyuyor!