Siyasette Fırtına Dinmiyor! İBB Operasyonları, Liderlerin Çarpışması ve Dikkat Çeken Sağlık Durumu Gündemi Sarsıyor!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik art arda gelen operasyonlar, çok sayıda kritik ismin tutuklanması ve siyasi liderler Erdoğan ile Özel arasındaki sert polemikler Türkiye gündemini altüst etti. 'İngiliz Muhipler Cemiyeti' tartışmasından rüşvet...
Türkiye siyaseti, son dönemde eşine az rastlanır bir gerilim sarmalına girmiş durumda. Bir yanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimine yönelik peş peşe gelen operasyonlar ve tutuklamalar, diğer yanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ana muhalefet lideri Özgür Özel arasındaki tansiyonu yüksek polemikler gündemin birincil maddeleri haline geldi. Bu yoğun siyasi atmosferin ortasında, liderlerin fiziki durumu ve kamuoyundaki algılar da tartışmalara eklemleniyor.
İBB "İçeriden" Mi Yönetiliyor? Kritik İsimler Neden Tutuklandı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaşananlar, siyasetin en sıcak gündem maddelerinden biri. Edinilen bilgilere göre, İBB'ye yönelik dördüncü operasyon da tamamlandı ve devamının gelip gelmeyeceği merak ediliyor. Bu operasyonlar kapsamında, belediye yönetimindeki kritik isimler dahil toplam 110 kişi tutuklandı. Bu tutuklamaların, "iş yapabilecek, yetkisi olan kilit noktalardaki insanların görevden alınması" şeklinde yorumlandığı belirtiliyor ve bu durumun "manidar" olduğu sorusu soruluyor.
Tutuklanan isimler arasında İBB'nin önemli isimlerinden Murat Abbas ve Kiptaş Genel Müdürü Ali Kurt bulunuyor. Kiptaş'ın Anadolu'da örnek olma misyonu taşıdığı vurgulanırken, Ali Kurt ile ilgili iddiaları gündeme getiren kişilerin ise milyonlarca liralık dolandırıcılık soruşturmasında şüpheli olduğunun ortaya çıktığı bilgisi kaynaklarda yer alıyor. İBB'den yapılan açıklamada ise Kiptaş'ın kentsel dönüşüm projelerinden Eyüp Sultan Yeşilpınar evlerindeki konutların devirlerinin usulsüzce durdurulduğu iddiasının yalanlandığı belirtildi.
Soruşturmalar kapsamında "etkin pişmanlık" hükümlerinden faydalanan isimler de var. Önce Murat Abbas'ın bu kapsamdan yararlandığı, ardından Ertan Yıldız isimli birinin etkin pişmanlıkla ev hapsine çıktığı belirtiliyor. Son olarak, Beyaz İnşaat'ın sahibi Seyfi Beyaz'ın da 10 Nisan'da tutuklandıktan sonra etkin pişmanlıktan faydalanacağını söylemesiyle ev hapsine alındığı https://www.avazturk.com/ bilgisi mevcut. Seyfi Beyaz'ın, İmamoğlu'nun birçok projesinde ortağı olduğu iddia ediliyor ve Bakırköy'deki bir alışveriş merkezi için kendisinden 5 milyon dolar rüşvet istendiğini öne sürdüğü bilgisi kaynakta yer alıyor.
İçerideki kritik isimler listesi oldukça kabarık: Murat Ongun (Medya AŞ Yönetim Kurulu), Gürkan Akgün (İBB Genel Sekreter Yardımcısı), Arif Gürkan Alpay (İBB Genel Sekreter Yardımcısı) gibi üst düzey bürokratların yanı sıra, Adem Şanlısoy (Eski Çevre Koruma), Ceyhun Avşer (İBB Raylı Sistemler), Yavuz Saltuk B. (Muhtarlık İlişkileri), Ziya Gökmen Tokay (İstaş), Ramazan Gülten (İBB İmar Şehircilik), Naim Erol Özgünler, Buğra Gökçe (İPA Başkanı), Elçin Bey (Boğaziçi İmar Müdürü), Melih Bey (İS Telekom AŞ Genel Müdürü), Hakan Parlak (Avrupa Yakası Zabıta Müdürü), Nazan Başelli (Anadolu Yakası Zabıta Müdürü), Kadriye Öz Kasapoğlu (Özel Kalem Müdürü) ve Mustafa Akın (Koruma Müdürü) gibi isimlerin de "içeride" olduğu belirtiliyor. Özellikle Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu'nun tutuklanmasına Ekrem İmamoğlu'nun "anneleri serbest bırakın" diyerek tepki gösterdiği ifade ediliyor.
