Türkiye'nin siyaset gündemi, son dönemde iki büyük başlıkla çalkalanıyor: Yeni bir anayasa hazırlığı ve infaz yasası üzerinde yapılması beklenen düzenlemeler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa çalışmaları kapsamında attığı adımlar ve DEM Parti'den gelen kritik infaz yasası açıklaması, siyasi kulisleri yeniden hareketlendirdi. Ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıyan bu iki konu, hem iktidar hem de muhalefet cephesinde farklı yankılar buluyor.

Geçtiğimiz günlerde televizyon programında mevcut anayasaya uymayan bu iktidarla "menemen bile yapmam" sözlerini sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa hazırlık çalışmalarını yürütmek üzere 10 hukukçuyu görevlendirdiğini duyurdu. Siyasette yeni anayasa tartışmaları hız kesmeden devam ederken, AKP'nin genişletilmiş il başkanları toplantısında yapılan bu duyuru dikkat çekti ve "darbe anayasasından kurtulalım, sivil bir anayasa yapalım" söylemi yeniden gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlık edeceği komisyonda, AKP'nin üst düzey yöneticileri ve bazı hukukçuların yer aldığı öğrenildi. Komisyonun isimleri ise Cevdet Yılmaz, Efkan Ala, Mustafa Elitaş, Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Ömer Çelik, Abdullah Güler, Özlem Zengin, Bahadır Yenişehirlioğlu ve Muhammed Emin Akbaşoğlu olarak açıklandı. Komisyonda herhangi bir anayasa hukukçusunun yer almaması ve hukukçu olmayan isimlerin de bulunması dikkat çeken noktalar arasında. İktidar kanadı, bu defa meclisteki diğer siyasi partilerin de katkılarıyla ortak bir zeminde buluşabilmeyi ümit ettiğini belirtiyor. Bu gelişmelerin siyasi kulislerdeki yansımaları ve derinlemesine analizleri için https://www.avazturk.com adresini takip edenler, sürecin tüm katmanlarını daha net görebilirler.

Ancak muhalefet cephesi, yeni anayasa konusunda oldukça tepkili. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidara önceki söylemlerini ve hukuka aykırı kararlarını hatırlatarak, "2017 yılında sivil anayasa, asker anayasasından kurtulacağız diye geldiler. 8 yıldır memlekette iyiye giden bir şey yok" dedi. AYM ve AHIM kararlarına uyulmadığını, anayasanın ayaklar altına alındığını belirten Özel, "emniyet kemerlerinizi bağlayın, bir kere daha yere çakılacağız. Her bunu dediğinizde felaketle karşılaşıyorsunuz" ifadelerini kullandı ve "bunların hepsini yapanla anayasa değil, menemen yapamayız" söylemini yeniledi. DEVA Partisi lideri Ali Babacan da Yeni Yol Grup toplantısında, Anayasa Mahkemesi ve AHIM kararlarına uymayanların ellerini kollarını sallayarak gezdiğini, HSK seçimlerinde anayasanın çiğnendiğini ve pek çok insanın hala hapishanelerde tutulduğunu hatırlatarak hukukun ayaklar altına alındığını ve ülkede güvenilen tek bir kurumun bile bırakılmadığını vurguladı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise anayasa değişikliğinin AKP'nin iktidarını devam ettirmek için gündemde tutulduğuna dikkat çekerek, "Türkiye, bizzat onu yönetenler onu ölene kadar yönetmeye devam etsin diye gayri meşru bir anayasa değişikliği için asla ve kata rehin alınamaz" çıkışını yaptı.

Bu yoğun anayasa gündeminin yanı sıra, Türkiye siyasetinin bir diğer önemli başlığı da infaz yasasında yapılması beklenen değişiklikler. Bu konuda en güncel ve çarpıcı açıklama, son dönemde farklı siyasi partilerle temaslar yürüten DEM Parti cephesinden geldi. DEM Parti heyetinin Adalet ve Kalkınma Partisi'ne gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Genel Başkan Vekili Efkan Ala, parti sözcüsü Ömer Çelik ve Grup Başkan Vekili Özlem Zengin gibi isimlerin yer aldığı görüldü. Bu görüşmeler zinciri, PKK'nın fesih kararının ardından siyasi partilerle başlatılan bir tur kapsamında yapılıyor. DEM Parti cephesinden gelen bilgilere göre, görüşmelerde öne çıkan pek çok başlık vardı ve anayasa gündeme geldi mi sorusu merak ediliyordu.

Ancak bu görüşmenin perde arkasına ilişkin en kritik açıklama, DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli'den geldi. Temelli, kamuoyunun beklediği bazı infaz yasası değişikliklerinin maalesef olmadığını belirtti. İnfaz yasasına ilişkin gelecek teklifte sadece hasta tutukluların yer alacağını duyuran Temelli, iktidarın bu değişikliklerin neden genişletilmediği sorusuna yanıt olarak "etki analizi yapılmadığını ve bu nedenle değişikliklerin sonbahara bırakıldığını söylediğini" aktardı. Sezai Temelli'nin bu açıklaması doğrultusunda, infaz düzenlemesinin sonbahara kaldığı yorumları ağırlık kazandı. DEM Parti cephesinden İlke TV'de yapılan bir açıklamada ise, AKP ile yapılan görüşmenin Türkiye'nin demokratikleşme süreci ile ilgili kapsamlı ve samimi bir ortamda geçtiği, çözüm sürecinde bu kez daha yapıcı bir atmosfer olduğu ifade edildi. Ancak yurttaşlar, tüm bunlar yaşanırken Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik baskılar, operasyonlar, gözaltılar ve hatta Ekrem İmamoğlu'nun afişlerinin bile yasaklanmış olmasını hatırlatarak, "Nasıl bir demokratikleşme bu?" sorusunu sormadan edemiyor. Türkiye'nin demokratikleşme süreci ve siyasi partilerin bu yöndeki adımlarıyla ilgili kapsamlı haberler ve özel dosyalara erişmek isteyenler için https://www.avazturk.com önemli bir kaynak olmaya devam ediyor.

Özetle, Türkiye siyaseti bir yanda yeni anayasa arayışıyla meşgulken, diğer yanda vatandaşların ve tutukluların kaderini etkileyecek infaz yasası düzenlemelerinin sonbahara ertelenmesiyle karşı karşıya. İktidarın anayasa hamlesi, muhalefetin mevcut hukuki duruma yönelik sert eleştirileriyle harmanlanırken, DEM Parti'nin infaz yasasına ilişkin açıklaması, beklentilerin karşılanmadığını ancak temasların sürdüğünü gösteriyor. Bu karmaşık ve hareketli gündemin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki aylarda netlik kazanacak.