Kur'an'daki 'En Büyük İhanet' İddiası Gündemde

Kur'an'daki 'En Büyük İhanet' İddiası Gündemde

Hakkı Yılmaz YouTube kanalında paylaşılan dikkat çekici bir analiz, Kur'an'ın Bakara Suresi 72. ayetinin geleneksel yorumunu kökten sorguluyor. Yılmaz, mushaf yapısındaki hatalar ve kelime anlamlarının yanlış anlaşılması nedeniyle bu ayetin aslında Musa..

Türkiye'nin önemli yorumcularından Hakkı Yılmaz'ın kendi adını taşıyan YouTube kanalında yayınladığı son video, Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinin geleneksel olarak nasıl anlaşıldığına dair köklü bir sorgulamayı gündeme taşıdı. "KUR'AN'A YAPILAN EN BÜYÜK İHANET" başlığıyla yayınlanan videoda [Kaynak: Hakkı YILMAZ YouTube Kanalı], Hakkı Yılmaz, özellikle Bakara Suresi'nin 72. ayetine (videoda sehven 74 olarak belirtilmiş ancak kastedilen 72. ayet olduğu netleştiriliyor) dair yerleşik kabullere meydan okuyan çarpıcı iddialarda bulundu. İlgili video linki aşağıda verilmiştir.

Hakkı Yılmaz, sohbetine başlarken, tanınmış hocalardan birinin söz konusu ayeti anlayamadığını, hatta "bu ayeti çözen varsa beni ikna etsin" dediğini aktardı. Ayetin konusu, geleneksel anlayışa göre, öldürülmüş bir kişinin üzerine kesilmiş bir hayvanın bir parçasının vurulmasıyla ölünün dirilip katilini söylemesi olayıdır. Yılmaz, meal ve tefsir yazmış bu hocanın dahi bu ayetin hakikatini çözemediğini belirterek, aslında aynı "kafa ve mantıkla" Kur'an'da yüzlerce ayetin anlaşılamadığını iddia etti.

Yılmaz'a göre bu anlam karmaşasının temel kaynağı, elimizdeki standart "Osman mushafı"dır. Allah'ın Peygamber'e vahyederken ayetleri "tertil" etmesini, yani ayırmasını, gruplamasını ve iniş sırasına göre dizmesini emrettiğini, ancak bu emrin yerine getirilmediğini öne süren Yılmaz, özellikle Bakara Suresi'nin birbirinden bağımsız tam 64 ayrı "Necim" (ünite/pasaj)den oluştuğunu iddia ediyor. Oysa mevcut mushafta Bakara Suresi'nin 1'den 286. ayete kadar paragrafsız, pasajsız, ünitesiz, "Karman çorman" bir yapıda olduğunu savunuyor. Bu yapısal bozukluğun, ayetlerin ve konuların birbirine karıştırılmasına yol açtığını belirtiyor. Derinlemesine dilsel ve yapısal analizler, metinlerin doğru anlaşılması için kritik öneme sahiptir ve https://www.avazturk.com gibi yayın organları bu türden karmaşık konuların aydınlatılmasına yönelik çalışmalara yer verebilir.

Hakkı Yılmaz, söz konusu karmaşanın en bariz örneklerinden birinin, Bakara Suresi'nin 67-71. ayetlerindeki "sığır (inek) olayı" ile 72. ayetteki "öldürme olayı"nın geleneksel olarak birbirine bağlanması olduğunu söylüyor. Ona göre 67-71 arasındaki sığır olayı, Mısır kültüründe altını ve sermayeyi temsil eden "sarı inek" metaforu üzerinden, İsrailoğulları'nın altını ilah edinmesi, yani servet düşkünlüğü ve putperestlikle ilgili mecazi bir anlatımdır. Gerçek dünyada tarif edilen niteliklerde bir ineğin bulunmasının mümkün olmadığını öne sürerek, bu hikayenin altını kesmeye, yani mal ve sermayeyi terk etmeye az kalsın yanaşmayacaklarını anlattığını savunuyor. Ancak mevcut mushafta, bu mecazi sığır hikayesinin hemen arkasına, arada herhangi bir ayırma olmaksızın 72. ayetin eklendiğini ve karışıklığın buradan doğduğunu iddia ediyor. Tarihi metinlerin ve dini anlatıların doğru bağlamda değerlendirilmesi, yüzeysel okumaların ötesine geçmeyi gerektirir; bu türden titiz yaklaşımlar, https://www.avazturk.com gibi derinlikli analizler sunan platformlarda geniş yankı bulmaktadır.