CHP lideri Özgür Özel, partinin kadrolarının liyakatle oluşturulmuş olmasına güvendiklerini belirterek, bürokrat arkadaşlarının sırf bir suç örgütü varmış gibi göstermek için hedef alındığını düşünüyor ve "masumiyetine hepimiz kefiliz" diyor. Tutuklamalara rağmen İBB'nin hizmetlere devam ettiği, cezaevinden bile "metro yapım rekoru kırıldığı" iddiası da dile getiriliyor ve "istediğiniz kadar hizmetleri engellemeye çalışın içeride ve dışarıda bütün çalışma arkadaşlarım engellerinizi bir bir aşıyor" mesajı veriliyor.
Ancak, bu operasyonların yarattığı atmosferin, İstanbul'da hangi müteahhitin veya taşeron şirketin İBB için iş yapabileceği sorusunu akıllara getirdiği belirtiliyor. Başının derde girebileceğini düşünen şirketlerin İBB için iş yapmak istemeyebileceği, bunun da belediyeyi "topal ördek" yani hizmet üretemeyen bir duruma sokabileceği yorumu yapılıyor. Ayrıca, Ekrem İmamoğlu'nun henüz hüküm giymemiş, yargılanmamış olmasına rağmen afişlerinin toplatılması kararının "çok hukuksuz" olduğu vurgulanıyor.
"İngiliz Muhipler Cemiyeti" ve "Haram Zıkkım Olsun" Polemiği: Siyasi Gerilim Zirvede
İBB operasyonları devam ederken, ülkenin zirvesindeki siyasi tartışmalar da şiddetleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel arasındaki söz düellosu, "İngiliz Muhipler Cemiyeti" üzerinden yapılan tarihi göndermelerle yeni bir boyut kazandı. Özgür Özel'in, partisinin "sırf bir avuç muhterisi savunmak uğruna İngiliz Muhipler https://www.avazturk.com/ Cemiyeti'ne dönüşmesinden hiç memnun olmadıklarını" ifade etmesiyle başlayan tartışma, Erdoğan'ın Sait Molla ismini gündeme getirmesiyle alevlendi. Erdoğan, "Sait Molla kim? Sait Molla'yı ben mi övdüm geçmişte sen mi Numan Kurtulmuş mu?" diye sorarak Özel'i hedef aldı ve "bugün kendimizi oraya ışınlasak o döneme Tayyip Bey kendini cemiyetin odasında masanın başında bulur" iddiasına yanıt verdi.
Siyasi gerilim, kamu harcamaları ve dürüstlük iddialarıyla da yükseldi. Erdoğan, inançlarında "emanete sadakatsizliğin ihanetle eşdeğer olduğunu" ve "kamu malına el uzatmanın kul hakkına girmekle birlikte en büyük günahlardan biri olduğunu" belirterek net bir mesaj verdi. Ardından Özgür Özel'e seslenerek bir meydan okumada bulundu: "Kamu malına eğer ben el uzattıysam bana haram zıkkım olsun... Sen el uzattıysan sana haram zıkkım olsun Sen bunu söyle böyle bir kere Kamu malına el uzattıysam haram zıkkım olsun diye söyle Bir duyayım bu kulaklar duysun Ben bu kadar kolay söyleyebiliyorum."
