Ersan Şen'den Dikkat Çeken Af Açıklaması! Beklenen Genel Af Değil, Eşitsizliği Giderecek İnfaz Düzenlemesi

Ersan Şen'den Dikkat Çeken Af Açıklaması! Beklenen Genel Af Değil, Eşitsizliği Giderecek İnfaz Düzenlemesi

Hukukçu Ersan Şen, kamuoyunda 'genel af' beklentilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Şen, meclise gelmesi beklenen çalışmanın Covid dönemi eşitsizliğini gidermeyi amaçlayan bir infaz düzenlemesi olduğunu, 55 bin kişiyi etkileyebileceğini ancak...

Türkiye'de kamuoyunun gündeminde önemli bir yer tutan "af" tartışmaları, yeniden alevlenmiş durumda. Özellikle sosyal medyada ve çeşitli platformlarda dolaşan duyumlar ve beklentiler, geniş bir kesimde genel af veya cezalarda indirim umudunu yeşertiyor. Ancak hukuk dünyasının tanınan isimlerinden Ersan Şen, katıldığı bir canlı yayında bu beklentilere ilişkin net ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şen'in vurgusu, mevcut tartışmaların büyük ölçüde yanlış anlama veya bilgi eksikliğinden kaynaklandığı yönünde.

Ersan Şen'e göre, her sene belirli dönemlerde benzer tartışmaların ortaya çıktığını, tansiyonun yükseldiğini ve duyumlara dayalı bilgilerin yayıldığını belirtiyor. Ancak Şen'in kendi gözlemlerine ve edindiği bilgilere göre, ortada beklenen kapsamlı bir genel af veya cezanın içeride daha az yatılmasına yönelik bir düzenleme bulunmuyor. Şen, kendi sosyal medya hesabından da bu konuyu netleştirmeye çalıştığını ifade etti.

Peki, meclisin gündemine gelmesi beklenen çalışma ne? Ersan Şen, bu çalışmanın temelinde Covid düzenlemesinden kaynaklanan bir eşitsizliğin giderilmesi olduğunu söylüyor. Özellikle "31 Temmuz düzenlemesi" olarak adlandırılan o dönemdeki uygulamadan içeride olmayanların veya infazına başlanmayanların yararlanamadığını, bunun adil olmayan bir durum yarattığını belirtiyor. Yeni düzenlemenin, bu eşitsizliği ortadan kaldırmayı hedeflediği ve yaklaşık 55.000 hükümlüyü etkilemesi beklendiği ifade ediliyor.

Şen, bu çalışmanın aslında kamuoyundaki algının aksine, "cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya dönük" ve "cezanın daha fazla infazını mümkün kılan" bir düzenleme olabileceğini ima ediyor. Covid döneminde ayarın bozulduğunu ancak şimdi hakkaniyetli ve adaletli bir uygulama getirilmek istendiğini belirtiyor.

Kamuoyundaki "genel af çıkacak" heyecanına da değinen Ersan Şen, bu tür algıların çok tehlikeli sonuçları olabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle bu dönemde cezasızlık algısının yükselmesinin, insanların suç işlemeye daha yatkın hale gelmesine yol açabileceğini ve bunun toplum düzeni açısından hoş olmayan sonuçlar doğuracağını dile getiriyor. "Yaptığın yanına kar kalıyor" anlayışının kapısının açılmaması gerektiğini vurguluyor.

Şen, özellikle bazı çevrelerde konuşulan "cezasının 8'de birini tamamlayan tahliye olur" gibi ifadelerin kesinlikle doğru olmadığını, böyle bir şeyin mümkün olamayacağını net bir dille reddediyor. Hukukun ve ceza hukukunun, "istedim de 2 aldım 3 aldım" meselesi olmadığını, ciddiyet gerektiren bir alan olduğunu hatırlatıyor.

Beklenen düzenlemenin meclis sürecine ilişkin de bilgi veren Şen, meclisin haftaya toplanmasının beklendiğini ve bu çalışmanın AK Parti tarafından Cumhur İttifakı'nın katılımıyla sonuca ulaştırılmak istendiğini belirtiyor. Ancak söz konusu olanın kapsamlı bir af değil, bir infaz düzenlemesi olduğunun altını kalınca çiziyor. Şen, kapsamlı af gibi konuların "torba kanunla" yapılamayacağını, çok daha ciddi ele alınması gerektiğini ve af çıkarmanın TBMM'de nitelikli çoğunluk gerektirdiğini teknik bilgi olarak ekliyor.

Önemli olanın çok ceza vermek değil, cezanın infazı olduğunu belirten Şen, infazın uslandırma, caydırıcılık ve nihayetinde -ilkel bir beklenti de olsa- ödetme fonksiyonlarını yerine getirmesi gerektiğini söylüyor. Toplumun, suç işleyenin cezasız kalmamasını beklediğini, bu beklentinin de karşılanması gerektiğini ifade ediyor. Geçmişteki infaz kanunları çalışmalarına da değinen Şen, 2005 yılındaki iyi niyetli hazırlıkların bile sonucunun hüsranla bittiğini hatırlatarak, bu tür düzenlemelerin ne kadar hassas olduğunu vurguluyor.

Yayının ilerleyen bölümlerinde Ersan Şen, "Terörsüz Türkiye" süreci, DEM Parti'den gelen açıklamalar (özellikle Tuncay Bakırhan'ın sözleri), Lozan Antlaşması ve korucular gibi konulara da değindi. Terör örgütünden gelen açıklamaları ciddiye almadığını ancak yasal bir partinin temsilcilerinin açıklamalarının önemli olduğunu ve rahatsız edici yönleri varsa bunlara mutlaka cevap verilmesi gerektiğini savundu. Lozan'ı Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu olarak niteleyen Şen, korucuların ise vatan için canını ortaya koyan baş tacı insanlar olduğunu vurguladı. Ancak bu konular, meclisin gündemindeki infaz düzenlemesinden ayrı başlıklar olarak ele alındı.

Sonuç olarak Ersan Şen'in açıklamaları, kamuoyundaki genel af beklentilerinin büyük ölçüde gerçekçi olmadığına, mecliste hazırlığı yapılan çalışmanın ise Covid dönemi eşitsizliğini gidermeyi hedefleyen ve 55 bin kişiye sirayet etmesi beklenen bir infaz düzenlemesi olduğuna işaret ediyor. Şen, bu sürecin dikkatle takip edilmesi gerektiğini ve cezasızlık algısının toplumsal düzen için büyük bir tehlike oluşturduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Kaynak URL: https://www.youtube.com/watch?v=NxO8MM-P2UA&t=151s