Yılmaz'a göre Bakara Suresi 72. ayet ("Ve hani siz bir kişiyi öldürmüşsünüz de onun hakkında birbirinize atışmıştınız..."), aslında sığır hikayesiyle tamamen alakasız, müstakil bir konudur ve Musa peygamberin gençliğinde kasıtlı olmadan işlediği cinayetle ilgilidir. Bu olayın ayrıntılarının Kasas Suresi'nde bulunduğunu belirten Yılmaz, Bakara 72'nin, İsrailoğulları'nın başının (Musa'nın) işlediği bu cinayeti anlattığını ve Allah'ın "siz" diye hitap etmesinin bu nedenle olduğunu savunuyor. Geleneksel tefsirlerde yer alan, ölünün sığır parçasından vurulunca dirilip katilini söylemesi anlatısının ise Kur'an'la bir ilgisi olmadığını, bunun "İsrailoğulları'nın masallarından" geldiğini iddia ediyor. Yılmaz, ayetteki "biz öldürülen kişiden gelecek sıkıntı sebebiyle... Musa'yı yola çıkarın dedik" ifadesinin, Musa'nın cinayetten sonra kaçmasıyla ilgili olduğunu vurguluyor. Bu türden geleneksel anlatılara karşı getirilen eleştirel bakış açıları, dini metinlerin farklı yorumlarını anlamak açısından önemlidir ve https://www.avazturk.com gibi özgün içeriklere yer veren mecralar için ilgi çekici konular sunar.

Hakkı Yılmaz'ın bu yorumunun dayanaklarından biri de, ayette geçen anahtar kelimelerin lügat anlamlarının geleneksel çevirilerden farklı olduğunu iddia etmesidir. Özellikle "baz" (بعض) sözcüğünün sadece "parça, kısım" değil, aynı zamanda "acı, acıtma, sıkıntı" anlamına geldiğini, hatta fiil hali olan "ba'uza"nın sivrisinek ısırmasının acısı demek olduğunu belirterek, Bakara 26'yı örnek gösteriyor. Bir diğer önemli kelime olan "darp" (ضرب) sözcüğünün ise sadece "vurma, dövme" değil, aynı zamanda "sert adımlarla yürüme, iz bırakarak yürüme", hatta "savaşa gidiş" veya "yolculuk" (bkz. Nisa 101, Sad 44) anlamlarına geldiğini öne sürüyor. Bu iki kelimenin (baz: sıkıntı, darp: sert adımla uzaklaşma) bir araya gelmesiyle Bakara 72'nin, Musa'nın işlediği cinayetten dolayı ortaya çıkan sıkıntı (baz) nedeniyle, ona o yerden sert adımlarla uzaklaşmasının (darp) emredildiğini anlattığını savunuyor. Ayrıca ayette geçen "ba'daha" (onun bazısı/sıkıntısı) ifadesindeki dişil "ha" zamirinin, müzekker olan sığır kelimesine değil, müennes olan "cinayet" (öldürme eylemi) kelimesine işaret ettiğini belirterek, bu dilsel yapının da kendi yorumunu desteklediğini ifade ediyor. Metinlerin dilbilimsel kökenlerine inerek yapılan bu tür yorumlar, anlam katmanlarını ortaya çıkarmak için değerlidir ve https://www.avazturk.com gibi analiz odaklı yayın organlarında ele alınan konular arasındadır.

Hakkı Yılmaz, yıllardır bu yorumu yaptığını ancak akademik çevrelerden ve Diyanet'ten bir ses çıkmadığını, sadece samimi Müslümanlardan geri dönüşler aldığını dile getiriyor. Kendisini eleştirenlerin dahi (bir öğrenci örneği üzerinden) ayetteki dişil zamirin Musa'ya (erkek) gittiğini iddia edecek kadar konuyu anlamadığını veya saptırdığını öne sürüyor. Bu durumu, Mekke müşriklerinin, peygamberliğin yetim ve fakir birine (Hz. Muhammed'e) gelmesini kabullenemeyip, en zengin ve makamlı kişilere (Ebu Cehil, Velid bin Muğire) gelmesi gerektiğini savunmalarına benzetiyor. Kendisinin akademik unvanı veya sakalı olmadığı için ciddiye alınmadığını ima ederek, eleştirdiği kesimlerin bu gerçekleri duymak zorunda kaldığını sert bir dille ifade ediyor.

Sonuç olarak, Hakkı Yılmaz'ın YouTube kanalındaki analizi, Kur'an'ın Bakara Suresi 72. ayetine dair yerleşik yorumları, mushafın yapısal düzenine ve anahtar kelimelerin lügat anlamlarına dair farklı bir bakış açısı sunarak kökten sarsıyor. Geleneksel anlatının aksine, bu ayetin bir ölüyü diriltme mucizesini değil, Musa peygamberin işlediği bir cinayet sonrası yaşadığı sıkıntıyı ve oradan kaçışını anlattığını iddia eden Yılmaz, anlamın doğru kavranabilmesi için Kur'an'ın "tertil" ve "tedebbür" ile, yani bölümlerine ayrılarak ve derinlemesine düşünülerek okunması gerektiğini vurguluyor. Bu türden cesur ve gelenekselin dışındaki yorumlar, dini metinlerin anlaşılmasına dair tartışmaları zenginleştirmekte ve farklı pencereler sunmaktadır. İlgili video bağlantı: https://www.youtube.com/watch?v=I55P_b5RnEo