Pedro Sanchez ve "Dost Bildiklerimiz" Tartışması
Siyasi gündemin uluslararası boyutunda ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez'in bir etkinlikte Ekrem İmamoğlu'na özgürlük pankartı tutmasına gösterdiği tepki yer aldı. Erdoğan, bu durumu "Dost bildiklerimiz" ifadesiyle değerlendirdi ve bu tür eylemlerin "Türkiye'deki demokrasiyi savunan ve bizimle dayanışma gösterenlere" yönelik bir sitem olduğunu dile getirdi. "E ne oldu ya bu işler olmasaydı dostum demeye devam ederdin" dediği belirtildi.
CHP lideri Özel ise, İmamoğlu'nun potansiyel tutuklanmasını yeniden "darbe" olarak nitelendirdi ve Sanchez ile arasında geçtiğini aktardığı bir diyaloğu paylaştı. Özel'in anlatımına göre Sanchez, "Dost bildiklerimiz nedir bu işin aslı diye şahsıma soruyor Ben de kendilerine anlatıyorum O da şok oluyor Fakat daha sonra toplantıda bakıyorum ki o da önüne bir ufak tablo koymuş onunla birilerine cevap veriyor." Özel, bu durumu "şahsıma yapılan itirafın itirafı" olarak yorumladı.
Erdoğan ise ana muhalefet liderinin bu temaslarını sert bir dille eleştirdi. Özel'in "Ülkesini ona buna şikayet etmesini Türkiye'nin ana muhalefet liderine yakıştıramadığını" belirten Erdoğan, CHP'nin bu tür eylemlerinin Türkiye-Avrupa ilişkilerini bozduğunu iddia etti ve "İşler oralarda bozulunca CHP Türkiye ile Avrupa ilişkilerini bozuyor Bozdurmayaydın Bozdurmayaydın" şeklinde tepki gösterdi.
Sözcü TV'ye Ceza, Adalet Beklentisi ve Liderin Durumu
Tüm bu siyasi çalkantıların ve operasyonların yanı sıra, medya özgürlüğü ve adalet beklentisi de gündemde önemli bir yer tutuyor. Kaynakta, Sözcü TV'ye verilen RÜTÜK cezasına ve idare mahkemesinden beklenen karara dikkat çekiliyor. Mahkemenin acil koduyla toplanıp 48 saat içinde karar vermesi gerektiği vurgulanırken, "geç gelen adalet adalet değildir" sentimenti dile getiriliyor. Ayrıca, YouTube üzerinden yapılan bir yayında "hukuksuz Türkiye'den terörsüz Türkiye çıkar mı" sorusu da soruluyor, bu da İBB operasyonları ve siyasi gerilimin daha geniş bir adalet ve hukuk devleti tartışmasına evrildiğini gösteriyor.
Bu yoğun gündem içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Azerbaycan Bağımsızlık Günü programına katılımı sırasındaki bir an, fiziksel durumla ilgili yorumlara neden oldu. Erdoğan'ın konuşması sırasında gözle görülür bir yorgunluk yaşadığı belirtildi. Bu anlarda arkasında bulunan eski bakanlardan ve şu anki danışmanlarından Akif Çağtay Kılıç'ın "şöyle bir hareket yaptığı" ve bu hareketin dikkat çektiği ifade edildi. Bu durumun yorgunluk veya başka bir sağlık durumuna işaret https://www.avazturk.com/ edebileceği yorumları yapılırken, yurt dışındaki yöneticilerin sağlık durumlarının halkla paylaşıldığına dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı'nın "her gün bir yerde, bir oraya gidiyor, bir oraya gidiyor, her gün iki açılış, üç açılış" şeklindeki yoğun temposuna vurgu yapıldı ve "sağlığının ülkenin her şeyiyle çok alakalı olduğu", bizi yönetenlerin sağlığının çok önemli olduğu belirtildi.
Siyasi arenadaki bu çok yönlü gerilim, İBB operasyonlarından liderlerin fiziki durumuna, tarihi polemiklerden uluslararası ilişkilere kadar geniş bir yelpazede devam ederken, kamuoyundaki adalet ve ekonomik beklentiler de farklı platformlarda dile gelmeyi sürdürüyor.