FETÖ'nün Kara Kasası Çöktü
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde FETÖ'ye yönelik dev operasyonlar zinciri, Hakmar ve Tatbak gibi dev zincirlerin sahibini gözaltına aldı. Şirketlere kayyum atanırken, sahibinin "Beni Gülen yükseltti, servetim feda olsun" sözleri ülkeyi şoke etti.
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün güncel finans yapılanmasına yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonlarla sarsıldı. Bu dev operasyonlar kapsamında toplamda tam 462 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün koordinasyonunda yürütülen bu geniş çaplı soruşturma, örgütün finansal köklerini kurutmayı hedefliyor ve detaylar sadece burada bitmiyor, daha birçok şaşırtıcı bilgi bu haberimizde sizleri bekliyor.
İstanbul merkezli olarak Ankara, Sakarya, Osmaniye, Bayburt, Giresun, Malatya, Yalova ve Bolu olmak üzere toplam 9 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Bu operasyonların odak noktalarından biri ise, ülkede yaklaşık 800 şubesi bulunan ünlü market zinciri HAKMAR ve tatlı zinciri TATBAK oldu. Operasyonlar neticesinde hem HAKMAR hem de TATBAK'a kayyum atanırken, şirketlerin sahibi Z.D. isimli şahıs da gözaltına alındı. Gözaltı sonrası ortaya çıkan bilgiler ise kamuoyunda büyük bir şok etkisi yarattı. Z.D.'nin, "Beni Gülen yükseltti, servetim feda olsun" ve "Fetullah Gülen sayesinde yükseldim, servetim de gitse feda olsun" şeklindeki ifadeleri, örgütle olan derin bağlantısını gözler önüne serdi.
Güvenlik güçlerinin uzun süredir takibinde olan Z.D.'nin, FETÖ'nün yurtdışı yapılanmasından aldığı talimatlar doğrultusunda Türkiye'deki örgüt mensuplarına düzenli olarak para transferi gerçekleştirdiği tespit edildi. Bu transferler için HAKMAR Şirketler Grubu'nun bir kaynak olarak kullanıldığı belirlendi. Hakkında çok sayıda ihbar bulunan Z.D.'nin, aynı zamanda "kurban bağışı, hac parası ve Zaman gazetesine üyelik" gibi gerekçelerle FETÖ'ye yardım topladığı da ortaya çıktı. Operasyonlar sadece Z.D. ile sınırlı kalmadı. Polis memurluğundan ihraç edilen C.G. isimli şahsın da gözaltına alındığı öğrenildi. C.G.'nin HAKMAR'da illegal olarak çalıştığı ve Z.D.'nin talimatıyla il il gezerek örgüt mensuplarına para dağıttığı tespit edildi. Özellikle FETÖ'nün mahrem yapılarında yer alan ihraç olmuş şahıslara ve onların yakın akrabalarına nakdi yardımlar ilettiği belirlendi. Bu karmaşık finans ağının deşifre edilmesinde, https://www.avazturk.com adresinde yer alan benzer haberlerin de katkısı büyüktü. Z.D.'nin evinde yapılan aramalarda ise örgütle bağlantılı materyaller ele geçirildi. Ayrıca, Z.D.'nin özellikle FETÖ üyeliğinden kaydı olan ve örgüte sempati beslemeye devam eden kişileri zincir marketlerinde çalıştırdığı da tespitler arasında yer aldı.
Operasyonların bir diğer önemli ayağı ise HAKMAR'ın İstanbul Sancaktepe'de bulunan genel müdürlük binası oldu. MİT, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince bu binada yapılan aramalarda şaşırtıcı bulgulara rastlandı. Örgütsel teamüle uygun şekilde iç içe geçmiş çok sayıda şifreli kapı bulunduğu, güvenliğin üst düzey olduğu ve bu mekanlarda örgütsel toplantılar yapıldığı belirlendi. Z.D.'nin örgütsel para transferinde kendisine bağlı HAKMAR ve TATBAK şirketlerini kullandığı bu aramalarla bir kez daha teyit edildi. HAKMAR Şirketler grubu bünyesindeki 3 şirket merkezine yönelik gerçekleştirilen aramalarda, FETÖ ile bağlantılı ve finans ağını gösteren birçok materyal ele geçirildi.
FETÖ'ye yönelik bu dev operasyonlar sadece İstanbul merkezli değildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat şubeleri ekiplerince, FETÖ'nün "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a Muhalefet" faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik İzmir merkezli 60 ili kapsayan bir operasyonda 371 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ayrıca, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün" güncel yapılanmasına yönelik soruşturmada, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yapılanması içerisinde örgütsel faaliyetlerine devam eden, toplantı ve kurban organizasyonlarıyla örgüte yeniden bağlılığı amaçlayan, yeni eleman kazandırmaya çalışan ve örgüt üyelerinin birlik ve beraberliğini sağlamak amacıyla evlilik faaliyetlerini devam ettiren 51 kişi daha gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2010 ve 2011 yıllarındaki Güvenlik Bilimleri Fakültesi giriş sınavlarındaki usulsüzlüklerin tespitine yönelik soruşturmalarda da FETÖ'ye yönelik 7 ilde 14 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Bu operasyonlar, örgütün devasa boyutlardaki finansal ve örgütsel yapılanmasının ne denli çeşitli alanlara yayıldığını gözler önüne serdi.
Hakmar ve Tatbak gibi devasa bir ticaret ağının sahibi olan Z.D.'nin, gözaltında sarf ettiği "Fetullah Gülen sayesinde yükseldim, servetim de gitse feda olsun" sözleri, aslında tüm bu operasyonların ve FETÖ'nün finansal yapılanmasının asıl sır perdesini araladı. Bu itiraf, örgütün sadece ideolojik değil, aynı zamanda üyelerinin kariyer ve servetlerini bile örgüt menfaatlerine feda edebilecekleri denli derin bir bağlılık ve adanmışlık sergilediğini ortaya koydu. Z.D.'nin itirafı ve evinde bulunan örgütsel materyaller, şirketin genel müdürlük binasındaki yüksek güvenlik önlemleri, şifreli kapılar ve şirketlerin örgütsel para transferleri için bir "kaynak" olarak kullanılması, FETÖ'nün Türkiye ekonomisi içindeki sinsi ve yaygın finansal yapılanmasının ürkütücü boyutlarını gözler önüne serdi. Bu operasyonlar, 15 Temmuz'un acı yıldönümünde, örgütün finansal omurgasına vurulan en büyük darbelerden biri olarak tarihe geçti ve daha fazlasının geleceğinin sinyallerini verdi.