17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Gölcük depremi, 17 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuş ve geride kalan tüm insanların büyük bir travma yaşamalarına yol açmıştı. Deprem felaketinin hemen ardından Marmara Bölgesi’nin deprem riskine ilişkin çalışmalar yürüten yerli ve yabancı bilim insanları, 30 yıl içerisinde İstanbul’da büyük bir depremin gerçekleşme olasılığının yüzde 60 olduğunu belirtmiş ve hem bölge halkını hem de yetkili mercileri uyarmıştı.

Olası İstanbul depremine ilişkin senelerdir ciddi uyarılar yapılırken 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve toplamda 11 ili etkileyerek 41 bini aşkın kişinin hayatlarını kaybetmesine sebep olan deprem felaketi herkesi yasa boğdu. Herkes Marmara Bölgesi için tedirgin olurken Doğu Anadolu fay hattının yıkıcı sonuçlara sebep olması, tüm bilim insanlarını harekete geçirdi.

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından ilgili bölgelerde enkaz kaldırma çalışmaları son sürat devam ederken İstanbul depremi için de tahminler hız kazandı. Bu noktada birçok bilim insanı tahminlerini ortaya koyarken Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Metin Aşcı da o bölgenin riskli alanlarına ilişkin bir takım açıklamalarda bulundu.

YOĞUN SIVILAŞMAYA DİKKAT ÇEKTİ!

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Metin Aşcı, Kocaeli ilinde zemin sıvılaşması üzerine yapılmış olan çalışmaların sonuçlarına dikkat çekti. Aşcı, kentin farklı noktalarında yapılmış olan incelemeler sonucunda İzmit Körfezi’nin kıyısında bulunan alanlarda 0- 3 metre derinliğinde yoğun sıvılaşmanın tespit edilmiş olduğunu belirtti.

“RİSK KIYI ŞERİDİNDE!”

3 yıllık bir projelerinin olduğunu belirten Aşcı, proje kapsamında İzmit kıyı alanlarına ilişkin sıvılaşma analizlerinin yapılmış olduğunu ifade etti. Deniz bakan kısımlarda sıvılaşma riskinin büyük olduğuna dikkat çeken Aşcı, açıklamasına şu ifadeler ile devam etti: “Dere yataklarının sıfıra yakın eğimde aktıkları alanlarda sıvılaşma açısından risk mevcut. Kocaeli’de kuzeye ve güneye doğru giderken yükselti hızlı bir şekilde artığı için oralarda böyle bir risk söz konusu değil. Bahsettiğimiz sıvılaşma riski, tamamı ile kıyı şeridinde mevcut.”